‘Biz öğretmenler, hakkımız olanı istiyoruz‘

‘Biz öğretmenler, hakkımız olanı istiyoruz‘

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı 40 bin öğremen atamasında kendi branşlarına yalnızca 154 kişilik kadro açılmasına tepkili felsefe grubu öğretmenleri, hak ettikleri kadro verilmemesinden şikayetçi. KPSS'ye giren 12 bin felsefe grubu öğretmeninin umutları söndü, biz de onların seslerini duyurmaya çalışıyoruz:

 Ben ataması yapılmayan felsefe grubu öğretmenlerinden sadece bir tanesiyim.Bu sene KPSS’ye felsefe grubu öğretmenliği branşından 12bin öğretmen girmiş bulunmaktadır.Milli Eğitim Bakanlığı bu sene 40bin öğretmen için kadro açmıştır.Ancak 40bin kadro içerisinde felsefe öğretmenlerine verilen kadro yanlızca 154 olmuştur.Ben 83,466 puan alarak ataması yapılmayan bir öğretmen olarak sizinle ben ve benim gibi birçok öğretmen arkadaşımın mağduriyetini paylaşmak istemiş bulunmaktayım.

Ben ve benim gibi binlerce öğretmen arkadaşımız mağdur edildik.Özelliklede bu sene Lise Branş Öğretmenleri olarak mağduriyetimiz misliyle arttı.40 bin kadro içerisinde lise branş öğretmenlerine yanlızca 3900 kadro verilerek lise branşlarına üvey evlat muamelesi yapılmıştır.Böylece Felsefe,Fizik,Kimya,Biyoloji,Matematik,Tarih,Coğrafya gibi birçok lise branş öğretmenimiz mağdur edilmiştir.Oysaki bu sene yeni eğitim sistemimiz 4+4+4 ile 12yıllık zorunlu eğitimin Liselere yapılan alımları arttırması bekleniyordu.Malesef umulan olmadı ve Liseler yine hakettiği değeri göremeyerek mağdur edildi.Malesef 12 yıllık zorunlu eğitim ile liselerin zorunlu olduğu ve lise branşlarının alımının arttırılması unutularak Lise branşları görmezden gelinmiştir.Bu durum hem biz lise branşçılarını hem de bizlerin atanmasını dört gözle bekleyen ailelerimizi sevdiklerimizi çocuklarımızı hayal kırıklığına uğrattı.


4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte yeniliklerin beraberinde geldiğini branş alımlarının artacağını söyleyen Sayın Ömer Dinçer maalesef hayal kırıklığına uğramamıza ümitlerimizin son bulmasına neden olmuştur.Bizler bir ümit eylülde kadroların açıklanacağı günü beklerken alımların çok olacağını umarken çocuklarımıza kavuşmanın hayaliyle sabrederken kadrolar belirlendi ve Lise Branşlarına yanlızca toplamda 40 bin kadronun %10luk kısmı verildi ve maalesef eğitim sisteminin 4+4+0 olarak görüldüğü açığa çıktı.Ben ve birçok öğretmen arkadaşım hayal kırıklığı ve bu durumun yansıması ruhsal çöküntü içerisine girdi.


Sizlere birazda lise branşlarına yapılan haksızlıklardan bahsetmek istiyorum.Biliyorum ben ve benim gibi birçok öğretmen arkadaşım sizlerle sıkıntılarını paylaşacak sizi biraz yoracağız belki ama inanıyorum ki büyük bir özveri ve sabırla bizi dinleceksiniz.Şimdiden bunun için size bir teşekkür borçlu olduğumu ifade etmek isterim.


Eylül atamaları ile kadrolar belirlendikten sonra senelerdir 5bin kadronun altına düşmeyen sınıf öğretmeni arkadaşlarıma 354 kadro verilerek mağdur edildi.Ancak onların mağduriyeti giderilsin diye maalesef ki branşçı arkadaşlarım gözden çıkarıldı ve norm fazlası sınıf öğretmenlerine yan alan ile alan değişikliği hakkı verildi.Eylül atamalarında 154 kadro verilen Felsefe Grubu Öğretmenliğine norm fazlası sınıfçıların alan değişikliğinde 349 kadro verildi.


Ben kendi branşıma yerleştirilirken bu kadar az kadro verilirken Sınıfçı arkadaşıma bu kadronun iki katından daha fazla kadro verildi.Ve bu sadece benim branşıma yönelik değil birçok branşçı arkadaşıma aynı haksızlık yapıldı.Zaten senelerdir mağdur edilen biz branş öğretmenleri bir de norm fazlası öğretmenlerin yan alan atamalarıyla mağdur edildik.


Bitmedi mağduriyetimiz…Daha sonra Anadolu Liselerine yapılan ilk atama yolu kapatıldı.Böylece liselere bir darbe daha vuruldu.Oysaki biz bütün düz liseleri ve süper liseleri anadolu lisesi yaptık ve ilk atama yolunu kapatarak da lise branşlarının mağduriyetini arttırdık.Yani kısacası ipin neresinden tutsak elimizde kalan o ipin çürük kısmından başka bir şey olmadı.


Ben mesleğimin en verimli çağlarında çocuklarımın yanında olmam gerekirken şuan kadro ümidiyle bekleyen ve gelişmelerin yüreğime umutsuzluk fidanları ekmesine izin vermemek için sonsuz çaba harcayan binlerce öğretmenden sadece biriyim…


Ben kadrolu olarak öğrencilerimin yanında olması gerekirken benim atamamı yapmayan Sayın Dinçer benim yerime ücretli öğretmen(!) yani biz öğretmenlere göre ücretli köle denilen ve aslında kölelik sisteminin kapalı hali olan bir sistemle Lise,Önlisans ve Pedagojik Eğitimi olmayan birçok kişi benim öğrencilerimin yanında ve onlara birşeyler kazandırmaya çalışmakta.Çalışmakta dediğime bakmayın lütfen isteselerde ne eğitimleri ne de yetenekleri buna izin verir.Yanlızca bu ücretmenlerle bitmiyor iş tabi ben mesleğimin en verimli çağında kadro ümidiyle yanıp çocuklarımın yüreğine gelecek için yaşama çabalama ve en yüksek için umut ekmeyi beklerken maalesef miladı geçmiş ve değişen eğitim sisteminden ve günümüz koşullarından bi haber birçok emeklilik yaşı gelmiş ancak mesleğini icra etmeye devam eden öğretmenler var.Onlara da kimseyede kızamıyorum inanınki.Sadece Allah’a sığınıyorum,sabır diliyorum ve hayırlısını nasip etmesini istiyorum.


Size bu mektubu yazarken kulağıma takılan bir haberi de sizinle paylaşmayı vazife biliyorum.Sayın Ömer Dinçer diyorki: ‘Öğretmenleri Eminönünde yem bekleyen kuşlara benzetiyorum,bekliyorlarki önümüze bir yem atılsın ve onu yiyelim…’Bu öğretmenlere yapılabilecek en büyük haksızlıktan birdir.Ben bu sene hem dersanede iki kuruş paraya çalışıp hem de bir yandan KPSS’ye hazırlanan binlerce öğretmenden yanlızca bir tanesiyim.Sabah 6da kalkıp 7de iş başı yapan saat akşam 8de işten çıkıp evde saat 9da olan ve gece saat 2ye kadar sınava çalışan öğretmerlerden sadece biriyim.Ve şimdi birileri çıkmış hazır ekmek bekliyorsunuz diyor.Biz bu bizi aşağlıyan ifadeyi bizi başının tacı etmesi gereken Eğitim Bakanından duymanın hayal kırıklığını ve üzüntüsünü yaşıyoruz.Yapılan bu açıklama eğitim sisteminin temel taşı öğretmenlere yapılmış büyük bir hakarettir ve bu ifade kalbimizde derin bir yara açmıştır.Sayın Dinçerin yaptığı gaflar malesefki bunlarla son bulmuyor lakin sizinle en çok dikkatimi çeken bir diğer ifadesini paylaşmak istiyorum.Sayın Dinçer şimdide NTV haberde diyor ki: Ücretli öğretmenler PKK’nın destekçiliğini yapıyor.Doğuda boş kalan kadrolara ücretli öğretmenler giriyor,biz doğuya atıyoruz gitmiyorlar bizde ücretli ile bu açığı kapatıyoruz ama biliyoruz ki bunlar PKK’nın destekçisi partizanlığını yapan kişiler.Bu içler acısı bir açıklamadır.Hükümetimiz terörün bitmesi ağlayan anaların gözyaşının dinmesi için bu kadar çaba harcarken bu hükümetin bakanının çıkıp böyle bir açıklama yapması ve bu duruma göz yumarak ücretli alarak terör meşalesine ateş tutmasının akla mantığa uyar yanı bulunmamaktadır.Biz ataması yapılmayan birçok öğretmen doğuya gitmeyi canı gönülden isterken terörü fitilleyen kişilerin sırf kar amaçlı çalıştırılması eğitime ve türk milletine ve de hükümetin bunca çabasına vurulmuş bir darbedir.Bu ve şuanda bahsedemediğim Sayın Ömer Dinçer’in açıklamaları bize gösteriyor ki EĞİTİM EĞİTİMCİNİN İŞİDİR.Eğitim İşletme mezunun işi değildir.Eğitimi kar amaçlı gören bir zihniyet ile maalesef ki muassır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak mümkün değildir.
Bizler geleceğin teminatı öğretmenler geleceğimiz öğrencilerimizin yok olup gitmesine göz yumamayız.Yummayacağız da.Bizlere torba yasada 30bin ek kadro hakkı verilmiştir.Biz öğretmenler hakkımız olanı istiyoruz.Yasada geçen 30bin ek alımın 24KASIM’da veya en geç ŞUBAT ayında bizlere verilerek mağduriyetimizin giderilmesini talep etmekteyiz.Sesimizi duyun lütfen…Sizin ne kadar duyarlı olduğunuzu ve sesimize kulak tıkamayacağınızı bildiğimiz için bu mailler.Büyük bir özveriyle bu satırları okuyarak bizlere zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.


Adaletli bir dağılım,hiçbir öğretmen arkadaşımın mağdur edilmediği atama için durmak yok hakkımız olanı alana kadar susmayacağız sizlerinde desteklerini bekliyoruz.Şimdiden teşekkür ederim…"


ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMEN
egitimajansi





HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.