Memurlar, Hakları İçin Balıkesir’den Ankara’ya 800 Kilometre Pedal Çevirdi

Memurlar, Hakları İçin Balıkesir’den Ankara’ya 800 Kilometre Pedal Çevirdi

Yalçın: "Toplu Sözleşme Masasından, bu milletin ortak kasasından hakkımız olanı alarak kalkacağız."

Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Büro Memur-Sen’in toplu sözleşme taleplerine dikkat çekmek için Balıkesir’den başlattığı bisikletli eylem kapsamında yola çıkan sendika üyeleri Ankara’ya ulaştı. 800 kilometre pedal çevirerek 10 gün sonra Ankara’ya varan Büro Memur-Sen üyelerini Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Büro Memur-Sen Genel Başkan Vekili Mehmet Hadi Erdoğmuş'la birlikte kalabalık bir grup karşıladı. Daha sonra Güven Park'ta taleplerinin yazılı olduğu dövizleri taşıyan memurlar, hep bir ağızdan ‘Memuruz Haklıyız Kazanacağız’ sloganı attı.

 

Güven Park'ta memurlar adına açıklamalar yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 3. Dönem toplu sözleşme sürecinin Kamu görevlilerinin insanca yaşamak için gerek maaşlarla ve insan onuruna saygı duymayı somutlaştıracak haklarla buluşturma zemini olması için masada olacaklarını söyledi.

 

BÜYÜK BİR EMEK GEREKİYOR

 

 "Her kurum ve kuruluşun mevzuatının, buralarda görev yapan kamu görevlilerinin taleplerini, tekliflerini ve haklı beklentilerini belirlemek, ortaya çıkarmak ve toplu sözleşme teklif metnine dönüştürmek başlı başına bir emek gerektirir" diyen Yalçın, "Aralarında Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Çalışma, Adalet, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları ile Emniyet Genel Müdürlüğü dahil 60’dan fazla Bakanlık, Başkanlık, kurum ve kuruluş bulunan Büro Hizmet Kolu’nda yer alan kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan arkadaşlarımız, 3. Dönem Toplu Sözleşmelerinde emeklerinin, fedakarlıklarının karşılığını almalarını, sıkıntılarını ve sorunlarını çözecek bir toplu sözleşme istiyorlar" şeklinde konuştu.

HAK ARAMA, HAKKI İNŞA ETME, ADİL PAYLAŞMA

 

Konuşmasına Memur-Sen'e bağlı Büro-Memur-Sen'in Toplu Sözleşme taleplerinden bir kısmını açıklayarak devam eden Yalçın, "Büro-Memur-Sen’in  toplu sözleşme teklifleri arasında fazla çalışma ücretine ilişkin hakların iadesi var. İkramiyeye ilişkin kayıpların telafisi var. Hizmet kolundaki kuruluşlardaki kamu görevlilerini mağdur eden kadro-derece sınırlamasının giderilmesi var.  Emniyet hizmetlerinde görev alanların ek göstergeye, ek ödemeye, özel hizmet tazminatlarına ilişkin beklentilerinin karşılanması var. Geçmiş dönemde söz verilen servis hizmeti uygulamasının hayata geçirilmesi var.  Gümrük çalışanlarının yıllardır biriken sorunlarının çözümü, Gençlik Spor bakanlığı, kalkınma Bakanlığı’nda kamu görevlilerinin, adalet bakanlığındaki arkadaşlarımızın haklı beklentilerinin, maaş, ücret ve sair mali haklarının, çalışma şartlarının, kariyer ve liyakat fırsat ve imkanlarının arttırılması var. Kısaca Büro Memur-Sen’imizin tekliflerinde, insana saygı, emeğe, değer, ekmeği büyütme, geleceği birlikte üretme, adaleti, güvenliği, kamu maliyesini birlikte tesis etme ve koruma telaşı var. Hak arama, hakkı inşa etme, adil paylaşma teklifleri var" diye konuştu.

 

Türkiye'nin bütçesine yön veren, adalet sistemini işleten, iç ve dış güvenliğini sağlayan, kamu hizmetlerini sunanların beklentilerinin karşılanmasının kısa ve uzun vadeli hedeflere yönelik motivasyon kaynağı olacağını belirten Yalçın, Büro Hizmetleri Kolundaki kamu görevlilerine yönelik Büro Memur-Sen’in toplu sözleşme tekliflerinin  'haddi aşan teklifler' değil 'emeği hak ile buluşturan teklifler' olarak niteledi.

 

HAKKIMIZIN, EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI ALMA DERDİNDEYİZ

 

"Büro Hizmet kolundaki kamu görevlileri 'ayrıcalıklı kamu görevlisi olmayı' değil 'ayırımcılıktan kurtarılmış kamu görevlisi' olmayı teklif ediyorlar" ifadelerini kullanan Yalçın, şöyle devam etti:  "Esasen Memur-sen ve Memur-Sen’e bağlı sendikalarımızın tamamının tekliflerinin ortak noktası bu. Biz, kamu bütçesinden milletin ortak kasasından 'en çok pay alan' olma peşinde değiliz, milletin kasasından “hakkını alma, emeğinin karşılığını alma” derdindeyiz. Derdimiz, alnımızın teriyle elde ettiğimizin ekmeğin tamamını alabilmek. Derdimiz, bu toplusözleşme görüşme süreci sonunda, kamu görevlileri için, kamu görevlileri emeklileri için 'sosyal teşvik paketi' hükmünde bir toplu sözleşmeyi imzalamak ve imzalatmak. Hedefimiz, milletimizin ortak nimeti hükmündeki kamu bütçesinden külfetimizin gerektirdiği adil payı alabilmek. Bu yüzden payımızdan fazlasını istemeyiz, payımızın verilmediği bir toplusözleşme metnine de 'evet' demeyiz.  3. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri sonucunda bütün kamu görevlilerini mutlu edecek 'ortak payda' hükmünde bir içerik oluşmadan toplu sözleşmeye imza atmak gibi bir niyetimizin olmadığının bilinmesini istiyoruz."

 

CÖMERT KAMU İŞVERENİ HEYETİ İSTİYORUZ

 

Türkiye’nin kaynakları bütün vatandaşlarını mutlu edecek nicelikte olduğunu dile getiren Yalçın, "Bu toprakların değerleri de, adil paylaşmayı, nimet-külfet dengesini kurmayı, herkese hakkı olan payla buluşturmayı sağlayacak niteliktedir. Bu nedenle, siyasi konjonktür, küresel ekonomik durum, makro ve mikro ekonomik veriler, döviz kurları, mali disiplin, yakın dönem diplomasi riskleri gibi kavramlar üzerinden toplu sözleşme masasına 'cimri tekliflerle' gelinmesini makul de makbul de görmeyiz. Biz, bu ülkenin civanmert kamu görevlileri olarak karşımızda uzlaşmaya odaklanmış, payımızı vermeyi dert edinen, sermaye, işveren ya da finans kesimi için hayata geçirdiği teşvik paketlerinin yanına “kamu görevlileri için adil paylaşım paketi” eklemek isteyen “Cömert Kamu İşvereni” Heyeti görmek istiyoruz" dedi.

 

TALEPLERİMİZLE MASADAYIZ

 

Memur-Sen’in; 3. Dönem Toplu Sözleşme tekliflerinin “Yüzdelik Zam, Taban Alık Zammı, Refah Payı ve Enflasyon Farkı” şeklinde dört ana temel üzerine inşa ettiklerini ifade eden Yalçın, "Tekliflerimizi tek tek burada sıralamayacağım. Ancak, 2016 yılı için %8+%8, 150 TL Taban Aylığa Seyyanen Zam, Refah Payı ve enflasyon Farkı, 2017yılı için %7+%7, 100 TL Taban Aylığa Seyyanen Zam,Refah Payı ve Enflasyon Farkı teklifimizi bir kez daha deklare ediyorum. Emeklilerin, Engelli ve kadın kamu görevlilerinin beklentilerine yönelik tekliflerimiz, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, toplu sözleşme ikramiyesi artışı, özel hizmet tazminatı yansıtma oranlarında artış, Harcırah ve Gündelikler de artış gibi birçok teklifimiz var. Kamu görevlilerinin cüzdanlarına yönelik tekliflerimiz yanında yönetenlerin vicdanlarına seslenen tekliflerimizde var. Büyük çoğunluğu Müslüman olan bir toplumun kamu görevlileri Cuma namazı vakitlerinde huzursuz oluyor. Ya namaza ya da namaz sonrası işe yetişme kaygısı taşıyorlar. Siyasi makamların, il ya da ilçelerdeki üst amirlerin ziyaretleri sırasında kendilerine izin verilen kamu görevlileri Yüce Rahmanın huzuruna varmak izinden yoksunlar. Bu yüzden tekliflerimiz arasında Cuma Namazı için Cuma günleri öğle izni süresinin iki saate çıkarılmasını istedik. Bu teklifle, Diyanet işleri Başkanlığı Cuma Ezanını, vaktini kamu görevlilerine göre değil Kamu İşvereni kamu görevlilerinin izin süresini Cuma Vakti ve ezanına göre belirlesin diyoruz.  Vicdana yönelik tekliflerimiz bununla da sınırlı değil bir başka teklifimizle kamu görevlilerine yönelik darbe ürünü ve mevcut durumda darbenin en önemli ucubelerinden olan Kılık-Kıyafet yönetmeliğindeki sınırlamaların kaldırılmasını istiyoruz. 12 Milyon imzayla bu ülkenin zamanını, insanlarımızın hayal ve hedeflerini çalan, ötekileştirme aparatı olarak kullanılan başörtüsü yasağını kaldırmıştık. Diğer yasak ve sınırlamalar için 12 Milyon ya da daha fazla imza toplamayalım iki imzayla kravat takma dayatmasından, yargı mensuplarına, silahlı kuvvetler mensuplarına yönelik başörtüsü yasağı ile diğer dayatma ve yasaklardan, bıyık ve sakal korkusundan da kurtaralım diyoruz.  Kimin ne giydiğine karışan devleti, vatandaşlarının kılık-kıyafet tercihine saygı duyan devleti dönüştürelim. Evet bu toplu sözleşme sürecinde hem cüzdana, hem vicdana yönelik tekliflerle masaya geliyoruz. Kamu görevlilerinin grev ve siyaset hakkı olsun diyoruz" diye konuştu.

3. Dönem toplu sözleşme sürecinin Kamu görevlilerinin insanca yaşamak için gerek maaşlarla ve insan onuruna saygı duymayı somutlaştıracak haklarla buluşturma zemini olması için masada olacaklarını söyleyen Yalçın, "Toplu Sözleşme Masasından, bu milletin ortak kasasından hakkımız olanı alarak kalkacağız. Milletimize hizmet etmenin onurunu taşıyan kamu görevlilerine, milletin kasasından paylarını almanın mutluluğuyla kalkacağımız bir toplu sözleme süreci için söz verdik, emek verdik, gayret ettik. Sefer bizden, Zafer Allah’dan" dedi.

 

ERDOĞMUŞ, TALEPLERİNİ AÇIKLADI

 

Büro Memur-Sen Genel Başkan Vekili Mehmet Hadi Erdoğmuş ise, sözlerine terörü lanetleyerek başladı. Güçlü Türkiye hedefinin, ülke olarak birlik ve beraberliğin küresel güçleri ve onların yerli işbirlikçilerini, maşalarını rahatsız ettiğini belirten Genel Başkan Vekili Mehmet Hadi Erdoğmuş, “Terör örgütlerinin hedefi bölgesinde huzuru, demokratik kültürü, kardeşlik ve birlik iklimiyle öne çıkan Türkiye’nin yolunu kesmek, güçlü ve büyük Türkiye yolculuğunu engellemeye çalışmaktır. Milletimizin acısı, yası, teröre karşı tavrı ortaktır. Milletimiz, birlik ve beraberliğimize, kardeşliğimize zarar verecek, terör olaylarını gerçekleştirenleri ve işbirlikçilerini sevindirecek eylem ve söylemlerde bulunmamaları konusunda hassas davranmalıdır. Büro Memur-Sen olarak terör olaylarında hayatını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz” dedi.

 

Bu yıl üçüncüsü yapılacak olan toplu sözleşme görüşmeleriyle yaklaşık 3 milyon memurun geleceğinin karara bağlanacağını belirten Mehmet Hadi Erdoğmuş,  toplu sözleşmenin sadece memurları değil, emekliler ve memurların aileleriyle birlikte yaklaşık 20 milyon vatandaşı ilgilendirdiğini söyledi.

 

TALEPLERİMİZİN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ BEKLİYORUZ

 

Büro, bankacılık ve sigortacılık hizmet kolundaki yaklaşık 300 bin memur başta olmak üzere tüm memurların emeklilerin ve ailelerinin toplu sözleşmeden beklentilerinin büyük olduğunu vurgulayan Erdoğmuş, “Memurlarımız,  yoksulluk sınırının 4 bin liranın üzerinde olduğu ülkemizde yoksulluk altında ezilen değil, yoksulluğu ezen olmak istemektedir.  Kendilerine yönelik siyaset yapma yasağının kalkmasını, grev hakkının verilmesini talep etmektedir. Ailesine ve çocuklarını bakabilecek bir aile yardımı istemektedir. 4/B’li ve 4/C’li kardeşlerimiz, farklı statülerde değil kadrolu olarak çalışmayı beklemektedir. 15 Ocak 2005’ten sonra göreve başlayan memurlarımız, ilave bir derece verilmesinin uygulamaya konulmasını beklemektedir. Mesai mefhumu gözetmeden çalışan memur kardeşlerimiz, ucube olarak gördüğümüz 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ellerinden alının fazla mesai ücretleri, ek ödeme ve ikramiyelerini geri istemektedir. Memurlarımız, görevde yükselme sınavlarının düzenli olarak her yıl yapılmasını beklemektedir. Yıllardır hakları verilmeyen, amirlerinin iki dudağı arısına sıkışıp kalan Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki memurlarımız haklarının verilmesini, memur olarak görev yapmalarının sağlanmasını, görev tanımlarının yapılmasını beklemektedir. Yardımcı hizmetler sınıfındaki kardeşlerimiz, genel idare hizmetler veya teknik hizmetler sınıfına geçmek istemektedir. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ndeki kardeşlerimiz, havacılık tazminatının ödenmesini beklemektedir. Memurlarımız, en zengin arşive sahip olduğu ülkemizde hala sahip olmadığımız Milli Arşiv Kanunu’nun çıkarılmasını beklemektedir. Şef kardeşlerimiz, özel hizmet tazminatlarının arttırılarak ücretlerinde iyileştirme yapılmasını beklemektedir. Adliyelerdeki mübaşir kardeşlerimiz, genel idare hizmetler sınıfına geçmeyi beklemektedir. Bazılarını saydığım bu beklentilerin, sorunların ve taleplerin de arasında yer aldığı, toplam 148 maddeden oluşan raporu, toplu sözleşme masasına taşıyacağız. Bu maddelerin hayata geçirilmesi için mücadele edeceğiz” diye konuştu.

 

Taleplerin karşılanmayacağı bir toplu sözleşmeye imza atmayacaklarının altını çizen Erdoğmuş, “Büro Memur-Sen olarak bizler kimseden lütuf beklemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz. Memurlarımızın alın terinin, emeğinin karşılığını istiyoruz. Her defasında övündüğümüz ülkemiz ekonomisinden memurlarımıza düşen payı istiyoruz. Memurlarımızın talep ve beklentileri karşılanmadığı, sorunları çözüme kavuşturulmadığı takdirde demokratik eylem hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.