KAMUSEN BAŞKANI AYNAYA BAKMIŞ

KAMUSEN BAŞKANI AYNAYA BAKMIŞ

Kamusen başkanı İsmail KONCUK'un Memursen'e yönelik yapmış olduğu açıklamara EBS'DEN cevap...


Yetkisiz Konferderasyon Başkanı 3 iş kolunda daha yetkiyi MEMURSEN’e kaptırmanın ve masada söz hakkının kalmamasının verdiği panik içerisinde hezeyanla bir açıklama yapmış. Bu açıklama bize ’’merdi kıpti secaat arz ederken sirkatin söylermiş.’’ Sözünü hatırlattı.


  Yetkisiz Konferderasyon Başkanı açıklamasında‘’ Türkiye Kamu-Sen istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Şişmiyor ama anlamlı büyüyor. Türkiye Kamu-Sen’in büyümesini iyi anlamak lazım. Bunun ne anlama geldiğini iyi kavramaklazım.’’ Diyor.
Sayın Başkan doğru söylemiş,DSP-MHP-ANAP koalisyon iktidarı döneminde de KAMUSEN ‘’şişmemiş ama anlamlı’’ büyümüştü.28 Şubat sancılarının dorukta yaşandığı o dönemde kamu çalışanlarının hiçbir baskı altında kalmadan Türkiye Kamu-Sen’e üye olmasını da, Türkiye Kamu-Sen’in ‘’doğal büyümesini’’de Türkiye kamuoyu iyi anlamıştı. Bununne anlama geldiğini de iyi kavramıştı.


Yalnız kamuoyu iki şeyianlayamamıştı;
Birincisi; o zaman ki Türkiye’ninen büyük, en demokratik örgütünün ! Genel Başkanının Devletlilerinden gelen birtelefonla yaka paça gönderilmesini anlayamamıştı.


Gerçi 26.01.2002 tarihinde Anadolu Ajansından geçen haber bize bazı ip uçları veriyordu. Ne diyordu AA haberinde;
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Haber Sen Genel Başkanı Resul Akay, Türk Haber-Sen'in Genel Kurulu'na dışarıdan müdahalede bulunulduğunu belirterek,"Burayı, yeni bir MİSK yapmak istiyorlar" dedi.
Akay, parti sendikacılığına karşı olduğunu, geçmiş yıllarda Milliyetçi İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (MİSK) bir partinin organı gibifaaliyet gösterdiğini anlatarak, "Geçmişte MİSK vardı, ama bugün MİSK diyebir konfederasyon kalmadı. Burayı da yeni bir MİSK yapmak istiyorlar" diyekonuştu.
Bu konuşmadan sonra Akay gönderildi. Sonrası tahmin ettiğinizgibi…


Bu haberi;
‘’Biz hak ararken, iktidarda kiminolduğuna bakmadık. Biz hak mücadelesinde kimseye paravan olmadık; kimseyegöbekten bağlanmadık. Hakbildiğimiz yolda ilerlerken, önümüze çıkan taşlara aldırmadık. Gücümüzün kamuçalışanlarından geldiğini asla unutmadık, unutmayacağız.’’ Şekinde açıklama yapan Yetkisiz Konferderasyon Başkanına ithafediyoruz.
‘’Rezaletin zirve yaptığı bir çok kurumda, koltuklarını korumak azmi içindeki amirlerinin insan haklarını nasıl ihlal ettiklerinin şahitleri bizzat kamu çalışanları değil mi dir?’’ şeklinde konuşan Yetkisiz Konferderasyon Başkanı rezalet arıyorsa kendi sendikal tarihine baksın.
      
İkincisi; bugün 420bin üyeye ulaşmakla büyüdüğünü söyleyip övünen Yetkisiz Konferderasyon Başkanının,650 bin üye ile 11 iş kolunun 10’unda yetkiyi kucaklayan, sadece 2012 yılında 134bin 975 üyeyi daha bünyesine katan MEMURSEN’in bu başarısını görmeyecek kadar bir siyasi körlük içinde olmasını da Türkiye Kamuoyu iyi anlamıştır.
 ‘’650 bin üye yaptık, cümlesini, 650 bininsanı zor kullanarak teslim aldık, demek daha doğru olurdu. Ya da, son onyılda geliştirdiğimiz stratejilerle, iktidar gücüyle, amirlerin tehdit vetelkiniyle, onlarda, gelecekleriyle ilgili kaygılar oluşturarak 650 bin insanıniradesini kendi lehimize çevirdik, demek de yanlış olmazdı. Halbuki, esas olan,insanı şahsiyeti ile birlikte kazanmaktır, insanın şahsiyetini yükseltebilmektir. Onların yüreğini titretebilmek, onların gönüllerinde yer edebilmektir, önemli olan. Bu kafa, bumantık ile, değil 650 bin, 1 milyon üyeniz olsa büyümüş sayılmazsınız.’’
Şeklinde konuşan Yetkisiz Konferderasyon Başkanının, BülentARINÇ’ın, ‘’Ömer Bey, öğretmenlere şahsiyet kazandıracak.’’ Açıklaması karşısında suç duyurusunda bulunmuş olduğunu hatırladığımızda bu derin çelişkinin bir gaf mı yoksa siyasal hazımsızlığın, sendikal fazişmin geldiği noktanın görülmesi açısından bir ibret vesikası mı olduğunu düşünmeye başladık.Farklı sendikalara üye olan eğitim çalışanlarının şahsiyetini sorgulamak hiçkimsenin haddi değildir.
Bir halk tabiri vardır.’’ Ya dayak yememiş, ya da sayı saymayı bilmiyor.’’ Şeklindebir söz. Sayın başkan için sayısal çoğunluğun bir önemi yok anlaşılan. Önemli olan sayısal çoğunluk değilse nedir? Demokrasi dışı ya da kayıt dışı başkagüçleri mi dikkate almak lazım. Bu durum da ‘’Yetkisiz Konferderasyon Başkanının kendi demokrasi anlayışını gözden geçirmesigerekir.’’ Diyecek olsak da; Yetkisiz Konfederasyonun sendikal demokrasitecrübesi aklımıza geldiğinde bu düşüncemizden hemen vazgeçiyoruz.


YetkisizKonferderasyon Başkanının;
‘’Dahada büyüyeceğiz, hem sayısal olarak hem de yüreklerde büyüyeceğiz. Onlar ise,hep bitişin korkusunu yaşayacaklar, o günün korkusu ile yaşayacaklar.Yaptıkları zulmün hesabını önce kamu çalışanlarına, sonra Allaha verecekler.Yalandan, iftiradan, zulümden beslenenlerin sonu elbette hüsran olacaktır.Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır. Tarih şahittir ki, şımaranlar, azanlar,zulmedenler, haksızlık yapanlar bedelini, her zaman, en acı şekilde ödemiştir.’’
Açıklamasıkarşısında da ‘’Dervişin fikri ne ise zikri de odur.’’ diyoruz.
Rakip gördüğünüz konfederasyon için  ‘’Onlar, hep bitişin korkusunu yaşayacaklar . O günün korkusu ile yaşayacaklar.’’ Diye nitelendirdiğiniz ‘’ o günü ’’ siz bugün yaşıyorsunuz. Yoksa 11 iş kolunun 10’unda yetkiyi almış 11. İşkolundayetkiyi sadece 274 üye ile kaçırmış bir konfederasyon neyin korkusunu yaşayacak.
’Onlar,hep bitişin korkusunu yaşayacaklar .’’ dediğiniz ‘’O gün, sizin bugünüzdür.’’ sayın başkan. Kendi düştüğünüz bataklıkta arkadaş arıyorsanız bilin ki o bataklıkta yalnızsınız.
‘’Tarih şahittir ki,şımaranlar, azanlar, zulmedenler, haksızlık yapanlar bedelini, her zaman, enacı şekilde ödemiştir.’’

Diyorsunuz.

Evet geçmişte de ödediler. Şimdideödüyorlar değil mi sayın başkan?
Tarih Şahittir.


KAMUSEN Başkanı Aynaya Baktı


Emin ENGİN
Eğitim-Bir-Sen
İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı
 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.