AES:Tüm Öğretmenlerin Adaylıkları Direkt Kaldırılmalı

AES:Tüm Öğretmenlerin Adaylıkları Direkt Kaldırılmalı

Anadolu Eğitim Sendikası Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sedat DEGER yaptığı açıklamada aday öğretmenlerin yetiştirilmesine yönelik herhangi bir yönetmeliğin çıkmamasından doğan hukuki belirsizlikten ötürü şu anda görevde olan tüm öğretmenlerin asil öğretmenliğe atanmalarını istedi.

    Mülakata girenlere verilen puanların gerekçeli olarak ispat edilmesinin anayasal bir zorunluluk olduğuna değinen  DEGER yazılı olarak yaptığı basın açıklamasında mülakat ile adaylıkların kaldırılamayacağını vurguladı.

Yapılan basın açıklaması ;

ÖĞRETMENLERİN ADAYLIĞI MÜLAKATLA KALDIRILAMAZ

   Her türlü atama ve eleme işleminde olduğu gibi öğretmen asaletinde de mülakat sistemini nesnellikte uzak buluyor ve reddediyoruz. Hayatları boyunca onlarca merkezi sınavlara girerek yeterliliğini ispatlamış öğretmenlerin, adaylık dönemi okul pratiği içinde geçer ve ihtiyaç duydukları şey yoğun rehberliktir.  Adaylığın kaldırılması için mülakat koşulu getirmenin amacı olsa olsa genç öğretmenleri peşinen baskı altına almak, korkutmak ve sendikal tercihler dahil tüm bireysel haklara ipotek koymaktır.

 

    Anayasa mahkemesine taşınan 6528 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile beraber getirilen yazılı ve sözlü sınav şartına dair yürürlüğü durdurma talebinin reddinin gerekçeli kararını 4 Mart 2015 Tarihli ve 29285 Sayılı Resmî Gazetede yayınladı. Bu şekilde, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesine eklenen altıncı fıkraya göre yazılı değerlendirmeden sonra sözlü sınav şartı yasal olarak hala durmaktadır. Buna rağmen hiçbir adayın öğretmenlik hakkının mülakat ile “keyfi olarak” elinden alınması söz konusu bile olamaz. Aslında Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararına bakıldığında mülakatın hukuka uygunluğu açısından değil, başka bir kanun değişikliğiyle dava konusunun kalmadığına dayanarak yürütmeyi durdurma isteğinin reddedildiği de görülmektedir. Kısacası itiraz edilen "yazılı ve sözlü sınava" ibaresinin dava açıldıktan sonra 6552 Sayılı Kanun'un 95. ve 6569 Sayılı Kanun'un 24. maddeleriyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan bu cümleye ilişkin anayasa mahkemesince iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına oy birliği ile karar verilmiştir.

    Aday öğretmenlerimizin, her hangi bir yönetmelik hazırlamamasından dolayı endişeyle beklediği ortamda; karşılaşabilecekleri olası her türlü haksızlıklar karşısında AES olarak her zaman yanlarında olacağımızdan emin olabilirler. Bu açıdan, idari yargılama kanunun usullerini hatırlatmak isteriz. ADAYLIĞIN KALDIRILMASI SÜRECİNDE HER TÜRLÜ İDARİ İŞLEMLERİN BELGE İLE İSPAT EDİLMESİ HUKUKİ BİR ZORUNLULUKTUR. Bu yüzden mülakat ile düşük puan verilen bir adayın,KEYFİLİĞE MARUZ KALMASI DURUMUNDA, BUNUN SORUMLULUĞU ÖĞRETMENE DEĞİL İDAREYE AİT OLACAKTIR. İdareler mahkemeye, yaptığı işlemleri ispatlamak zorunda olacaktır. Anayasanın 36. Maddesinde; kişilerin adil yargılama hakkına sahip oldukları belirtilmiş, 125. maddesinde ise idarenin her türlü eylem ve işlemlere karşı yargı yolu açık tutulmuştur. Adil yargılama hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde de hukuki koruma altına alınmıştır.

        “İspatsız Mülakat Puanları Yargıdan döner”

Anayasa Mahkemesinin gerekçe kararında  Dava konusu kurala göre aday öğretmenlikten asil öğretmenliğe atama için gerçekleştirilecek sınavlar, bakanlıkça oluşturulacak komisyon tarafından yapılacaktır. İdari bir işlem olan komisyon kararı ile asil öğretmenlik kadrolarına atama yapılmaması hâlinde, bu işleme karşı yargı yoluna başvurulabilmesini engelleyen herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Bununla birlikte idarenin takdir hakkını kanunlara uygun olarak kullanıp kullanmadığı hususunun denetlenebileceği açıktır. Bu bağlamda Bakanlıkça oluşturulacak komisyonun sözlü sınava ilişkin kararlarına karşı,  Anayasanın 125. maddesi gereğince idari yargı yolunun açık olduğu ve kuralda anılan yargı yolunu kapatan veya zorlaştıran bir hükme yer verilmediği dikkate alındığında, hak arama özgürlüğünün engellendiğinden söz edilemez.” denilmiştir. Bu gerekçeye bakıldığında mülakat komisyonlarınca her hangi bir keyfiyete yer olamaz. Anayasanın 125. Maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hükmüne yer verilmiştir.

   “Mülakata Girenlere Verilen Puanlar Gerekçeli Olarak İspat Edilmesi Anayasal Bir Zorunluluktur”

Hukuk devleti ilkesi karşısında, idarenin yargısal denetim yapılmasını ortadan kaldıracak ya da bu denetimin yapılmasını imkansız kılacak işlem ve eylemlerde bulunması mümkün değildir. Yasa maddesine göre idarelerin her türlü işlemleri yargı denetimine tabidir. Takdir yetkisinin hukuk içerisinde keyfilik içermeyecek şekilde ölçülü olarak kullanılması gerekmektedir. Sözlü sınavda yargısal denetimi sağlayacak altyapıyı oluşturmak idarenin görevidir. Sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin, diğer tüm idari işlemlerde olduğu gibi yargısal denetiminin yapılması da esastır. 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (1/a) bendi gereğince idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden yargısal denetime tabi tutulması zorunluluktur. Yani, aday öğretmenlerin cevapları mülakat komisyon üyelerinin her birince tutanağa bağlanması, soru ve yanıtlara komisyon üyelerince takdir edilen notun gerekçeleriyle ortaya konulması, ayrıca mülakatta verilen yanıtların, teknolojik imkanlardan (sesli ve görüntülü video) yararlanarak kayıt altına alınması gerekmektedir. Dolayısıyla mülakat esnasında kesilen her bir puanın hukuki olarak bir alt yapısı olmalıdır. Dayanaksız keyfiyete göre puanlar verilmesi söz konusu olamaz. Hiç bir aday ne siyasi görüşüne göre ne de kaşına gözüne göre mülakat ile değerlendirilebilecektir.

Görüldüğü gibi aday öğretmenlerimizin keyfi uygulamalara maruz kalmaları söz konusu bile olamaz. Keyfi davranan mülakat komisyonlarının ise yaptığı işleri belgelendirmesi gerektiğinden mahkemeler önünde haksız puanlar yargı engeline takılacaktır. Anadolu Eğitim Sendikası olarak, mülakatın varlığına karşı çıktığımız gibi mülakat sınavlarının uygulandığı sistemde de, öğretmenlerimizin keyfi uygulamalara maruz kalamayacağını hukuki olarak söylemek istiyoruz. Bu yüzden aday öğretmenlerimizin rahat olması gerekir. Hukuki olarak her türlü aday öğretmenlerimizin yanındayız.

    “Yönetmelik Yayınlandığı Andaki Tüm Adaylar Direkt Asil Öğretmenliğe Atanmalı”

Diğer bir yandan, şu ana kadar aday öğretmenlerin yetiştirilmesine yönelik herhangi bir yönetmeliğin çıkmamasından doğan hukuki belirsizlikten ötürü bakanlığımız görevdeki tüm aday öğretmenleri direkt asil öğretmenliğe geçirmelidir. Göreve başladıklarından sonra epey bir zaman adaylık eğitimleri ile ilgili hiçbir eğitim almayan adayların birden bire karşılaşacakları yönetmelik hükümlerinde olası mağduriyetlerin telafisi mümkün olamayacaktır, bu sebeple yönetmelik yayınlandığı andaki tüm aday öğretmenlerin mağdur edilmemesi gerekmektedir. Ek madde ile tek seferliğine de olsa hiçbir işleme gerek kalmaksızın asil öğretmenliğe atanmaları sağlanmalıdır.  Anadolu Eğitim Sendikası olarak aday öğretmenlerimizin haklarının korunması için konunun takipçisi olacağımızın bilinmesi gerekmektedir.

Sedat DEĞER 

Anadolu Eğitim Sendikası

Hukuk ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu

Genel Başkan Yardımcısı

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.