Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik İçin Dilekçe Kampanyası

Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik İçin Dilekçe Kampanyası

Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik İçin Dilekçe Kampanyası

  Milli Eğitim Bakanlığı, Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınavını 27.11.2005 ve 30.04.2006 tarihlerinde yapmış aradan 72 ay geçmesine rağmen bu sınavları bir daha yapmamıştır. Bu zamana kadar bu unvanları elde etmesi engellenen öğretmenlerimizin zararı ayda 120 TL den 8640 TL'dir ve bu zarar her geçen gün artmaktadır. Bu zarara artık DUR! demek için dilekçe kampanyası başlatıyoruz.

ğitim camiası Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınavlarının biran önce yapılmasını beklerken, Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda yazdığı resmi yazı kamuoyuna yansımış ve yazıyı okuyanlarda acı bir tebessüm oluşturmuştur. Bu yazımızda konu hukuksal olarak incelenecek ve öğretmenlerimizin mağdur olmaması için yapması gerekenler sıralanacaktır.
 
          Kocaeli ilimizden bir grup öğretmen Milli Eğitim Bakanlığına dilekçeyle başvurarak Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınavlarının yapılmasını istemiştir. Buraya kadar her şey normaldir. Normal olmayan, Mehmet Özcan imzalı Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün 26.03.2012 tarihli ve 641.99/10559 sayılı cevap yazısıdır. Yazıda
 
“ Kariyer basamaklarına ilişkin 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 5204 sayılı Kanunla değişik 43’ncü maddesinin bazı fıkra ve ibareleri Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinden Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliğinin uygulanma imkânı kalmamıştır. Bu konuya ilişkin yeni bir yasal düzenleme yapılmadan uzman öğretmenlik için sınav açılması mümkün değildir.”
 
          denmektedir. Verilen cevap yazısı eskilerin deyimiyle “şecaat arz ederken sirkatin söylemek”tir. Yazı, Milli Eğitim Bakanlığının acizliğini sergilemekte, suçlu olarak da Anayasa Mahkemesi gösterilmeye çalışılmaktadır. Hukuka uymayarak düzenleme yapanların hiç mi suçu yoktur? “Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliğinin uygulanma imkânı kalmamıştır” cümlesi mazeret değildir. Milli Eğitim Temel Kanununda sınavın her yıl ÖSYM’ce yapılacağı hükmü yer almaktadır ve yürürlüktedir. Milli Eğitim Bakanlığı kanuna uyarak Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınavlarını her yıl yapmak zorundadır. Unutulmamalıdır ki kanunlara uymak zorunluluktur. Yazıya cevap veren görevliler, kanunun yönetmelikten daha üst bir norm olduğunu bilmemekte midir? Kaldı ki yasal düzenlemeyi yapacak kimdir? Öğretmenler yapacaksa söyleyecek sözümüz yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı yapacaksa neden ve niçin idare görevini yapmamanın sorumluluğunu başka kurumlara ve kişilere yüklemeye çalışmaktadır? Kamuoyu çok iyi bilmektedir ki bu ülkede Milli Eğitim Teşkilat Yasası bile bir günde Kanun Hükmünde Kararnameyle değiştirilmiş, bir gecede çıkarılan Yönetici Atama Yönetmelikleriyle yine bir gecede binlerce kişi yönetici olarak atanmıştır. Demek ki istenince “ipe un serilmiyor”muş.
 
    
 
          Gönül isterdi ki aşağıda verdiğimiz dilekçe örneğini öğretmenlerimizin önüne öğretmenlerimizin haklarını savunduğunu belirten sendikalar sunsun, ama maalesef… Eğitim sendikalarının Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik hakkında hiçbir açıklamaları ve girişimleri yok! Enazından kamuoyuyla paylaştıkları. Öğretmen maaşlarına zam yapılması için uğraştıklarını belirten sendikalara söylemek isteriz ki bu sınav yapılırsa birçok öğretmenin maaşında ayda 120 TL gibi bir artış olacaktır. Hak savunma için örnek istiyorsanız bakın ve görün TTB(Türk Tabipler Birliği) sağlıkçıların haklarını nasıl savunuyor.
 
          Aşağıda verdiğimiz dilekçe örneğini idareye veren öğretmenlerimizin kazanacağı hakları sıralamaya çalışırsak:
 
     1. Milli Eğitim Bakanlığı Kocaeli ilimizdeki öğretmenlere verdiği cevabı yazısında olduğu gibi, örneğini sunduğumuz dilekçeye de “red” cevabı verirse, bu red cevabı aleyhine İdare Mahkemelerinde yürütmeyi durdurma ve iptal istemiyle dava açılabilir(sendikalar veya kişiler tarafından). Verilen “red” cevabı Milli Eğitim Temel Kanununa aykırı olduğu için kanımızca kısa sürede hukuk tarafından iptal edilecek, idare Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınavlarını yapmak zorunda kalacaktır. Milli Eğitim Bakanlığının, son zamanlarda “Anadolu Liselerine Öğretmen Seçme Sınavı”nda olduğu gibi hukuk kararları sonucunda sınav yapmak zorunda kaldığı unutulmamalıdır.
 
     2. Danıştay ve İdare Mahkemeleri, Uzman Öğretmenlik hakkını idareye verilen dilekçe tarihinden itibaren öğretmenlerimizin elde etmeleri gerektiğine karar vermektedirler. 5 yıl sonra sınav yapılarak öğretmenlerimiz Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik haklarını elde etseler bile, Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik unvanlarının tüm haklarını dilekçelerini idareye verdikleri tarihten itibaren isteyebileceklerdir(maaş farkı+yasal faizi vb.). Sadece Uzman Öğretmen adaylarının değil; şu anda Uzman Öğretmen unvanına sahip olup da Başöğretmen olmayı bekleyen öğretmenlerimizin de idareye aşağıda sunduğumuz örnek dilekçeyi vermeleri yararlı olacaktır.
 
     3. Yönetici atama işlemlerinde; Uzman Öğretmen olması engellenen yönetici adayı, Uzman Öğretmen unvanı bulunan yönetici adayından 4 puan eksik puan almaktadır. Sitemize en çok sorulan sorulardan biri de bu konudur. Örnek dilekçemizi idareye veren yönetici adayları, dilekçe tarihinden sonra yapılacak yönetici atama işlemlerinde Uzman Öğretmenlik unvanından dolayı alınacak 4 puan nedeniyle istedikleri yere atanamazlarsa(diğer aday uzman Öğretmen olduğu için 4 puan alarak kişinin önüne geçip atanırsa) haklarının teslimini isteyebilecekler, açacakları bir idari dava sonucunda kanımızca haklarını elde edebileceklerdir. Çünkü yönetici adayları; idareye verdikleri dilekçeyle, bundan sonraki süreçte yaşanan tüm olumsuzlukların sebebinin idari makamlar olduğunu vurgulamışlardır. Bu mağduriyetlere engel olmak idari makamların görevidir. Her zaman olduğu gibi en iyi ve doğru kararı hukuk verecektir.
 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.