Koltuklar, makamlar geçiçidir Ömer Bey!
Arkanızdan hoş bir seda bırakmayı başaramadınız. Çok gönül kırdınız, çok yuvayı ayırdınız. Bütünleştirici değil, ayrıştırmacı oldunuz. Meselelere "insani" açıdan yaklaşamadınız, her şeyi bürokrasi sandınız ama yanıldınız.
Andımızı kaldırmanız, 4+4+4 eğitim sistemi ve imam hatip okullarının açılması birer devrim kabul edilebilir; ancak yenilik yaparken yenilikleri uygulayacak insanları bir tarafa ittiniz. Doğrularınızı, yaptığınız yanlış tutumlar götürdü ve geride yüzbinlerce gönlü kırık, kalbi mahzun insanlar bıraktınız...
Yeni Milli Eğitim Bakanımız Nabi AVCI'ya öncelikle "hayırlı olsun" diyorum ve onu Şeyh EDEBALİ'nin talebesi Osman Bey'e yaptığı nasihatle karşılamak istiyorum:
“Ey oğul!
sen beysin,
bundan sonra biz öfkelenirsek, senin uysal olman lazım.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Âcizlik, hata bize, hoş görmek sana.
Geçimsizlik, uyumsuzluk, anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlama sana.
Bölmek bize, bütünlemek sana.
Üşengeçlik, tembellik bize, uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.
Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma, insanı yaşat ki, devlet yaşasın.
Ey oğul, işin ağır ve çetin, Allah yardımcın olsun.”
inşaallah gelen gideni aratmaz