Hükümet Bahane Üretmeden Toplu Sözleşme Masasına Oturmalıdır

Hükümet Bahane Üretmeden Toplu Sözleşme Masasına Oturmalıdır

Memur-Sen İl Temsilcileri Toplantısı Sonuç Bildirgesi: Kamu işvereni/hükümet, bütçe disiplini, bütçe kısıtları gibi bahanelere tevessül etmeden masaya oturmalıdır.

Memur-Sen İl Temsilcileri Toplantısı Sonuç Bildirgesi'nde, 5'inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleriyle ilgili, "Kamu işvereni/hükümet, bütçe disiplini, bütçe kısıtları gibi bahanelere tevessül etmeden masaya oturmalıdır." ifadeleri kullanıldı.

Memur-Sen'den yapılan yazılı açıklamaya göre, 6'ncı Olağan Genel Kurul'un ardından İl Temsilcileri Toplantısı'nın 30'uncusu Ankara'da yapıldı.

Toplantının sonuç bildirgesinde 5'inci Dönem Toplu Sözleşmesi'yle ilgili sürecin 1 Ağustos itibarıyla başlayacağı belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"Yeni hükümet modeliyle gerçekleştirilecek ilk toplu pazarlık olması yönüyle de bir milat vasfını üstlenecek görüşme süreci ve toplu sözleşme metni ortaya çıkarılmalıdır. Bu amaçla kamu işvereni/hükümet, bütçe disiplini, bütçe kısıtları gibi bahanelere tevessül etmeden masaya oturmalıdır. Türkiye gelişen ve büyüyen ekonomisine ilişkin çerçeveyi kamu görevlilerine ilişkin toplu pazarlık masasına aktarmalı, toplu pazarlıkla kamu görevlilerinin akıttıkları terin karşılığını almalarını sağlayacak rakamları, oranları ve hakları toplu sözleşme metnine yansıtmalıdır. Kamu görevlileri ek göstergeden gelir vergisine, kılık-kıyafet özgürlüğünden kapsayıcı sosyal güvenliğe, her konuda haklı beklentilerinin karşılanmasını, tekliflerinin kamu işvereni nezdinde karşılık bulmasını beklemekte, istemekte ve hak etmektedir."


- "Kamuoyunu tepki göstermeye davet ediyoruz"

Yerel seçimlerin ardından bazı belediyelerdeki işten çıkartmalara da değinilen bildirgede, "İş güvencesinin bütün yönleriyle ihlal edilmesi sonucunu doğuran, kamu çalışanlarına yönelik işten çıkarma, görevden alma, sözleşmesini sona erdirme, sürgün, geçici görevlendirme ve görev tanımlarına aykırı faaliyetlerde bulunmaya zorlama şeklindeki haksız ve hukuksuz kararlara ve uygulamalara karşı yetkilileri göreve, kamuoyunu tepki göstermeye davet ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Bildirgede, sendika ve sendikal örgütlenme hakkının tehdit, şantaj, ideolojik sendikal baskı ve iş güvencesi ihlalleriyle yok sayıldığı vurgulanarak, buna karşın Memur-Sen'in mücadelesine devam edeceği belirtildi.

- "NATO'ya mahkum olmadığımızın deklaresidir"

Türkiye'nin dünyadaki değişim ve dönüşüm hesaplarının önemli aktörlerinden biri olduğunun kaydedildiği bildirgede, şu ifadelere yer verildi:


"Özellikle S-400 alımı sürecinde küresel ölçekte yaşanan tartışmalar ve Doğu Akdeniz'de atılan kararlı adımlar bizim bağımsız politikalar üretme kapasitemizi göstermektedir. Daha açık bir ifadeyle; Akdeniz'de Türkiye'nin petrol ve doğal gaz sondajı yapması, birilerinin de bundan rahatsız olması 'hiçbir şey eskisi gibi değil' cümlesinin uluslararası ilişkilerdeki somut görüntüsüdür. Öte yandan, S-400 konusu her şeyden önce NATO'ya mahkum olmadığımızın deklaresidir. Bugün uluslararası medya kuruluşlarının algı operasyonlarına rağmen Türkiye yoluna devam etmektedir. Memur-Sen ailesi olarak bizler, büyük ve güçlü Türkiye adına atılan her adımın arkasında olduğumuzu deklare ediyoruz."

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.