İlk Toplu Sözleşme Maratonu Başladı

İlk Toplu Sözleşme Maratonu Başladı

İlk Toplu Sözleşme Maratonu Başladı

 Milyonlarca kamu çalışanı, emeklisi ve ailelerinin merakla beklediği toplu sözleşme görüşmeleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda başladı. Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı olarak konuşan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamu çalışanlarının taleplerinin karşılanması gerektiğini söyledi.

Toplantının açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, toplu sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısını yaptıklarını belirterek, “Bugün kamu görevlileri sendikacılığı ve çalışma hayatı açısından tarihi bir gün yaşamaktayız. Çünkü kamu görevlileri sendikacılığında ilk kez toplu sözleşme görüşmesi yapılmaktadır. Bu tarihi günün, 2009 yılında hükümetimiz tarafından Emek ve Dayanışma Günü ilan edilen 1 Mayıs’ın hemen arefesinde gelmesi de ayrıca sevindiricidir” dedi.

Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı olarak konuşan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, referandumun önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, “Referandumla toplu sözleşmeye adım attık. Ancak yasal düzenleme bir türlü gerçekleşmedi. Gecikmenin sorumlusu memurlar ve sendikalar değildir. Toplu sözleşmenin gecikmesinin stres ve sıkıntısını yaşadık. Sayın bakanla birçok konuda çalıştık, anlaştık. 3 ay sonra aynı noktaya geldik. Hizmet kolu toplu sözleşmesinde, burada anlaşmışken, başa döndük. Bunun gibi gecikmeler de yaşadık. Gecikmeden kaynaklanan kayıplar mutlaka telafi edilmelidir. Siyasi irade ve bürokrasi, toplu görüşme ve toplu sözleşme arasındaki farkı idrak etmiş bir şekilde toplu sözleşme sürecine katkı sağlamalıdır” şeklinde konuştu.

Bazı bakanların, Türkiye’nin sürekli büyüdüğü, ekonomide dünyanın kutup yıldızı olduğu yönünde demeçler verdiğini hatırlatan Gündoğdu, bu muhteşem tabloda kamu görevlilerinin emeği ve katkısına dikkat çekti. Büyümede ikinci olan Türkiye’deki kamu çalışanlarının ekonomik yönden ikinci olamasa bile ilk 5’e girmesi gerektiğini dile getiren Gündoğdu, “16 milyon insanımızı ilgilendiren bu masanın amacı, bu insanlarımız için iyi sonuçlar çıkarmaktır. Üç hafta önce açıklanan teşvik paketi ile sermayenin motivasyonu yükseltildi. Birçok kalemde sermayenin gider kalemleri azaltıldı. Bu her azalış, gelir hanesinde artış demektir. Kamu görevlileri de bu ülkenin temel direkleri ve emek verenleridir. Kamu görevlilerine verilecek artış, doğrudan piyasaya yansıyacaktır” dedi.

Bütçe disiplinleri açısından bakarak, kamu çalışanlarına yapılacak zam konusunda ‘vergi tehdidi’ üretenlerin tehlikeli bir strateji izlediklerini kaydeden Ahmet Gündoğdu, “Kamunun bütün kaynaklarını kamu görevlilerine isteyecek kadar aç gözlü olmadığımızı belirtirken, tamamının sermayeye verilmesine de kayıtsız kalmayacağız” ifadelerini kullandı.

Tekliflerine bakıldığında, ‘bütçeden en büyük payı biz alalım’ anlayışının olmadığının görüldüğünü vurgulayan Gündoğdu, toplu sözleşme masasının konusuna yönelik değerlendirmelerde de bulundu. Gündoğdu, “Kamu çalışanlarını ilgilendiren her şey toplu sözleşme masasının konusudur. Kamu görevlilerini, insan hakkı ile ekmek arasında tercih yapmaya zorlayan bütün konular toplu sözleşme masasının konusu olmalıdır. İnsan onuru ile çalışma şartları arasındaki tercih gerektiren her şey, toplu sözleşme masasının konusudur. Biz, tekliflerimizi özgürce sunduk. Kamu işveren heyetinin taleplere bakışı, onların özgürce bakışlarını ortaya koyacaktır” diye konuştu.

Bir hafta önce tekliflerini Devlet Personel Başkanlığı’na sunduklarını hatırlatan Gündoğdu, kamu işveren heyetinin de, ilk toplantıya kendi teklifleri ile gelmemişlerse bile, bir sonraki toplantıya mutlaka tekliflerini getirmelerini beklediklerini kaydetti. Konfederasyonların mali taleplerinin farklı olabileceğine dikkat çeken Ahmet Gündoğdu, her konfederasyon veya sendikanın kendi temel değerleri açısından önceliklerini farklı şekilde sunmasının bir çelişki olmadığını söyledi.

‘Ek ödeme kapandı’ yönünde beyanlarda bulunulduğunu belirten Gündoğdu, 666 sayılı KHK’nın eşitliği sağlamadığını, çalışma barışını bozduğunu ifade ederek, bazı üst düzey kamu çalışanlarına 772 TL’ye varan artış yapılırken, öğretmen, öğretim elemanı, din görevlisi gibi kamu çalışanlarının kapsam dışı tutulduğunu anlattı. Gündoğdu, ‘eşit işe eşit ücret’ amacıyla çıkarılan kararname kapsamı dışında kalan kamu çalışanlarının mağduriyetini toplu sözleşme masasında gidereceklerini dile getirdi. Devletin, üst düzey kamu görevlilerine fabrikatör Hulusi Kentmen, kamu çalışanlarına ise Turist Ömer tarzıyla yaklaştığını söyleyen Gündoğdu, bu yaklaşımın asla tasvip edilemez olduğunu kaydetti.

2012 yılı öncesi son 3 yıla bakıldığında, maliye bürokrasisinin enflasyon tahmininin hiç tutmadığını hatırlatan Gündoğdu, “3 yıldır kamu çalışanlarına enflasyon farkı ödeniyor. Fark, en az iki katı kadardır. Bu, bir hesap hatası mı, şark kurnazlığı mı, bunu da kamuoyu vicdanına bırakıyorum. TÜİK verilerine göre yapılan araştırmada açlık sınırı 1040, yoksulluk sınırı ise 2769 TL’dir. Bunun anlamı şudur: Kamu çalışanlarına ‘ya açlığa dayan ya da yoksulluğa şükret’ denilecektir” şeklinde konuştu.

Memur-Sen’in tekliflerini açıklayana kadar, siyasilerin ve bürokrasinin, dünyanın 3. büyüyen ülkesi olduğunu söylediklerini belirten Gündoğdu, “Biz tekliflerimizi açıkladıktan sonra, sanki Afrika ülkesiymişiz gibi açıklamalarda bulundular. Afrika ülkesi değiliz. 2011 yılı büyümemiz yüzde 8,5’dir. Ona göre davranılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Talepleri açıklamak için daha sonra sözü alan Memur-Sen Temsilcisi Hacı Bayram Tonbul ise, son yıllarda memurun alım gücünün açık bir şekilde düştüğünü kaydetti. Memur maaşında yaşanan bu değişimi rakamlarla anlatan Tonbul,  tespitini şu örnekle açıkladı: “2002 yılında bir hizmetli aylık ve yan ödeme aylığının brüt toplamıyla 17 gram altın alırken, bugün için bu miktar 11 grama düşmüştür. Yani memurun alım gücü de düşmüştür. Aynı yıllar içerisinde en yüksek devlet memuru aylığı 287 liradan 628 TL’ye  yükselmiş ama 2002 yılında en yüksek devlet memuru aylığı ile 23 gram altın alınırken, 2012 yılında 7,38 grama düşmüştür.”

Tonbul, daha sonra, Memur-Sen’in kamuoyuna açıkladığı taleplerini tekrarladı. 

Milyonlarca Memur Adına Masaya Oturduğumuzun Farkındayız

İlk oturumdan sonra Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik basın mensuplarına açıklamalarda bulundular.

Bakan Çelik, 21 Mayıs’ta memurların toplu sözleşme tutanağının imzalanacağını, anlaşma sağlanamadığı takdirde hakem heyeti sürecinin başlayacağını söyledi.

Ahmet Gündoğdu, ise, diğer konfederasyon başkanlarının, gündem belirlemede Memur-Sen ile Kamu İşveren Heyeti adına bakanın yetkili olmasından dolayı rahatsızlık duymalarına anlam veremediğini kaydetti. Gündoğdu, bu konudaki eleştirilere şu cevabı verdi:

“Yasaya göre konfederasyonlar tekliflerini Devlet Personel Başkanlığı’na verdiler. Ben heyet başkanıyım. Heyet başkanı olarak konuşmamda Memur-Sen’in taleplerine hiç değinmedim. 4 milyon insan adına açıklama yaptım. Heyet başkanlığımı tartışmaya açmak isteyenlere bir cümle ile karşılık vermek istiyorum: ‘KESK burada, yasa gereği 1 hizmet kolundan dolayı var. Yetkili sendika üye sayısı 3 bin 883’tür. Kamu-Sen, 3 hizmet kolundan dolayı burada. Bu kolda toplam 58 bin 685 üyesi var. Memur-Sen 7 hizmet kolundan dolayı burada. Bunun sayısal karşılığı 465 bin 675 üyedir. Yani KESK’in 120 katı, Kamu-Sen’in 8 katı. Hizmet koluna göre heyet oluşturuldu. Dolayısıyla yasa ortada iken, bu yasa adına yapılan görüşmelere başlarken, değersizleştirmeyi doğru bulmuyorum. ‘Memurların pazarlanması’ gibi bir cümle doğru değildir. Milyonlarca memur adına masaya oturduğumuzun bilincindeyiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ama birileri de korkularını ağızlarına bol gelen cümlelerle yansıtmasın. Bu sağlıklı bir şey değil. Biz 4 milyon memur adına sorumluluğumuzun farkındayız. Yasaya ya uyulur ya da reddedilir. ‘Masaya kuzu kuzu oturacağım ama yasaya hayır diyorum’ demek olmaz. Doğrusu, hizmet kolunda olduğu gibi, yetkili konfederasyonlar olmalıydı. Arkadaşların masada oturma özlemini karşılamak için onlara teklif sunma hakkı verilmiştir. Ama imza yetkisi sorumluluk ve itiraz yetkisi yasada bellidir. Bunu da kamu çalışanları vermiştir. Kamu çalışanlarının verdiği yetkiyi tartışmaya açmayız. Ama bir eksiklik olursa, o zaman ‘Memur-Sen temsil edemedi, bize üye olun’ derler, kendilerince haklı bir sebep bulmuş olurlar. Ama açık çek veriyorum ki, onlara bu haklı gerekçeyi asla oluşturmayacağız.” 

Kamu İşveren Heyeti’ni Zam Teklifiyle Bekliyoruz

Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Gündoğdu, toplu sözleşme görüşmeleri kapsamında kurulan komisyonların toplanma günlerinin belli olduğunu açıkladı. Gündoğdu, “Bu komisyonlarda ilgili bakanlıkların yetkililerinin de var olmasıyla daha verimli hale gelmesini bekliyoruz. Başlangıç iyi oldu, inşallah sonu hayır olur. Türkiye’nin büyümesi memur maaşlarına yansır, inşallah enflasyonu ezen bir sonuç alırız” diye konuştu.

Bakan Çelik’in memurlara yapılacak zamma ilişkin bir rakam telaffuz edip etmediğinin sorulması üzerine Gündoğdu, “Şu ana kadar bir teklif önerisi yok. Bundan sonraki genel toplu sözleşmenin görüşüleceği ilk güne teklifle gelinilmesi ısrarımızı, teklifimizi yineledik. Biz bir hafta önce vermiştik teklifleri, bundan sonraki masaya teklifle gelinirse, müzakere ve pazarlık anlamlı olur. Toplu görüşme sürecinde olduğu gibi, teklifin son güne kalması, toplu pazarlık olmaz ya da toplu pazarlık anlayışına uymaz” cevabını verdi.

Gündoğdu, Kamu İşveren Heyeti’nin 9 Mayıs’ta zam teklifiyle masaya gelmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

Genel Sekreterimiz Ahmet Özer ve Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreterimiz Ramazan Çakırcı, toplu sözleşme görüşmelerine, eğitim hizmet kolu çalışanlarının genel yetkili sendikası olarak sendikamız adına katıldılar. 

Toplu Sözleşme Gündemi

2 Mayıs 2012: Yerel Yönetim Hizmet Kolu-Diyanet ve Vakıf Hizmet Kolu komisyonlarını çalışmaları.

3 Mayıs 2012: Eğitim Öğretim ve  Bilim Hizmet Kolu-Kültür ve Sanat Hizmet Kolu komisyonların çalışmaları.

4 Mayıs 2012: Ulaştırma Hizmet Kolu-Basın Yayın ve İletişim Hizmet Kolu komisyonlarının çalışmaları.

5 Mayıs 2012: Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu-Büro Bankacılık Sigortacılık Hizmet Kolu komisyonlarının çalışmaları.

7 Mayıs 2012: Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu-Bayındırlık İnşaat Köy Hizmet Kolu Enerji Sanayi ve Madencilik Hizmet Kolu komisyonları çalışmaları.

8 Mayıs 2012: Hizmet kollarının tekliflerinin ve komisyonların çalışmalarının değerlendirilmesi.

9 Mayıs 2012: Hizmet kollarının tekliflerinin değerlendirilmesi ve komisyonların çalışmalarının değerlendirilmesi.

14 Mayıs 2012: Kamu görevlilerinin geneline ilişkin tekliflerin değerlendirilmesi.

16 Mayıs 2012: Kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına ilişkin tekliflerin ve ilgili komisyonların çalışmalarının değerlendirilmesi.

17 Mayıs 2012: Kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına ilişkin tekliflerin değerlendirilmesi.

21 Mayıs 2012: Toplu Sözleşme veya toplantı tutanaklarının imzalanması. 


HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.