MEB'e Sormazsam Edemem...

MEB'e Sormazsam Edemem...

14 Mart 2014 tarihli resmi gazetede yayımlanan 6528 sayılı kanun gereğince, Milli Eğitim Bakanlığında Milli Eğitim Bakanı müsteşarı hariç tüm üst düzey yöneticileri ile il milli Eğitim müdürleri, ilçe milli Eğitim müdürleri ve merkez teşkilatında bulunan şube müdürlerinin tümü görevden alınarak merkez şube müdürleri ve ilçe Milli Eğitim Müdürleri şahsa bağlı kadrolarda EĞİTİM UZMANI olarak diğer yöneticiler ise kendi kadrolarında bırakılarak havuza alındı.13 Haziran 2014 ten itibaren de dört yılı dolan tüm okul idarecileri görevlerin alınmış olacak ve yeniden görevlendirme adı altında görevlendirmeleri uygun görülürse yapılacak.

 Milli Eğitimde neler oluyor? Veya milli eğitime ne oluyor? Niye böyle

uygulamalara imza atıyor? Kendi çalışanlarına bu haksızlığı niye reva görüyor?
Çalışanlarının motivasyonunu ne kadar düşünüyor? Bu uygulamalar ile
çalışanlarının motivasyonunu hiç düşündü mü? Bu oluşan motivasyon bozukluluğu
ile çalışanları işlerini ne kadar doğru dürüst yapabilecekler? Bu yaptıkları ile neyi
yapmaya çalışıyor? Neyi değiştirecek? Nereye varacak? Bu yapılanlardan başka
alternatif olarak başka şeyler yapılamazmıydı? Milli eğitimin yapması veya
ilgilenmesi gereken daha önemli sorunları, yok muydu? Tek ve en önemli sorun
yönetici atamaları sorunumudur? Mevcut sorunları çözdüğü takdirde Eğitimin
hiçbir sorunu kalmıyacakmı? Kalabalık sınıflar Türkiye ortalamasının altına inecek
mi? Eğitimin kalitesi yükselecek mi? Öğretmenlerin ve idarecilerin ekonomik
durumları iyileşecek mi? Refah düzeyleri yükselecek mi? Eğitimdeki Bölgeler
arası eşitsizlik giderilecek mi? Kız çocuklarının okullaşma oranları yükselecek mi?
Bu sorunla bu kadar zaman, enerji ve emek harcanması, Binlerce insanı ve aileleri
ile birlikte düşündüğümüzde yüz binlerce insanın bu kadar meşgul edilmesi ve
mağdur edilmesi ile elde edilecek faydaya kıyaslandığında daha önemli faydalar
elde edilecek mi? Yoksa elde edilecek fayda ve artı değer bu mağduriyetten daha
mı önemlidir? Görevlerinden alınan insanların hakları olan makam ve mevkilerini
kimlere ve hangi kriterlere göre veriliyor? Bu yetkinin dayandığı hukuk, adalet ve
vicdan kriterleri varmıdır? Peki, atamaları yaptığınız ve ölçü olarak kullandığınız
bu kriterleriniz ile herhalde 13 Hazirandan itibaren (Şayet AYM iptal etmez ise)
okul ve kurum müdürü atamaları da yapılacaktır. Atanan müdürler kendi okul ve
kurumlarında büyük hizmetlere imza atacaklardır. Peki, Bu atama şekliyle
Eğitimimizin, önümüzdeki on yılını diyecektimde çok olur diye söyleyemiyorum
fakat en azından eğitimimizin geleceğini diyeyim nasıl görüyorsunuz?
Öğretmenler arasında şu sendika bu sendika ayrımı yapılmayacak mı? Veya
şu parti bu parti ayrımı ve kayırımı yapılmayacak mı? Yapılmayacaksa sorun
yok, ama yapılacaksa veya yapılma ihtimali bile varsa ve şimdiki icraatlar
buna zemin hazırlayacaksa sorun çok büyüktür ve sorun çok büyüyecektir
demektir ve bundan sonrada Eğitimden daha çok bu sorunları konuşacağız
demektir. Başlangıç olarak şu anda da eğitimden daha çok bu atamaları
konuştuğumuz gibi. Peki, biz bu ayrımın yapılmasına niye zemin olacak çalışmalara
sebep oluyoruz ki. Bizim kariyer ve liyakat esasını oluşturacak herkes için
adaletli davranılacak bir kıstas oluşturma şansımız ve imkânımız yokmu. Biz kimi
kime karşı kayırıyoruz ki. Allah-u Teâlâ da Müslümanları dünyada başka inanç
sahiplerine karşı kayırmıyor. Herkese eşit mesafede olup kim işin gereğini en iyi
ve en fazla yerine getirecekse onu başarılı kılıyor. Bu müslümandır diye biraz
eksiği de olsa onu başarılı kılayım demiyor. Herkese rahman sıfatı ile
RAHMETİNİ esirgemiyor. İşi EHLİNE de vermemizi istemektedir. Ama biz ise
ona karşı ifa etmemiz gereken görevlerimizi yapmamamıza rağmen de olsa onun
adına birilerini başkalarına karşı kayırmaktayız. Bunu ilahi bir görev olarak
belleyip safları sıklaştırdığımızdan kendimizi çok mutlu hissediyoruz. Bu
mutlulukla her daimde İŞİ EHLİNE vermemiz gerektiği düsturunu unutarak işi
hep EHLİMİZE vermeye devam ediyoruz. Hâlbuki işi hiç birimiz hiç kimsenin
ehline değil sadece ve sadece İŞİ, İŞİN EHLİNE vermemiz gerekir. Nasıl ki
İstanbul Ortaköy camiinin yapım işi işin ehli olan bir ermeni ustaya verildiği gibi.
Millet olarak ve ülke olarak İşi, ehline vermediğimizden dolayı sıkıntılar
çekmekteyiz. Selam ve Dua ile...
*İletişim uzmanı Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi AVCI'nın hoşgörüsüne
dayanarak birçok eğitimcinin kafasını kurcalayan soruları ve sorunları paylaştık.
Sürçü lisan ettikse af ola...

Cüneyt AKKUŞ
Eğitim Uzmanı

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.