Bakan Avcı: TEOG’un iptali söz konusu değil

Bakan Avcı: TEOG’un iptali söz konusu değil

Avcı: ''Mili Eğitim Bakanlığı olarak bu projenin hem derinleşerek hem yaygınlaşarak sürdürülmesi için elimizden geleni yapacağız’'

 Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Türkçe-Almanca İki Dilli Sınıf Projesi"nin, bakanlık olarak hem derinleşerek hem yaygınlaşarak sürdürülmesini istediklerini ifade etti.

Avcı, Hamburg kentinde Laemmersieth İlkokulu'unda "Türkçe-Almanca İki Dilli Sınıf Projesi İşbirliği Protokolü'nün'' imza törenine katıldı.

Öğrenciler, veliler ve öğretmenlerle tek tek tokalaşan Bakan Avcı, öğrencilerle fotoğraf çektirdi.

Bakan Avcı, öğrencilerin sundukları tiyatro gösterilerini izledikten sonra yaptığı konuşmada, Yunus Emre'nin ''Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım'' sözünü hatırlatarak, burada tanış olmanın ve işi kolay ve aynı zamanda güzel kılmanın çok anlamlı örneklerini gördüğünü ifade etti.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olarak buradaki deneyimi çok önemsediklerini belirten Avcı, ''Burada yapılan iş, gerçekleştirilen çalışmalar, öyle ümit ediyorum ki Almanya'nın diğer eyaletleri için de örnek teşkil edecek. Sadece Almanya'nın diğer eyaletleri için değil, bizzat bizim için de Türkiye için de bu deneyimin büyük önemi var'' dedi.

Türkçede ''Bir dil bir insan, iki dil iki insan'' sözünün bulunduğuna dikkati çeken Bakan Avcı, ''Buraya uyarlarsak, bir dil bir okul, iki dil iki okul. Üçüncü dil İngilizcenin önemini biliyoruz. İleride yapacakları meslekler açısından öğrencilerimiz ana dillerinin yanı sıra ne kadar farklı dili öğrenirlerse o kadar, hem kendilerine hem mesleklerine katkıda bulunabilirler. Bunun için biz Mili Eğitim Bakanlığı olarak bu projenin hem derinleşerek hem yaygınlaşarak sürdürülmesi için elimizden geleni yapacağız'' şeklinde konuştu.

Eskişehir'in ''2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti'' olarak ilan edildiğini anımsatan Avcı, 25 Temmuz'da İstanbul-Eskişehir-Ankara hızlı tren hattının açılacağını belirterek, Türkiye ve Eskişehir'i tanımaları için okulun tüm öğrencilerini Eskişehir'e davet etti.

-Hamburg'da ilkokula giden öğrencilerin yüzde 45'i göçmen-

Hamburg Eyaleti Eğitim Bakanı Thies Rabe de söz konusu işbirliği protokolün imzalanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, öğrencilerin meslek hayatlarında birçok dil konuşmalarının önemine dikkati çekti.

Hamburg'un dünyaya açık bir kent olduğunu vurgulayan Rabe, Hamburg'da ilkokula giden öğrencilerin yüzde 45'inin göçmen kökenli olduğunu, bu çocukların Hamburg'daki okulları zenginleştirdiğini kaydetti.

Hamburg'un göçmenler olmadan fakir bir kent olacağını ifade eden Rabe, göçmenlerin dillerini, kültürlerini ve geleneklerini kaybetmeden burada yaşamalarını istediklerini belirtti.

Rabe, Türkiye'nin bu projeye verdiği destekten dolayı da teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Bakan Avcı ve Hamburg Eyaleti Eğitim Bakanı Rabe, işbirliği protokolünü imzaladı.

-Hamburg Üniversitesi'nde Türkçe öğretmenliği bölümündeki sorun-

Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Avcı, Hamburg Üniversitesi'nin, Türkçe öğretmenliği bölümüne gelecek öğretim döneminden itibaren öğrenci alımını durdurduğunun hatırlatılması üzerine, imza töreninden önce heyetler arası yapılan görüşmede, Türk tarafı olarak bu konudaki beklentileri ve uyarıları dile getirdiklerini ifade etti.

Bu konudaki taleplerin Alman bakana iletildiğini belirten Avcı, ''Türkiye olarak, MEB olarak, Türkiye'deki değişik üniversiteler olarak bu bölümün devamı için bizden bir katkı bekleniyorsa bunu yapmaya da hazır olduğumuzu ayrıca ifade ettik. Umarım bundan bir olumlu sonuç alırız'' şeklinde konuştu.

-Yurt dışı temsilciliklere ataşe ve müşavir atanması-

Bakan Avcı, yurt dışı temsilciliklerinde eğitim ataşeliklerinin boş olduğu yönündeki soruya karşılık da ''Bu konuda çalışmalar var. Atamaları yapmak için harekete geçmiştik, fakat ilgili yönetmeliğin Danıştay tarafından iptali üzerine mecburen yaptığımız atamaları da iptal etmek zorunda kaldık. Şimdi Başbakanlığa sunduğumuz bir yönetmelik var, o yönetmelik birkaç gün içinde çıkmış olur. O yönetmelik doğrultusuna en kısa zamanda sadece Almanya'da değil, bütün dış temsilciliklerimizdeki eğitim ataşeliklerine ve müşavirliklerine atamaları yapacağız'' diye konuştu.

Bir gazetecinin dershanelerin kapatılma süreciyle ilgili sorusu üzerine Bakan Avcı, ''Süreç tamamlanmadan bir anlamda süreci şu ya da bu doğrultuda etkileyecek bir ifade de bulunmam doğru olmaz. Biz bütün ihtimalleri göz önünde tutarak hazırlıkları yaptık. Bu bakımdan bir endişe duymuyorum'' şeklinde konuştu.

-Orta öğrenime geçiş sınavı-

Kasım ayında yapılan orta öğrenime geçiş sınavlarında 3 ayrı alanda 4 sorunun iptali üzerine mahkeme tarafından bir durdurma kararı olduğunu hatırlatan Bakan Avcı, şöyle konuştu:

''Biz bu konuda bir üst mahkemede, Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz ettik. Şimdi yargının sonucunu bekliyoruz. Ona göre de hiç bir öğrencimizi ve hiç bir velimizi mağdur etmeyecek bir biçimde bu meseleyi izliyoruz. Velilerimiz rahat olsunlar, öğrencilerimiz rahat olsunlar. Sınavın tümden iptali, yeniden yapılması gibi bir şey söz konusu değildir. Eğer yürütmeyi durdurma kararında bir üst mahkeme ısrar ederse, o zaman mahkeme kararına göre biz o soruları iptal edilmiş olarak puanları hesaplar, yolumuza devam ederiz.''

Türkiye'de mahkeme süreçlerinin bazen çok uzadığını ifade eden Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:

''O zaman en azından mağduriyet algısı oluşuyor. Bunu önlemek için zaten sanıyorum bugün görüşülecek Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda. MEB olarak bizim açımızdan çok önemli olan bir kanun maddesi var. MEB ve ÖSYM'nin yaptığı sınavlara ilişkin itiraz başvurularında belli bir süre içinde mahkemelerin karar vermesini öngörüyoruz. Eğer bu önerimiz kabul edilir, yasalaşırsa ki muhalefetin bu konuda desteği olduğunu biliyorum. İnşallah bu bakımdan el birliği ile bu yasal düzenleme gerçekleşmiş olur. O zaman sınav sonuçlarının ilanından sonra bir hafta içerisinde mahkemeye müracaat etmek isteyenler mahkemeye müracaat etsinler, itirazlarını yapsınlar, mahkeme bir ay içerisinde kararını versin. Temyiz 15 gün içerisinde bunu sonuçlandırsın ve biz de iş işten geçmeden, çocuklar okula başlamadan, sınavlar başlamadan gerekli düzenlemeleri, eğer mahkeme bu konuda bir iptal kararı verirse, onu rahatlıkla zamanında, kimseyi mağdur etmeden uygulayabilelim diye böyle bir yasal düzenlemeyi komisyona getirdik.''

Daha sonra Türkler tarafından işletin bir çocuk kreşini ziyaret eden Avcı, burada müdür Özlem Eke'den bilgi aldı. Çocukların hazırladığı gösterileri izleyen Bakan Avcı, çocuklarla fotoğraf çektirdi.

- "İlkokullarda Almanca-Türkçe İki Dilli Ders Projesi"

2003-2004 Eğitim Öğretim yılında başlatılan "İlkokullarda Almanca-Türkçe İki Dilli Ders Projesi'nin", MEB ile Hamburg Eyaleti Eğitim Bakanlığı arasında yürütülen işbirliği projesi kapsamında ''Heinrich Wolgast Schule'' ve ''Schule Laemmersieth'' ilkokullarıyla ''Stadtteilschule am Hafen Ortaokulu''nda iki dilde eğitim veren sınıflarda devam ettiği belirtildi.

Projeyle ana dili Türkçe olan öğrenciler ile evlerinde Almanca dilini anadili olarak kullanan öğrencilere, Almanca ve Türkçe dillerini birlikte öğrenme ve kültürlerarası tecrübe edinme imkanı sağlanması hedefleniyor.

Projeye katılan öğrencilere, iki dilde ve kültürlerarası yeterlilik kazanma, nitelikli temel eğitim, orta öğretim ya da lise gibi Alman okul bitirme diploması alma ve Avrupa Ortak Dil Referansı Müfredatı çerçevesinde sertifika sağlayacak şekilde temel eğitim okullarında A2 düzeyinde Türkçe dil yeterliliği sertifikası, orta öğrenimde B1 ve lise diplomasında B2/C1 düzeyinde belge alma imkanı sunulduğu kaydedildi.

Projede Almanca-Türkçe dillerinin birlikte öğretildiği iki dilli sınıflarda dersler, Alman ve Türk öğretmenler tarafından veriliyor.

Alman tarafının Alman öğretmeni, Türk tarafının da Türk öğretmeni atadığı ifade edilirken, Türk tarafının, atayacağı öğretmenlerin Almanca dil düzeylerinin anadilleri Almanca olan öğrenci, veli ve okuldaki eğitim kadrosuyla iletişim kurabilecek düzeyde olacağını taahhüt ettiği belirtildi.

Alman tarafı da iki dilli sınıflarda eğitim verecek Alman öğretmenlerin seçiminde, Türkçe diline vakıf öğretmenlerin görevlendirilmelerini sağladığı kaydedilirken, ilkokul ve orta kademe 1. ve 2. düzeyde ders verecek öğretmenlerin, bu sınıflarda eğitim vermek konusunda yeterliliğe sahip olması, orta kademe 1. ve 2. kısımda ders verecek öğretmenlerin Türkçe ve iki dille öğretim yapılan branşlardaki uzmanlıklarını belgelemeleri gerektiği ifade edildi.

Söz konusu işbirliği projesi kapsamında iki dilli sınıflar için atanacak Türk ve Alman eğitimcilerin seçiminin, Türk tarafının ve ilgili okul idaresinin karşılıklı mutabakatı ile gerçekleştiği bildirildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.