Sosyal Bilgiler Öğretmenleri Kan Ağlıyor

Sosyal Bilgiler Öğretmenleri Kan Ağlıyor

Sosyal Bilgiler Öğretmenleri Kan Ağlıyor

  Hükümet yetkilileri iktidarları döneminde 19/09/2014 tarihinde yapılacak atama ile birlikte 457 bin 950 öğretmen atadıkları ile övünürken işin aslının nasıl olduğunu beraber inceleyelim:

 

Bir memuriyet süresinin ortalama 25 yıl olduğunu düşünürsek 12 yıl bu sürenin yarısına tekabül etmekte ve dolayısıyla 859 bin 699 öğretmenin yarısı da 457 bin 950’ye yakın bir sayı olmaktadır. Yani ancak emekli olanların yeri doldurulmuş görünmektedir.

 

Yine 2002 yılında bir miting de 70 bin öğretmen açığı bulunduğunu ve bu açığı kapatma sözü veren o zamanın iktidar adayı son 12 yılında iktidarı öğretmen açığının 150 bin civarında olduğunu deklare etmektedir. Açık sayısı kapanmamış hatta artmıştır.

 

Çarpıcı bir örnek daha vermek gerekirse:

 

Bilindiği üzere okullardaki öğrenci sayılarımız sürekli olarak düşmektedir. Bu durum özellikle kırsal kesimlerde çok açık görülebilmektedir. Ufak dalgalanmalar olabilir ancak ilkokul 1. sınıfa kayıt olan öğrencilerin sayılarına bakıldığında her yıl bir önceki yıla göre bir azalma söz konusudur. Hükümet üyelerinin nüfus artırmaya yönelik telkinleri ve yine bu iktidarın milli eğitim bakanlarından birinin artık her okul yapımı projesine onay vermeyeceklerini okul yapımı konusunda planlı davranacaklarını söylemesi bunu doğrulamaya yeterli olur kanısındayız.

 

Öğrenci sayısı azaldıkça norm kadro sayısının da azalacağı mantığından hareketle öğretmen açığının azalması gerekirken aksine artmış olması da öğretmen alımlarındaki sayıların yetersiz olduğunun en büyük örneğini oluşturduğunu düşünmekteyiz.

 

Sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla atanmak isteyen branşların sesi fazla çıkanların kontenjan sayılarıyla benzerlik göstermesi de dikkatimizden kaçmış değildir.

 

4+4+4 sistemine geçerken sınıf öğretmenlerinin 5 sınıfından birinin alınması yoluyla normlarında %20’lik bir daralma yaşatılarak, binlerce öğretmen atanan bu branşın 300’lü sayılara düşürülmesine nasıl üzüldüysek, eminiz ki şimdide onlar bizim 2 binli alımlardan 700’lü alımlara en az bizim kadar üzülmektedir. Aynı şekilde kontenjanları yarıya düşen Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji öğretmenleri, kontenjanları %40 oranında azalan İlköğretim Matematik Öğretmenleri, bin 900’lü sayılardan bin 200’lü sayılara düşen Matematik Öğretmenleri, kontenjanları yarıya düşen Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri ve yine kontenjanları yarıya düşen Türkçe Öğretmenleri de kendi kontenjanlarındaki daralmalara üzüldükleri kadar diğer branşların alım sayısının azalmasına üzülmekte ve hemen hepsi de Sosyal Bilgiler branşından alımın bu kadar azaltılmasına tepki göstermektedirler.

 

Bazı çevrelerce alımı artan branşlar için atanmayı bekleyen sayısı çok o yüzden atama fazla oldu cevapları için diyoruz ki: “ Geçen yıl 19 bin kişiydik bu yıl 23bin, geçen yıl 2 bin alım olmasına rağmen atanmayı bekleyen sayımız arttı, bu yılı varın siz düşünün”.

 

Bir yıl 75 puanla atanıp diğer yıl 82 puanla atanma sıkıntısı çekilmemeli. Bir yıl 2200 alım yapılıp diğer yıl 700’lü sayılara düşürülmemeli.

 

İstikrar istikrar naralarının atıldığı bir ülkede öğretmen alımlarının da istikrarlı olması gerektiğini düşünüyoruz.

 

İçimiz kan ağlıyor 12 yıldır atanmayı bekleyenimiz var sayımız 23 bin ve her yıl artıyor.

 

Yazının bütününden de anlaşılacağı gibi Milli Eğitimden haberdarız, ülkenin sorunlarından haberdarız. 2002 yılında bile olsa verdiğiniz sözleri unutmadık. Geçmiş yıllardan beri branşımızın durumunu, yürekleri parçalayan “atanmayı bekleyen-kontenjan” ilişkimizi gözden geçirmenizi ve acilen tedbir almanızı bekliyoruz.

 

Yetkililer lütfen sesimizi duyun!

 

Sesimizi duyanlar, duymayanlara lütfen bizden bahsedin!

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.