Danıştay kararı MEB'i nasıl etkileyecek?

Danıştay kararı MEB'i nasıl etkileyecek?

Danıştay Şube Müdürü ve İlçe Müdürü atamalarını durdurdu

 Danıştay 5.dairesi TEÇ-SEN'in açtığı davaya (başka sendikalar da açmıştı) verdiği kararı yorumlamadan önce Danıştay hangi ibareleri durdurdu ona bakalım:

"31.8.2013 günlü 28751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 1. maddesi ile aynı Yönetmeliğin 2. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendine eklenen "ilçe idare şube başkanlıkları ile bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere" ibaresi ile değişiklik yapan Yönetmeliğin 9. maddesi ile Yönetmeliğe eklenen 12/B maddesine ilişkin bölümünün ilk fıkrasında yer alan "sözlü sınav" ibaresinin yürütülmesinin durdurulmasına;"

Karar böyle:

Nedir bu iki madde:

Birincisi ikinci fıkrasının (g) bendine eklenen:

"g) .... il müdürü ile doğrudan merkeze bağlı taşra kuruluşlarının müdür kadrolarına ve bunların yardımcılıklarına, ilçe idare şube başkanlıkları ile bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere, ... atamalarda bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz."

Bunun anlamı şudur: yukarıda belirtilen kadrolar bu yönetmeliğe tabii değil. Bu kadrolara idare istediğini atar. 31/08/2014'te bu şekilde atanacaklara İlçe İdare Şube Başkanları da eklenmiştir.

İlçe idare şube başkanları kimlerden oluşur:

5442 sayılı yasanın "Madde 28 - İlçedeki genel idare teşkilatının başında bulunanlar ilçe idare şube başkanlarıdır."

Buna göre bakanlıkların ilçede bulunan temsilcileri olarak değerlendirebiliriz. Örneğin İlçe Gençlik Spor Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü...

İşte bu kadrolara bu yönetmelik dışında atama yapılabilir, idare istediğini atayabilir diyordu durdurulan 31/08/2013 tarihli yönetmelik değişikliği maddesi.

Durdurulan ikinci madde: 12/B maddesine ilişkin bölümünün ilk fıkrasında yer alan "sözlü sınav" ibaresi

Bu maddeye de bakalım:

" Madde 12/B- (Ek : 6/5/2013-2013/4957 K.)

Görevde yükselme suretiyle ilan edilen boş kadro veya pozisyon sayısı kadar atama yapılmasında başarı puanı esas alınır. Başarı puanı, şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki diğer kadrolara atanacaklar için sözlü sınav; diğer kadro veya pozisyonlara atanacaklar için yazılı sınav puanı esas alınmak suretiyle tespit edilir ve kurumların resmi internet sitesinde ilan edilir."

İşte bu maddede yer alan sözlü sınav ibaresi durduruldu. Bu da demek oluyor ki sadece sözlü sınavla atama yapamazsınız diyor yargı.

Örneğin: Bu yönetmelik değişikliğine kendi yönetmeliğinde de yer veren MEB "MEB görevde yükselme ve yer değiştirme yönetmeliği" 12 Ekim 2013'te yayımlamıştı.

Bu yönetmeliğe göre MEB, Şube müdürü ataması yaparken yazılı sınavı kazananları sözlü sınava davet etmiş ve yazılı sınavın hiçbir değeri olmaksızın sözlü sınav puanlarını kullanarak atama yapmıştı.

31/08/2013'te yapılan değişiklikler Memurlar.Net'te Sayın Ahmet ÜNLÜ'nün yorumuyla "Görevde yükselme dönemi resmen bitti" başlığıyla haberleştirilmişti.

Şimdi ne olacak? Ona bakalım:

Hukuk devletinde, hukuka uygun hareket edilen durumlarda yapılması gerekeni ele almak istiyoruz. Yorumumuza bu şekilde başlıyoruz çünkü son dönemde hukuka aykırı bir çok uygulama ile karşılaşıyoruz.

İşte hukuk devletinde izlenmesi gereken yol:

Öncelikle söyleyelim kararın Davalı ve Davacı tarafa tebliğ edilmesi gerekir. Bu tebliğden sonra ilgili birimlerin uyarılması ve bu şekilde yapılan atamaların geri alınması gerekir.

MEB için de aynı durum geçerlidir. Çünkü MEB son dönemde şube müdürü atamaları yapmıştır. MEB'in bu atamaları da sakata girmiştir. MEB İlçe müdürlüğünde ise genellikle görevlendirmeyi tercih etse de asaleten yaptığı atamalarda vardır.

Durdurulan Genel Yönetmeliktir. MEB'in kendi yönetmeliği durdurulmamıştır. Fakat MEB'in kendi yönetmeliğinin dayanağı genel yönetmelik olduğundan dayanaktan yoksun kalan yönetmeliğin hükmü yoktur.

Kaldı ki MEB'in yönetmeliği hakkında da davalar açılmış ve devam etmektedir.

Hukuk devletinde kural Danıştay'ın bir çok kararında da yer aldığı gibi Yürütmeyi durdurma ya da iptal kararlarının anlamı: durdurulan hükümlerle ilgili yapılan tüm işlemleri hiç tesis edilmemiş kabul etmektir.

Yani idarelerin kendilerini 31/08/2013 tarihine geri almalıdırlar.

Tabii ki hukuk devletinde olması gereken budur. Bu işlem yapıldıktan sonra bu arada idare karara uygun olarak yeni bir düzenleme yapmalıdır. Örneğin şube müdürlüğü için diyebilir ki: yazılı sınavın %70'ini sözlü sınavın da %30'unu alıp Ek-1 Değerlendirme puanını da ekleyerek atama yapacağım.

Yani böyle bir düzenleme yapılabilir.

Ya da yönetmeliğin dayanağı niteliğinde üst norm olan Kanun çıkarılır ve kanunda Şube Müdürü ya da İlçe Müdürü atamalarını bakanlıklar istediği gibi yapar denilir olur biter... Tabii ki bu tercih meselesi...

MEB'de atanan şube müdürleri ne olacaktır:

1- MEB bunların görevine son vererek eski görev yerlerine gönderebilir.

2- Atananların kadrosunu alıp hazır başlamışlarken görevlendirme olarak görevlerine devam ettirebilir ve yeni düzenlenecek yönetmeliğe göre yeni bir değerlendirme yapıp yeni kararnameleri düzenleyebilir. Kalan kalır, giden gider, değişen değişir...

Bunlar yöntemlerdir ve bakanlıkların hukuka bağlılık ölçülerini belirler.

İdare tabii ki İDDK'ya itiraz hakkını kullanacaktır. Bu hakkı kullanmak demek uygulama yapmamak demek değildir. 2577 sayılı yasa kararın 30 gün içerisinde uygulanmasını emretmektedir. Buna uymayan yani mahkeme kararını uygulamayan idare hakkında ise maalesef yaptırım kalmamıştır. Bu durumda tazminat davası dahi kişiye değil devlete açılabilmektedir. 6526 sayılı yasa ile bu düzenlenmiştir.

İdare uygulama yapmazsa sendikalar suç duyurusunda bulunabilirler, atamaların geri alınması için dava açabilirler...

Biz durum değerlendirmesi yapıyoruz, uygulayıcı olanların nasıl bir yol izleyeceklerini zaman gösterecektir.

Maksut BALMUK

Öğretmen

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.