Atanmayan mezunların FETÖ iddiası

Atanmayan mezunların FETÖ iddiası

Polis meslek yüksekokulunu tamamladıktan sonra sözlü mülakatta ataması yapılmayan 13. dönem mezunları, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mağduru olduklarını öne sürerek, kendilerine yöneltilen suçlamaların kaldırılmasını istiyor.

 Ataması yapılmayan bin 803 kişi arasında bulunan Arif Sümbül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hatay Polis Meslek Yüksekokulu 13. dönem mezunu olduğunu, okudukları dönemde İç Güvenlik Paketi Yasası'nın çıkarıldığını söyledi.

Bu kanun gereği yapılan sözlü sınavların 20 saniyelik ya da 1,5 dakikalık "keyfi" sürelerde gerçekleştirildiğini ifade eden Sümbül, mülakatta soruları bilmesine rağmen yeterlilik sınavında başarısız sayıldığını kaydetti.

Sümbül, "Başarısız sayılmamızın nedenleri şu anda yaşanan darbe soruşturması kapsamında tek tek gözaltına alındı ve tutuklandı" dedi.

Zor zamanında devletinin yanında olmak istediğini, devlete ve kaderlerine hiçbir zaman küsmediğini ifade eden Sümbül, "Ne olursa olsun bizler masum Anadolu'nun devlet terbiyesi almış gençleriyiz. Bize inansınlar, güvensinler." diye konuştu.

FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla elendiklerini öne süren Sümbül, şunları kaydetti:

"O iddiayla elediler ama şu anda bizi eleyenlerin hepsi darbe dolayısıyla gözaltındalar. Devletimizden mağduriyetimizin giderilmesini ve devletimizin zor gününde yanında olmak istiyoruz. Maddi bir şey istemiyoruz. Cebimizde silahımız ve kimliğimiz olsa da olmasa da fark etmez. Devletimizin her zaman yanındayız, küsmedik. Tek isteğimiz Cumhurbaşkanımız bize ses versin, sadece kendilerinden randevu talep ediyoruz. Olup bitenle ilgili ne sorarsa cevaplamaya hazırım."

Atanmayan polisler olarak sosyal medyada bir araya gelerek, seslerini duyurmaya çalıştıklarını dile getiren Sümbül, mağduriyetlerinin giderilmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

Samsun Polis Meslek Yüksekokulu'ndan mezun olan Kağan Altınöz de o dönem okulu tamamlayan bazı kadın arkadaşlarının Cumhurbaşkanlığı korumalığına seçildiğini, listenin de okul panosuna asıldığını söyledi.

Mezuniyetlerine az bir süre kala arkadaşlarının ailelerine "Kızınız Cumhurbaşkanlığı korumada görev alacak, hayırlı uğurlu olsun" şeklinde tebrik ziyaretlerinin olduğunu anlatan Altınöz, "Ama ne yazık ki o listede olan bayan arkadaşların hepsi elendi. Onların elenmesi, bizim 13. dönemde kendi devremizde bin 803 kişinin elenmesi, 14. dönemden de yaklaşık 170 kişinin elenmesi... Şu an toplam sayımız 2 bin. Biz bu mağduriyeti yaşadık. Bunlar arasında bir çelişki var. Tekrar araştırılmasını istiyoruz. Bir sene boyunca başımız dik şekilde gezdik. Öyle bir şey ki hiçbir zaman başka işlerde çalışmaktan gocunmadık. Garsonluk da olur, taksiye de çıkarız, bulaşık da yıkarız, bundan gocunmadık. Ama şu an üzerimizde olan suçlamanın, lekenin bir an önce kaldırılmasını istiyoruz."

İç Güvenlik Yasası'ndaki "Öğrenim görenler de dahil olmak üzere yeterlilik mülakatına sokulacak" maddesinin elenmelerinde önemli olduğunu dile getiren Altınöz, "Zaten okullara mülakatlarla girdik. Boy ve kilo gibi aşamalardan geçtiğimiz için yetiyoruz. Amaç 17/25 Aralık darbesinden sonra bu yapıya gidenler varsa onların tespit edilip, teşkilattan arındırılmasıydı. Biz seviniyorduk açıkçası. Çünkü teşkilatın, temiz bir teşkilat şeklinde devam etmesi hem Türk milleti hem de bizler açısından çok güzel bir şeydi. Amaç buydu ama olan ortada işte. Bir senedir her zaman tekrardan araştırılmamızı ve bunun gözden geçirilmesini söylüyoruz."

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın bu konuyla ilgili yaşadıkları sıkıntıları televizyonlarda anlattığını dile getiren Altınöz, Tayyar'ın, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlıkta çalışan bu yapıya mensup kişilerin bulunduğunu söylediğini aktardı.

Altınöz, "Hatta Sayın Cumhurbaşkanımız iki gün sonra televizyonda, 'Cumhurbaşkanlığı külliyesinde çalışanlar istifa edip, çıkıp gitsinler' diye söylemişti. Bizi dikkate alsınlar, tekrardan araştırıp, göreve dönmemizi sağlasınlar. Bu yapıyla ilgimiz yok. Tekrar araştırsalar zaten ortaya çıkacak. Bir sene boyunca başımız dik gezdik, herkese söyledik polis olduğumuzu. Kimisi hain yaptı, kimisi 'Siz haklısınız' dedi. Biz hala 'devletin polisiyiz' diyoruz. Atansak da atanmasak da devletin polisiyiz." şeklinde konuştu.

Darbe girişimi sonrasında atanmalarına engel olanlarla ilgili gelişmelerin yaşandığını belirten Altınöz, "Avukatlarımız, atanamamıza sebep olan müdürlerin açığa alındığını, davamıza bakan Danıştay hakimleriyle üyelerin de görevden azledildiğini söylediler" diye konuştu.

Tolga Solgun da Rize'de okuduğunu ve atanmadığını, elenmelerine sebep olan unsurları bilmediklerini vurgulayarak, kendileriyle ilgili yeni bir araştırma yapılmasını beklediklerini söyledi.

İç Güvenlik Yasası çıktığında bu terör örgütüne üye kimsenin teşkilatta olmayacağı sevinciyle rahat rahat mülakata girdiklerini kaydeden Solgun, "Bizler vatan haini değiliz. Bize her türlü iftirayı atabilirler. 'Hırsızlık yaptı, yakalandı, yüz kızartıcı suç işledi uzaklaştırıldı.' gibi. Yalnız bizim üstümüzden şu vatan haini lekesinin kaldırılmasını istiyorum. Bu teşkilat temiz adam arıyorsa bin 803 kişi içinde o kadar temiz insan var ki bunlarla bağlantılı olmayan. Bunlarla ilgili bir değerlendirme yapılmasını istiyorum. Eğer bu ülkenin vatandaşı, yurttaşı, seçmeniysek, siyasilerden özellikle de AK Parti'den şunu istiyorum; Biz vatan haini değiliz. 'Yanlış yaptık' desinler. Bizi tekrar araştırsınlar, ne kadar temiz olduğumuzu anlayacaklar. Biz hiçbir zaman bu vatana ihanet etmedik." şeklinde konuştu.

Fikriye Susam Uyar

 
 
Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.