Eğitim-Sen Yöneticisine 'GEZİ' Sürgünü

Eğitim-Sen Yöneticisine 'GEZİ' Sürgünü

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu`nun `Eskişehir’deki Gezi Eylemlerine Katılması Nedeniyle Basın Yayın Sekreterimiz Ali Paşa Şanlı, Konya’daki Bir İmam Hatip Lisesi’ne Sürüldü!` başlıklı açıklama metnidir.

 Bilindiği üzere sendikamızın Gezi protestolarına destek çağrısıyla düzenlediği 4-5 Haziran ve 17 Haziran grevlerini örgütleyen ve katılımcısı olan Eskişehir eski Şube Başkanımız Ali Paşa Şanlı, bu grevlere katılımı da gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma başlatılmış ve açığa alınmıştı.

En demokratik haklarını kullanarak eylemlere katılanları hiçbir gerekçe göstermeden dayakla gözaltına alan, tutuklayan ve hatta öldürenler görevlerine devam ederken, Ali İsmail Korkmaz`ın görüntülerinin nasıl ‘bulunamadığı` ve gerçeğin peşinden giden gazetecilerin nasıl tehdit edildiği ise tüm çarpıcılığıyla gözler önüne serildi. 

Bu atmosfer içinde Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü`ne bağlı müfettişler yaptıkları incelemeler sonrasında Ali Paşa Şanlı`nın Gezi eylemlerine katıldığını kesin olarak tespit ederek, "il dışına tayin" cezasının verilmesini istemişlerdir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Valiliği tarafından onaylanan tayin kararı ile Ali Paşa Şanlı, Konya`nın Meram ilçesinde bulunan İbrahim Ethem İmam Hatip Lisesi`ne Matematik öğretmeni olarak sürgün edilmiştir.

Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü`nün, tıpkı diğer kamu kurumları gibi Gezi eylemlerine katılmayı peşinen suç sayması büyük bir skandaldır. Demokratik haklarını kullanarak Gezi eylemine katılmanın suç olarak kabul edilmesi durumunda, İçişleri Bakanlığı`nın kayıtlarına göre bu eylemlere katılan 2,5 milyon kişinin adli soruşturmaya tutulması ve yargılanması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı, tamamen siyasi gerekçelerle ve kendi hukukunu çiğneyerek sürgün kararı vermiştir. 
Yakın zamanda sendikamız Eğitim Sen`in Merkez Yürütme Kurulu`nda Basın Yayın Sekreteri olarak göreve başlayan Ali Paşa Şanlı hakkında verilen bu sürgün kararı ile katillerin, zalimlerin değil; zulme başkaldıranların, demokratik haklarını kullananların sindirilmek amacıyla cezalandırılmak istendiği anlaşılmaktadır.

Siyasi iktidarın "Ya sev ya terk et" mantığını, Milli Eğitim Bakanlığı`nın "ya itaat et ya da sürgüne gönderirim" mantığıyla sürdürenler bilmelidir ki,  her bir Eğitim Sen üyesi, Ali Paşa Şanlı`nın işlediği ‘suç`u işlemiş; eşit ve özgür bir dünya için sokağa çıkmış, zalimin zulmüne karşı kardeş kalplerle omuz omuza direnmiştir. Eğitim Sen üyeleri, sadece Gezi eylemleri sürecinde değil, mücadeleye atıldığı ilk yıllardan bu yana haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı direnmektedir. Ne siyasi iktidar temsilcilerinin tehditleri, ne de MEB`in soruşturma ve sürgünleri bizleri ilke ve değerlerimizden asla geri döndüremeyecektir. 

Bilinmelidir ki, sendikamız Eğitim Sen`in tarihi zulmün ve zorbalığın karşısında omuz omuza yürütülen mücadelenin tarihidir. Bu mücadeleye dün boyun eğdiremeyenler, bugün de yarın da boyun eğdiremeyeceklerdir. İmam Hatip Lisesi`ne sürgünü ceza olarak görenler unutmasınlar ki, özgürlük bizim içimizde saklıdır ve her neredeysek bizimle birlikte orada yeşerecektir!

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.