Devlet Güvenliği İçin Yaşasın İş Güvencesi

Devlet Güvenliği İçin Yaşasın İş Güvencesi

Çalışma Bakanımız Sayın MÜEZZİNOĞLU’nun, memurluk kimsenin tapulu malı olmayacak, dokunulmaz ve imtiyazlı bir sınıf olmayacak, açıklamaları sendikalar ve milyonlarca memur tarafından 657’deki iş güvencesinin kaldırılabileceği şeklinde anlaşılmıştır.

Ve tüm memur sendikalarının, bu açıklama karşısında ağız birliği yapmışçasına kamuoyu ile paylaştıkları açıklamaları ile memur lehinde ve memurun iş güvencesine dokunulmaması tarafında bir pozisyon almış oldukları anlaşılıyor.

Hükümet kanadından her ne kadar iş güvencesine dokunulmayacağına dair bir karşı açıklama gelse de, hükümetin özellikle devlet memurluğu  düzeninde köklü değişiklikler yapılabileceğini ve bunu yıllara yaydığını,  kademeli olarak da bir geçiş planladığını,  son yıllarda bakanlar ağzından bu konuya ilişkin yapılan açıklamalardan,  görüşlerden ve düzenlenen bazı çalıştaylardan çıkarabilmemiz güç olmasa gerek.

Sendikalar, bu konuda işkilleniyorsa, kamudaki memurlar için endişe taşıyorlar ise ve anında birleşip memur lehinde ve tarafında tepki verebiliyorlarsa, konunun hassasiyet taşıdığını unutmamak gerekir. Bu nedenle, kamuoyu bu konuyla daha fazla meşgul edilmeyerek, bu konuya dair asıl niyet açıklanıp ortaya konmalıdır. Bu konu daha fazla kaşındıkça, kamu hizmeti yapan memur statüsündeki kimseler, gelecekleri ile ilgili belirsizlikler yumağında kaygılar ve endişeler taşıyabilmektedir.

Sayın hükümetimiz, iş güvencesi ile ilgili yapılan bu açıklamalar dolayısıyla kamuda bir tedirginlik yarattığını  bilmelidir.  Bu bakımdan, tedirginliğin, kamu verimliliğini olumsuz yönde etkilediğini göz önünde bulundurmalıdır.

Elbette, Türkiye’deki tüm koltuklar tabandan tavana doğru  hiç kimsenin babasının malı değildir, devlet hiç kimsenin atını koşturacağı bir çiftlik değildir, hatta bakanımızın da dediği üzere koltuklar kimsenin tapulu malı da değildir.

Ama bilinmelidir ki,  kamu hizmetini yürütmekte olan memurların,  657’deki iş güvencesi memurun tapusuymuş gibi, ona bir ayrıcalık sağlıyormuş gibi anlaşılmamalıdır.

Memur için su gibi, yemek gibi bir gereklilikten kaynaklanan  657’deki iş güvencesi, her bir memur özelinde memura yönelik içeriden ve dışarıdan çeşitli saiklerle gelebilecek olan tehditlere-saldırılara ve kötü niyetlilere ve fırsatçılara  karşı bir zırh ya da kalkan olarak değerlendirilmelidir.  

Memurun bu iş güvencesi olmasaydı, FETÖ’nün devlet içinde babasının çiftliğindeymiş gibi at koşturduğu ve devleti sanki ona tapulu bir malmış gibi gördüğü zamanlarda, FETÖ’nün militan, milis ve sempatizan düzeyindeki amir ve memurları eli ile kim bilir hangi büyük tasfiyeler yapılmıştı. Bu imkanı ve fırsatı onlara vermeyen, FETÖ’ye kafa tutan ve memurları koruyan, işte 657’deki önemsediğimiz ve üzerinde hassas olduğumuz İŞ GÜVENCESİDİR.

Unutulmamalıdır ki, 15 Temmuz gününde, öncesinde ve sonrasında, devletin güvenliğini sağlayanlar,  657’deki iş güvencesi olduğu için FETÖ’nün dokunmaya cüret edemediği memurlar olmuştur. Yoksa, FETÖ, TSK’da, medyada ve diğer alanlarda dokunup yaktığı gibi kendinden olmayanları dokunup yakarak kamudan tasfiye edebilirdi, kendinden olmayanları silip süpürebilirdi. Buna dair geçmişe gittiğinizde,  FETÖ’nün kamuda ayağını kaydırdığı, sürgün ettirdiği ve süründürdüğü;  hatta yıldırarak ve bezdirerek tasfiye ettiği kıyımlarını görebilirsiniz. Aslında, FETÖ devlet için acı bir deneyimdir ve bu deneyimden dersler çıkarılmalıdır. Ama olaylara doğru yerden bakarak ve yaklaşarak elbette...  Çünkü bu bakış açışı ve yaklaşım tarzı doğruları görmemize yardımcı olacaktır, böylece rotamızı da doğru çizebilme fırsatına sahip olabileceğiz.

FETÖ,  devlet içine sızan sempatizanları, milisleri ve militanları eli ile kendinden olmayan memurlara devlette yaşam hakkı tanımayabilirdi, hatta ileriye gidebilirdi, bu pervasızlığı ve vurdumduymazlığı daha da ötelere götürebilirdi. Ama yapamadı, önünde bir engel vardı, o da 657 ‘deki İŞ GEVENCESİ İDİ. Devlet memurluğu, akıldan çıkarılmamalıdır ki, memur ile devlet arasında kurulan karşılıklı güven ilişkisine dayanır. Bu bağ, aidiyet duygusunu da içerir. Onun için devlet  açısından  hayati ve yaşamsal öneme sahiptir. Aslında, iş güvencesi ile memuru devlete bağlarsınız, iş güvencesini kaldırıldığınızda memur FETÖ gibi yapıların güvencesine sığınma mecburiyetinde kalabilir. Bu durumda, devlet hiyerarşisi değil de, başka hiyerarşiler devreye girebilir. Bu da devlet için büyük ve açık bir tehdittir. Bu gibi durumların  önlenmesi için devlet, memuruna güvence verir, tapu değil. Onun için iş güvencesi, tapu değildir ve öyle de görülmemelidir.

Bu olayın bir de psikolojik boyutu vardır. Hepimizin malumudur ki, Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde fizyolojik ihtiyaçların hemen üstünde güvenlik gereksinimi vardır. Aslında, memur için 657 DMK’da yazılı iş güvencesi, yukarıda da ifade ettiğimiz üzere bir ihtiyaçtır ve gerekliliktir. Bu ihtiyacı elinden aldığınızda, hiçbir kamu çalışanının çalışma hayatında tam manasıyla verimli olamayacağını, çalıştığı kurum ile aidiyet bağı kuramayacağını, bu nedenle kamu hizmetine asgari düzeyde bir yararlılık ve katkı sağlayacağını öngörüyorum. Hiç kimse, diken üstünde bir koltukta oturmak istemez. Bu dikenler, insanı o koltukta rahatsız eder, hatta bir müddet sonra canına tak ettirir.  Memurun iş güvencesine, bu açıdan bakarak, doğruların görüleceğini, ileriye dönük olarak da isabetli  planlar yapılabileceğini düşünüyorum.

Memurun iş güvencesini elinden alıp fırsatçıların ve kötü niyetlilerin kendi elemanlarına yer açmak için yapacağı tasfiyelere kapı aralamamak lazımdır kanaatindeyim. Onun için DEVLET GÜVENLİĞİ VE MİLLİ GÜVENLİK İÇİN YAŞASIN MEMURUN İŞ GÜVENCESİ...

VE BU KONUYU TEMCİT PİLAVI GİBİ MEMURUN ÖNÜNE GETİRİP, DAHA FAZLA KAŞIMAMAK, SOPA GİBİ GÖSTERİP TEHDİT ALGISI YARATMAMAK GEREKİR. LÜTFEN, MEMURUN BU KADAR NEFESSİZ KALDIĞI YETER, AÇALIM ÖNÜNÜ, BİRAZ NEFES ALSIN. İNANINIZ, İŞ GÜVENCESİ İLE İLGİLİ SÖYLENEN HER SÖZÜN VERDİĞİ SIKINTI,  MEMURU,  KRAVATINDAN DAHA FAZLA SIKIYOR. KAMU ORTAMI RAHATLAMAK İSTİYOR ARTIK.

DEVLET, MEMURU İLE KARŞILIKLI GÜVEN VE GÜVENCE İLİŞKİSİ İÇİNDE SAĞLAMLAŞTIRILAN  BİR BAĞ İLE YAPILANMALIDIR. DEVLETİN VE MİLLETİN GÜVENLİĞİ, BU KARŞILIKLI GÜVENCE İLE SELAMETE KAVUŞUR.

NOT: SÖZLEŞMELİ STATÜDE İSTİHDAM, HEM İŞ GÜVENCESİ OLMAYAN BİR MEMURİYET HAYATINA GEÇİŞİN HEM DE BU TİP BİR İSTİHDAMIN NASIL OLABİLECEĞİNİN VE SONUÇLARININ SİNYALLERİNİ VERMEKTEDİR. BU BAKIMDAN, SÖZLEŞMELİ İSTİHDAMA BAKIP, İŞ GÜVENCESİ OLMAYAN MEMURU GÖREBİLİRSİN...  BU BAKIMDAN SÖZLEŞMELİ İSTİHDAM, BİR TÜR DENEY GİBİ... BU AÇIDAN, SÖZLEŞMELİ ÇALIŞAN İSE KOBAY MİSALİ...

Saygı ve sevgi ile....

Yusuf SEVİNGEN

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.