BAŞÖRTÜSÜ ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNÜNDEKİ ENGEL NEDİR?

BAŞÖRTÜSÜ ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNÜNDEKİ ENGEL NEDİR?

Geçen haftalarda Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in bir demeci basına düşü. Dinçer, öğrenciler için yayınlanan kılık kıyafet yönetmeliği ile ilgili olarak; “Bakanlık olarak biz ne yaptığımızın farkındayız. Bu bir hükümet yönetmeliği olduğuna göre, (okulların tamamı için) öyle bir niyetimiz olsaydı, bütünüyle bu yönetmelikle onu (başörtüsünü) serbest hale getirirdik. Yaptığımız uygulama, eğitimin ihtiyaçları doğrultusunda olan bir uygulamadır” dedi.

Bu açıklamayı anlamak için defalarca okudum, anlayamadım. Ne demek isteniyor? Eğitim öğretim ihtiyaçları ne demek? Eğitimin ihtiyacı varda insanların ihtiyacı yok mu? İnsanların inançları doğrultusunda yaşamalarını sağlamak hükümetin görevi değil mi? Yoksa iktidar keyfi uygulamalarla milleti oyalıyor mu?

              Teröre özgürlük tartışılırken, örtüde sessizlik devam ediyor…

      Akla ziyan bir durumla karşı karşıyayız.  Otuz yıldır bu milletin başına bela olan, yaklaşık otuzbeşbin canın katledilmesinin, üçyüz milyar doları geçen bir miktarın millette fatura edilmesinin müsebbibi, PKK terör örgütü ve onun liderlerine yönelik özgürlük tartışmalarına kabine koro halinde katılırken, başörtüsü zulmüne yemin edilmişçesine ses veren bir kabine üyesi yok.        

      Terörün bu ülkenin gelişmesi önünden en büyük engellerden biri olduğunun bilincindeyiz. Ancak geri kalmışlığın asıl nedeninin yasakçı zihniyetler olduğu, özgürlüklerin, kalkınmışlığın lokomotifi olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Terör örgütüyle görüşülmüş çok önemli değil. Eğer akan kan duracaksa ne ala. Bu siyasetin bileceği ve seçimlerde eksi ya da artı hanesine yazılacak bir durum. Fakat iktidar şunu iyi bilmeli ki; seçmen başörtüsü yasağının son bulacağı ümidiyle bugünkü iktidara oy vermiştir.

            Toplumsal mutabakat ve beklenti had safhada

      Yapılan anketlerde milletimizin tamamına yakını, başörtüsünün her yerde serbest olmasını istemektedir. Başta Memur Sen ve Eğitim Bir Sen olmak üzere birçok sivil toplum örgütünün söylem ve eylemleriyle destek olduğu bu özgürlük çığlıklarına neden kulaklar tıkanıyor?

     Eğitim Bir Sen olarak başörtüsü zulmüne karşı, 2 Ocak 2013 tarihinde sivil itaatsizlik hakkımızı kullanarak, bir gün okullara serbest kıyafetle gitme kararı aldık. Bu eylemle gördük ki; insanlar özgürlüklere susamış, müthiş bir konsensüs ve ilgi var. Öğrenci, öğretmen, veli herkes bu tabloyu özlemiş. Herkes eyleme desteklerini alkışlarla ifade etti. Memur Sen, bir adım daha atarak, görmeyen gözlere ve duymayan kulaklara on milyon imza kampanyasıyla haykıracak. Belki daha farklı eylemler gelecek, biz bu işin peşini bırakmamakta kararlıyız. Fakat her geçen gün zulüm hanesine yazılan utançtan başka bir şey değil.

      Danıştay kararı başörtüsüyle derse girmek isteyenlere en büyük hukuk destektir.   

    Danıştay 8. Dairesi'nin Gülsüm Okumuş hakkında verdiği kararla yargı, başörtüsü yasağının bir zulüm olduğunu teyit etmiştir. Bu kararla birlikte, başörtüsü mücadelesinde yeni bir döneme girilmiştir. Artık tüm kamu çalışanları başörtülü olarak işlerini yapabilirler. Kimse onları işlerinden beri bırakamaz. Zaten amirlerin bir kolluk kuvveti gibi davranarak, engel çıkarması, aşağılayıcı, hakaret edici söylemlerde bulunması, öğretmen ise sınıfa almaması düşünülemez. Bu, disiplin soruşturması gerektiren bir durum olup, hiçbir amir ya da müdür asla başka bir uygulama içerisine giremez. Yasalar ve hukuk bunu gerektirir.  Disiplin soruşturması sonucu alınacak cezaya karşı, idari davalarda son karar mercii Danıştay olduğundan, verilecek cezanın iptali kuvvetle muhtemel hale gelmiştir.  Zira Anayasanın 42. Maddesini gören Danıştay 24. Maddesini görmezden gelemeyecektir. Bundan sonra başörtüsü davaları yeni bir boyut kazanmış olup, kamu çalışanlarının başörtüsü davalarını kazanma ihtimalleri yükselmiştir.

     Gerek yargı kararları, gerek eylemler, gerekse toplumsal mutabakat, hala hükümet yetkililerine bir şey anlatmıyor mu? Daha ne kadar bu zulme sessiz kalınacak? Yoksa silahların gücü vicdanların gücünden ve sesinden daha mı etkili?

   Şimdi soruyorum; hükümeti başörtüsü yasağını kaldırmakta engelleyen şey nedir?

Emrullah Aydın

Eğitim-Bir-Sen

İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı


HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.