ODTÜ'yü Hedef Tahtasına Koyan Başbakan'a Sesleniyoruz.

ODTÜ'yü Hedef Tahtasına Koyan Başbakan'a Sesleniyoruz.

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu'nun “ODTÜ'yü Hedef Tahtasına Koyan Başbakan'a Sesleniyoruz: Asıl Sizin İktidarınız, Kibriniz ve Zulmünüz Olmaz Olsun!” başlıklı açıklama metni.

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu'nun “ODTÜ'yü Hedef Tahtasına Koyan Başbakan'a
Sesleniyoruz: Asıl Sizin İktidarınız, Kibriniz ve Zulmünüz Olmaz Olsun!” başlıklı açıklama
metni. 24 Aralık 2012

ODTÜ'yü Hedef Tahtasına Koyan Başbakan'a Sesleniyoruz: Asıl Sizin İktidarınız,
Kibriniz ve Zulmünüz Olmaz Olsun!

ODTÜ'de yaşananlardan sonra Başbakan Erdoğan, protestocu öğrencileri terörist ilan etmiş,
ardından da ODTÜ'de polis şiddetini kınamak için ders yapmayan öğretim elemanlarına
karşı “Bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa onlara yazıklar olsun.” demişti. AKP'nin
kurmayları da “Başkanlarının” açtığı yoldan “durmak yok yola devam” diyerek medyaları
aracılığıyla nefret kusmaya devam ettiler. Hepsinin ortak noktası ise “Başkan Hazretlerinin”
nasıl olur da protesto edilebildiğiydi. Bu nedenle öğrencilerin evine gece baskınları yapmakta,
“özel yetkili” savcıları harekete geçirmekte ve öğrencilerin polisin kurduğu barikatın
önünde “uzun eşek” ve “birdirbir” oynadığı görüntüleri “delil” olarak sunmakta hiçbir
sorun görmediler. Üstelik “savaş” hazırlığının yapıldığı bir dönemde Türkiye “Göktürk-2”
uydusuyla uzayı da fethetmişken bunlar oluyordu. ODTÜ ise tüm bileşenleriyle, Rektörü'yle
polisin orantısız şiddetine topyekün karşı çıkıyor, öğrencilerin tepkisini demokratik hakları
bağlamında değerlendiriyor ve üniversitenin nasıl bir kurum olması gerektiği hakkında
AKP'ye ve YÖK'e ders veriyordu. Başbakan Erdoğan ve kurmayları madem protestoları
anlamakta zorlanıyorlar, o zaman biz anlatalım.

• Bir taraftan herkese eşit mesafedeyiz dediniz, diğer taraftan size muhalif her
düşünceyi, her kesimi susturmak için hukuksuz, keyfi ve siyasi her yola başvurdunuz,
• Kendinizi ve yandaşlarınızı doyuramadınız; memura, işçiye ve emekliye “üç kuruş
parayı” çok gördünüz,
• İş cinayetleri sonrasında ölen işçilere “iyi öldüler” diyen birisini Milli Eğitim Bakanı
yapıp, çocuklarımızı emanet ettiniz,
• 4+4+4 diyerek çocuklarımızın geleceğini kararttınız; ama bir türlü kopyacıları bul(a)
madınız,
• Eğitim, sağlık dönüşümü dediniz, parası olanı “vezir”, olmayanı “rezil” ettiniz,
• Kadınlar sokak ortasında katledilirken, siz “namus bekçiliğine” soyunup, “en az üç
çocuk” dersleri verdiniz,
• Her şeyi sattıktan sonra bir de gözünüzü derelerimize dikip, doğamızı talan ettiniz,
• 12 Eylül'e ağıtlar yaktınız, ama iktidarınızı güçlendirmek için 12 Eylül cuntacılarını
dahi geride bıraktınız,
• İşinize geldi mi hukuka müdahale edilmesine izin vermeyiz dediniz ama hukukun
temel kavramlarını, “AKP'ye sadakat ve itaat” olarak yeniden yazdınız,
• Roboski (Uludere)'de insanları katlettiniz, hesabını vermemek için kırk takla attınız,
• Sivas Davası'na zamanaşımını; Maraş, Sivas katliamını anmak isteyenlere ise biber
gazını, tazyikli suyu ve polis şiddetini meşru gördünüz,

Kısaca bizleri, yoksullaştırdınız, yoksunlaştırdınız, haklarımızı birer birer tırpanladınız,
dilimize ve kültürümüze kelepçe vurdunuz, size muhalif her sese polisle, yargıyla karşılık
verdiniz. Dün ODTÜ, yarın bir başka yer bu direnişin mekanı olacak. “Böyle yönetilmek

istemiyoruz”, “bu gidişe dur” diyenlerle spor salonlarında, sokakta, üniversitelerde,
meydanlarda daha çok karşılaşacaksınız. Korkmakta haklısınız. Çünkü bizler, artık
“beklenti yönetme politikalarınıza” doyduk ve eşitçe, özgürce yaşayabileceğimiz bir yaşamı
yaratabilmenin derdine düştük. Bu nedenle, Eğitim Sen olarak, ODTÜ'nün tüm bileşenlerinin
yürüttüğü bu mücadelede yalnız olmadıklarının altını çiziyor ve “BAŞKALDIRIYORUZ!”
diyoruz.


HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.