Batının Eski Türkiye'ye Tahammülü Yok

Batının Eski Türkiye'ye Tahammülü Yok

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: Türkiye şu an kendine gelme emaresi gösteren ülkelerin başında. Türkiye, kökleriyle barışan, değerleriyle kaynaşan, küresel tekere çomak sokan şu an yegane ülke. O yüzden batının artık eski Türkiye'ye tahammülü yok. Yeni Türkiye'ye zaten asla müsaade etmeme kararlılığı var ve Türkiye'yi çökertmek üzerine yürüyorlar."

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Türkiye, kökleriyle barışan, değerleriyle kaynaşan, küresel tekere çomak sokan şu an yegane ülke. O yüzden batının artık eski Türkiye'ye tahammülü yok." dedi.

Memur-Sen Ağrı Şubesi tarafından kentteki bir düğün salonunda düzenlenen teşkilat ve üye toplantısına katılan Yalçın, burada üyelere seslendi.

Üç kıtada toprak kaybeden, Anadolu coğrafyasına sıkışan dönemin üzerinden 100 yıl geçtiğini belirten Yalçın, coğrafyanın yeniden kan gölüne, küresel emperyalizmin, vahşi kapitalizmin oyun alanına döndüğünü ifade etti.

"Vekalet savaşlarıyla katliamlar yapılıyor ve Türkiye 100 yıl aradan sonra yeniden ruhunu kuşanmanın, kendine gelmenin, olup biteni fark etmenin ve narkozun etkisini üzerinden atmanın emaresini gösteriyor." diyen Yalçın, şöyle devam etti:

"Şu an 100 yıl geçti ve coğrafya yeniden dizayn ediliyor. Bu medeniyet coğrafyasında yetim kalan çocuklar, yerinden yurdundan sürülen kardeşler bizim, ensar olarak sahip çıkan, sancıyı hisseden biziz. Dolayısıyla bizim sınırlarımızın dışında cereyan ediyor diye 'bizi ilgilendirmiyor' deme lüksüne sahip olmayan bir kitleyiz millet olarak."

- "ABD haydutluk yaparak fiili bir durum oluşturdu"

Coğrafyada olan biteni anlamak için 1897'de İsviçre'nin Basel şehrinde düzenlenen Yahudi Kongresi'nin unutulmaması gerektiğini aktaran Yalçın, Theodor Herzl başkanlığında yapılan toplantının bugün bölgede yaşanan katliamların başlangıcı olduğunu ifade etti.

İsrail bayrağındaki iki mavi çizginin Nil ve Fırat'ı resmettiğine işaret eden Yalçın, şunları dile getirdi:

"Nil ve Fırat arasında Türkiye de var. Bunu gözden kaçıramayız. 1948'de ilk tanıyan Müslüman devlet Türkiye ve başta İsmet İnönü var. Narkoz bu, kendimizi, ruhumuzu kaybetmek, celladımıza aşık olmak bu. Nakba'nın Filistin'den sürülüşünün 70. yılında ABD orada elçiliğini açtı. Türkiye'nin ruhunu kuşanmış şekilde İslam İşbirliği Teşkilatını toplayıp Türkiye'de bir karar alıp, BM'de önerge verip ABD'nin tehdidine rağmen BM'de bir karar çıkarmayı başardı ama ABD haydutluk yaparak fiili bir durum oluşturdu. Bizim bölgemizde yaşadığımız, millet olarak tehdit altında olduğumuz ve kesinlikle teslim olmamamız, ayakta durmamız, bize tutunmalarını sağlamamız gereken noktayı ifade etmem lazım."

- "Batının artık eski Türkiye'ye tahammülü yok"

İsrail'in 1982 yılında İsrailli stratejistin yayınlanan makalesini plan olarak uygulamaya aldığını aktaran Yalçın, bu planda Libya, Mısır, Lübnan, Irak ve son olarak hedef gösterdiği Suriye'nin parçalandığına dikkati çekti.

Necmettin Erbakan'ın "Eğer bir gün mesele Suriye ise bilin ki hedef Türkiye'dir" sözünü hatırlatan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü Suriye'den sonra gelen ya İran ya da Türkiye'dir. Onun için bölgede olan olaylara bağımsız kalma ihtimalimiz yok. Olayları çözme, kendimize gelme, ruhumuzu kuşatma, yarına daha hazırlıklı olma gibi bir mecburiyetimiz var. Sırasıyla tusunami gibi geliyor. Türkiye şu an kendine gelme emaresi gösteren ülkelerin başında. Türkiye, kökleriyle barışan, değerleriyle kaynaşan, küresel tekere çomak sokan şu an yegane ülke. O yüzden batının artık eski Türkiye'ye tahammülü yok. Yeni Türkiye'ye zaten asla müsaade etmeme kararlılığı var ve Türkiye'yi çökertmek üzerine yürüyorlar."

- "15 Temmuz bir NATO similasyonu olarak Türkiye'de görülmüştür"

Türkiye'nin NATO'ya dahil olduğu tarihten itibaren 10 yılda bir darbeye maruz kaldığını belirten Yalçın, "Gladyo, derin devlet denen sistemin arka planı NATO'dur. 15 Temmuz bir NATO similasyonu olarak Türkiye'de görülmüştür. İçimizdeki mankurtlar, aklını kiraya vermiş, 'altın nesil' dedikleri ama hain nesil olduğu anlaşıldığı bir nesil üzerinden bu ülkeye operasyon çekmeye kalkıştılar. Bir sonraki hamle ya İran ya Türkiye demiştik. Şu an İran'a saldırılıyor ama Türkiye görüş alanı dışında değil. Onun için Türkiye'nin Fırat Kalkanı ile yaptığı harekat küresel plana bir çomak sokmadır." diye konuştu.

- "Türkiye çok kritik bir süreçte"

Yalçın, 2003 yılından 2012 yılına kadar doların 1.70 ile 1.80 arasında seyrettiğini ancak 2011 yılından sonra Türkiye'ye 9 operasyon yapıldığını söyledi.

Son olarak 15 Temmuz'un ardından bir operasyon daha yapıldığını ancak milletin bu hamleyi savuşturduğunu dile getiren Yalçın, şunları kaydetti:

"Bir dolara vatanı satanlara karşı bütün dolarlarını vatan için bozdurup o küresel planı ters düz etmeyi başardı. Bugün geldiğimiz noktada bütün manipülasyon odakları tekrar devredeler. Çünkü Türkiye çok kritik bir süreçte. 24 Haziran seçiminden sonra devlet sistem olarak yeniden kurulacak. Buna asla müsaade etmek istemezler. Çünkü sistemin düzgün işlediği, 5 yıllık süreçte seçim yaşanmadığı, istikrarın satın alındığı bir ülke toparlanır ve kısa süre içinde şaha kalkar."

Konuşmanın ardından il ve ilçe yöneticilerine plaket veren Yalçın'a, Memur-Sen İl Başkanı Süleyman Gümüşer el dokuması kilim hediye etti.

Programa, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Faruk Kaya, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Turan, kurum müdürleri ve sendika üyeleri katıldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.