SEVGİLİ BAŞBAKANIMIZ LÜTFEN DUYUN SESİMİZİ

SEVGİLİ BAŞBAKANIMIZ LÜTFEN DUYUN SESİMİZİ

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Başbakana Seslerini Duyurmaya Çalışıyor. Mebpersonel.com olarak bizde üzerimize düşen görevi yerine getirip Atama Bekleyen Öğretmenler Tarafından Kaleme Alınan Yazıyı Sizlerle Paylaşıyoruz.

  SAYIN BAŞBAKANIMIZ;

9 aydır size sesimizi duyurmak adına yapmadığımız şey kalmadı. Kaç defa randevu talebinde bulunduk ancak bize kimse dönüş yapmadı. Faks çektik, telefon açtık yetmedi kongre kongre sizi takip ettik,hediyelerimizle beraber mektuplarımızı verdik korumalarınıza, danışmanlarınıza. Ama bugün hala bizlerin sorunu çözülmedi, eminiz ki sesimiz size hiç gelmedi. Son bir şans olarak medyaya bu mektubumuzu mail atma kararı aldık. Çünkü bizler sorunumuzu diplomatik yollarla çözmek isteyen; devletimize zarar vermekten uzak duran genç öğretmenleriz. Sizden gelecek bir haberi aylardır bekleyen, sağlığını yitiren ya da yitirmek üzere olan, gözyaşları içinde boğulan, yürekleri kor gibi yanan 22 bin kişilik bir aileyiz biz. Grup üyelerimizce bu sorunu sadece sizin gibi merhametli, anlayışlı, hak ve adalet kavramına önem veren, gençleri koruyup kollayan bir liderin çözebileceği inancına vardık. Bu yüzden de size ulaşmaya çalışıyoruz.

( Bizim sorunumuz ataması yapılmayan öğretmen sorunu değildir. Yaklaşık 3 yıldır yaşanan bir haksızlığın neticesinde başarılı olup da hala atama bekleyen öğretmenlerin sorunudur. Bu sorun ancak ve ancak Haziranda yapılacak en az 28 binlik adaletli atama ile giderilecek olup nedeni aşağıda yazmaktadır )

Bizler, 2010 KPSS’den beri yüksek net yapıp branşımızda başarı gösterdiğimiz halde atamamız yapılmayıp tekrardan sınava hazırlanmak zorunda bırakılıyoruz. Biz 1 yıl boyunca gezip sonra devlet bizleri atamak zorunda diyen gençler değiliz, kadro yokken devlet bizlere kadro açmak zorunda demiyoruz. Biz 1 yıl boyunca ev-dershane arası mekik dokuyup, saatlerce ders çalışıyoruz. Kimimiz evli olup eşini bu uğurda göremezken kimimiz anne olup evladımızı anne-babalarımıza bırakıp onların kokusuna hasret bir şekilde o yılımızı Kpss’ye feda ediyoruz. Bazen aynı evde anne-babalarımızı günde 1 saat anca görüyoruz. Gecelerimiz kabusla gündüzlerimiz ders çalışmayla geçiyor. Bunların neticesinde 230 bin kişinin girdiği bir sınavda belki ilk 10 bine belki de ilk 20 bine girdiğimiz halde hala atamalarımız yapılmamış olup 2 ay sonraki sınava hazırlanmamız isteniyor. 2010 kpssden önce bizlerden 3-5 puan düşük alan branştaşlarımız öğretmen olabilmişken şimdi bizler bu kadar yüksek puanlarla evde oturmaya mahkum ediliyoruz. 2010 senesinin bedeli bizlere ödetilmeye devam ediyor,3.cü yılımızı da kaybetmek üzereyiz. Başkasının hatasının bedelini 3 yıldır ödemiş olmamız yetmedi mi başbakanımız?

Biz ülkemizde öğretmen açığının çok fazla olduğunun bilincindeyiz, bizzat görüyoruz. Fakat bu açık kadrolarımız, diğer branş hocalarıyla kapatılmaya çalışıldığı halde kapatılamıyor ardından ücretli öğretmen denilen bir uygulamaya başvuruluyor. Aşağı yukarı 60 bin -70 bin kadar ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Ücretli öğretmenlikte öğretmen olma şartı aranmıyor, 4 yıllık herhangi bir fakülte hatta 2 yıllık Meslek Yüksek Okulu mezunu bile ücretli öğretmen olabiliyor. Bu açıdan bakınca halkın çocuklarının eğitim kalitesi düşük, psikolojileri ise maalesef bozuk olmaktadır. Çünkü çocuklar hassastır, yıl içerisinde en az 2 öğretmen değiştirmek onlara çok sıkıntı vermektedir. 

Diğer açıdan bakarsak ise bizlerin ailesi yıllarca bizleri okutmak için her türlü fedakarlığa katlandı, dişinden tırnağından artırdı. Mezun olduk, KPSS’ye girdik, yüksek puanlar aldık, kadrolar açıkken atamamız yapılmayıp önümüze ücretli öğretmenlik getirildi. Onu da yaptık. Fakat aynı işi yaptığımız halde bizlerden 3 kat fazla maaş alan insanların mutluluklarıyla üzüldük, aynı diplomaya sahipken kadrolular,veliler,müdür ve diğer yöneticiler tarafından ücretli öğretmen diye hesaba alınmadık,3 ay çalıştıgımız halde 1 aylık sigortamız yatırıldı ……………. Daha nice sıkıntılarımız oldu. 

BAŞBAKANIM BİZ BUNLARI HAK EDECEK NE YAPTIK ? 

Kimseden zerre torpil beklemedik, kimsenin hakkına göz dikmedik, kimseye parazit gibi yaklaşmadık… Her zaman çalıştık, fedakarlık yaptık, fedakarlık gördük, dua ettik, sabrettik ama artık dayanamıyoruz. Rahatsızlığımızı dile getirdiğimiz halde çözüm yerine teselli duymaktan, akıl verilmesinden artık yorulduk.

Başbakanım bizlere diyorlar ki Ağustos’ta yüksek alım var,2012 KPSS’ye çalışın ….

Ama hiç şunu düşünmüyorlar: Bu gençler zaten kadrolu atanabilecek kadar puana sahipken, kadrolar bu kadar açıkken, hakları 2010’dan beri başkalarınca ellerinden alınırken, göz göre göre 3.cü yıllarını bir hiç uğruna kaybederken nasıl olurda ders çalışabilsinler? Nasıl olur da bir 7 ay daha bekleyebilsinler ? Ya da bu gençlerin acaba psikolojileri ne alemde ? Kimse bunları düşünmüyor. Yüzümüz gülse de içimiz kan ağlıyor,yürek yanması nedir 3 yıldır çok iyi anlıyoruz, kitaplarımı koyduğum kutunun olduğu odaya girerken bile elim ayağım titriyor,KPSS kitaplarını gördükçe yıllardır uğradığımız haksızlık aklıma geliyor …. Peki bu durumda ben ne yapacağım? Yüksek alıp atanamadığıma mı yanayım, kadrolar açıkken atanamadığıma mı yanayım yoksa bana otur da KPSS 2012 ‘ye çalış Ağustosta yüksek alım var diye teselli edildiğime mi yanayım? 

Başbakanım 2010 mağduriyetinin giderilmesi için eski bakanımız AĞUSTOSTA TEK SEFERDE 55 BİN ATAMA yapacağını MECLİS KÜRSÜSÜNDEN söyledi ( Ama haziranda 15 bin sözleşmeli öğretmen kadroluya geçirilerek 30 bin atama yaptık dediler.Bunu da 2011 bütçesinden yani bizlerin bütçesinden harcadılar. Böylelikle atama bekleyen biz gençler bir kez daha mağdur edildik, yine de güvendik ağustosu bekledik. Çünkü bize verilen söz AĞUSTOSTA TEK SEFERDE 55 BİNDİ. Ne yazık ki ağustosta 11 binlik atamayla biz bir defa daha mağdur edildik. ) Biz de madem bizi dinlemiyor kimse bu söz üzerine gidelim dedik… Aslında zaten haklıydık, zaten 55 bin atamadan daha fazla atama bizlerin hakkıydı.2010 KPSSde çalınan haklarımızın bedeliydi o atama. Ama derdimizi anlatamayınca bu sözü kullandık. Ve şimdi 55 binden geriye 28 BİN hakkımız kaldı MEB’de… HAZİRANDA ek bütçe çıkarılarak (2012 KPSS’ye girecek insanları mağdur etmeyerek) 28 BİN ADALETLİ ATAMAMIZI TALEP EDİYORUZ. Bunu talep ederken biliyoruz ki ülkemizin ekonomisi güçlü, ayrıca yıllardır istenildiği zaman Haziranda da atama yapılmaktadır ara dönemde de… Ayrıca zaten ücretli öğretmenlerin bir kısmı KPSS çalışmak için Mart-Nisan gibi okullarından her yıl ayrılmaktadır, yani o dönemlerde yine öğretmen değişikliği yaşanmaktadır.

Bu mağduriyeti giderebilecek tek kişi sizsiniz, size güvenimiz sonsuzdur Başbakanımız… Lütfen daha fazla biz genç ve başarılı öğretmenlerin haklarının yenmesine, en verimli-aktif-dinamik dönemlerimizin Pc başında ya da yollarda çürümesine izin vermeyiniz. Biz okullarımızda, sınıflarımızda olup buralarda harcadığımız enerjilerimizi – yeteneklerimizi – sabır ve sevgilerimizi çocuklarımıza harcamak istiyoruz.



SAYGILARIMIZLA …

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.