Okullar Sorunlarla Açılıyor, Öyle Kapanmasın

Okullar Sorunlarla Açılıyor, Öyle Kapanmasın

2015-2015 Öğretim Yılı 18 milyona ulaşan öğrenci sayımız ve bir milyonu aşkın eğitim çalışanı için yine eksiklikler ve çözüm bekleyen sorunlarla başladı.

 Can Güvenliğimiz Öncelikli Sorundur, İhmal Kaldırmaz

Geçen yıldan farklı ve öncelikli olarak terör, en önemli sorun ve tehlike olarak eğitimi gölgeliyor. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimiz yeni öğretim yılana bir olağanüstü hal atmosferinde giriyor. Akademik başarıdan önce can güvenliği için endişeli olduğumuz bu dönemde devletten beklentimiz risk almamasıdır.

Seçim sandıklarının emanet edilemeyeceği okullarda, öğretmen ve öğrencilerin güvenliğinden asla emin olamayız. Bu noktada “bekleyelim görelim” denmemeli, eğitim güvenli kurumlara kaydırılmalıdır. Taşımalı eğitimin de artması anlamına gelecek böyle bir tedbirde, ulaşım güvenliğinden de emin olmak gerekir. Zırhlı araçlarla bile korunamayan canların yanına sivillerin de şehit olarak eklendiğini görmek istemeyiz. Devletimizden öncelikli beklentimiz, kendi memurunun endişelerini giderecek önlemleri almasıdır.

4+4+4 Sistemine plansız geçişin vebali bu yıl da sürecek
Araştırma, planlama ve pilot uygulamalar gibi aşamalar atlanılarak apar topar geçilen yeni eğitim sistemi, okul dönüşümleri ve branş dağılımları başta olmak üzere tüm sistemi etkilemiştir. Halen başta sınıf öğretmenleri olmak üzere birçok branşta norm fazlalığı sorunu yaşanmakta olup geçici çözümlerle durum geçiştirilmektedir.

Okullar Dökülürken, Bütçe Özel Okullara
Şanslı semtlerin örnek okulları dışında kalan tüm eğitim kurumları bütçe-ödenek ve bağış olanaklarından yoksun olduğundan yeni öğretim yılına yine kırık dökük, şantiye halinde ve hijyenden yoksun olarak giriyor. Bunun yanında seçilmiş özel okullara ve öğrencilerine devlet bütçesinden oldukça cömert bir bütçe aktarılmıştır. Öğretmen ve velilerin birlikte temizleyip boyadığı okul haberleri övgüye değer bulunsa da asıl gerçek devletin bu okulları yalnız bıraktığıdır. Zorunlu ve parasız olması gereken eğitimin veli bağışına, öğretmen fedakârlığına, idareci becerisine bırakıldığı anlaşılmaktadır.

Okul Öncesi Eğitim Hala ayrıcalık, Zihinsel Engelli ve Üstün Zekalılar yine ihmal Ediliyor
Tüm öğrenim hayatının temeli ve başarısında en önemli etken olan okul öncesi eğitimin zorunlu ve parasız hale getirilememiş olması çok büyük bir hatadır. Bu öğretim yılında da az sayıda öğrenci, bedeli karşılığında bu eğitime alabilecek, geri kalan orta ve alt ekonomik seviyede öğrenci 72 ayı beklemeden ilkokul 1 sınıfa başlayacaktır. Bütün öğretim hayatını etkileyecek bu farklılık akademik yarışta haksızlığa yol açmaktadır. Okul öncesi ve zihinsel engelliler eğitiminde hizmet veren öğretmenlere yardımcı personel verilmemesi, teneffüs ve nöbet koşullarının düzenlenmemesi, ücretlerinin eksik ödenmesi haksızlıktır. Bu yanlışlara karşın Danıştay nezdinde açmış olduğumuz dava sürmektedir.

Yurdumuzda üstün yetenekli ve üstün zekalı öğrenciler için yatırım yapılmaması da anlaşılır şey değildir. Bu alanda eğitim verebilecek öğretmenlerimizle öğrencilerimizi donanımlı okullarda bir araya getirmek için yeni bir adım atılmamıştır.

Mesleki Eğitim Terk Edildi
Mesleki eğitime daha erken başlanacak şeklinde pazarlanan parçalı eğitim sisteminin 1 yıllık geçmişine bakıldığında ortaokul seviyesinde mesleki ve teknik eğitime yer verilmediği, yalnızca imam hatip ortaokulları açıldığı, lise düzeyinde de ağırlıklı olarak imam hatip liselerine dönüş yapıldığı anlaşılmaktadır. Anadolu ve fen liselerinin kalitesini düşürecek uygulamalar hız kazanırken, yerleşemeyen öğrencilerin yalnızca akademik anlamda en alt seviyede olanları için mesleki teknik eğitim seçeneği sunulmaktadır. Teknik okullara kadro ve donanım anlamında hiçbir takviye yapılmamakta, alanda atama bekleyen on binlerce öğretmen de mağdur edilmektedir.

Sınav Bağımlılığı Arttı, Atanmış Öğretmen Bile Sınavzede
Sürekli tersi söylense de, bakanlığın attığı her adım sınav ve dershane bağımlılığını arttırmıştır. Öğretmen atamalarından başlayarak, lise ve üniversiteye geçiş sistemlerinde yapılan değişiklikler tüm camiayı dershane bağımlısı yapmıştır. İyi bir liseye, üniversiteye yerleşmek, devlet memuru olmak, lisansüstü eğitim almak, görevde yükselmek, idareci olmak gibi haklar için yaşam boyu sınavlara girip çıkmaktayken bir yandan kopya skandalları, mülakat ve torpil çıkmazı ile haklar çiğnenmektedir. Bu yıl bu sıkıntıları gölgede bırakacak şekilde “atanmış öğretmeni” sınava alacak noktaya gelinmiştir. Sendikamızın yargıya taşıdığı bu ayıp, 11 Ekimden önce kaldırılmazsa üyeler bazında bireysel davalarla aday öğretmenlerimizi koruyacağız.
Alan Değişikliği Sorunu Kangrenleşti
Yer değiştirme soruna alternatif olarak getirilen alan değişiklikleri alana dönmek isteyen ve ikinci üniversite okuyan öğretmenler açısından güncel bir sorun olarak karşımızda duruyor. Kendini yeni alanında yetersiz ve mutsuz hisseden hiçbir öğretmeni başarısızlığa mahkum etmemeli, yeni alana intibakı yapılıp kursa alınan öğretmenlerin bu noktadan sonra eğitimi sürdürerek liyakati sağlama-vazgeçme hakkına saygı duyulmalıdır. 

Öğretmenlerin Atanma Yer Değiştirme Sorunu Artarak Sürmekte
Zorunlu hizmet affıyla başlayan, sistem ve alan değişikliği ile artan norm sorunu hem ilk atama hem de yer değiştirme bekleyen öğretmenleri mutsuz etmiştir. Yeni okul ve derslik yapmak yerine okul bölen bakanlık, sınıf mevcutlarını azaltıp kadro açacak adımları atmamış, bütçeyi Fatih Projesi gibi pahalı-popülist kalemlere aktarmıştır. Başlayıp terk edilen projeler pek çok okulu şantiye halinde bırakmıştır. Her yıl ücretsiz dağıtıldığı halde her yıl değiştirilen ders kitaplarının maliyeti ile on binlerce öğretmen atanabilir, binlerce derslik yapılabilir. Ücretli öğretmen ayıbına son vermek, tayin için kadro açmak mümkündür. Sayıları 400 bine ulaşan atama bekleyen öğretmenler arasında formasyonla öğretmen yapılanların da olması plansızlığın ispatıdır. Birkaç kişinin atanabildiği alanlara hala öğrenci alınması, ikinci öğretim ve uzaktan eğitimle öğretmen yetiştirilmesi de popülizmdir.

Atanmış öğretmenin de bir özrü olmadan hatta özrüne rağmen yer değiştirememesi adeta kader olarak algılanmaktadır. Karşılıklı yer değiştirme (becayiş) gibi maliyetsiz ve basit bir adımı bile atamayan MEB yüzünden on binlerce öğretmen yeni öğretim yılına mutsuz, mağdur girmiştir. Bu öğretim yılı başında il içi ve il dışı tayin mağdurlarına ikinci bir şans verilmesi bakanlığın plansız işleri için bir özür olarak kabul edilir. MEB den bu yapıcı adımı bekliyor, talep ediyoruz.

İdareci Atamalarında Torpil Sürüyor
Yapılan sınavlar ve var olan ihtiyaca rağmen liyakatli ve kadrolu yönetici atama yapmayı başaramayan bakanlığımız iller bazında skandala dönüşen torpilli atamalarla gündemdedir. Mülakatlı atamaları her seferinde yargıya takılan MEB, mahkeme kararlarına direnmektedir. Okulları açtığımız hafta içinde bile vekaletle yürütülen, branş ve okul uyumsuzluğu süren, sendika üyeliği karşılığında peşkeş çekilen idari kadrolarla meşgulüz.

Ders Dağılımı ve Takviye Kurslar Sorunludur, Seçmeli Ders Baskısı Sürmektedir
Özgür ve bilimsel olmaktan uzak bir yapıya dönüşen Talim Terbiye Kurulu’nun ders ve müfredat belirlemede yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Masa başında alınan kararların öğrencinin yaşı, seviyesi, ihtiyaç ve ilgisi ile çeliştiği görülmekte, seçmeli derslerde idare ve veli öğrenci yerine karar vermektedir. Bu derslerden bazıları şeklen verilmekte, hatta verilmemektedir. Sanat, spor, kültür ve beceri derslerinin ağırlığı fiilen azalmıştır. Bazı branşlarda atama yapılmadığından ücretli öğretmen ile çözüm aranmaktadır. Takdir edilen ücretin zavallılığı ortada iken fazla derse girmek sadece vicdani bir durum haline gelmiştir. Dershaneye alternatif olma iddiasıyla açılan kurslar için öğretmen ücretlerinden bütçe yaratılmakta, her branş kendine kurs açamadığı halde “zenginleşen öğretmen” yalanları söylenmektedir.

Öğretmen İtibarı Azalırken Angaryalar sürüyor
Kolay sınıf geçme sistemi, işlevsiz disiplin yönetmeliği ile etkinliği azaltılan öğretmenler fiziksel ve duygusal şiddete uğrar hale gelmiştir. Her yıl yeni türetilen, eğitime katkısı tartışılır iş ve sorumluluklarla da muhataptır. Öğretmeni “ne iş olsa yapar ve her şeyden sorumlu” kılma çabası yanında göreceli performans değerlendirmeleri sürmektedir. Teşvik ve takdir edilmek yerine tehdit edilen, yalnızlaştırılan öğretmenler mutsuzdur.

Okul Nöbetleri Sadakaya Bağlandı, Dağ Fare Doğurdu
Öğretmenin okul içi disiplini sağlamada eğitme rolü giderek güvenlikçi olma noktasına indirgenmiş, zorunlu-ücretsiz okul nöbetleri sendikamızca yargıya taşınmıştır. Tartışma ve eylemler sürerken bizzat Milli Eğitim Bakanı tarafından bir meclise taşınan okul nöbetlerini ücretlendirme konusu, bizzat yetkili sendika eliyle 2015 toplu sözleşmelerinde sabit ve komik bir ücrete bağlanmış olup, teşekkür etmemiz beklenmektedir. Gelinen noktada okul nöbetleri isteğe bağlı ve makul ücretli oluncaya kadar hukuki mücadeleyi sürdüreceğimiz bilinmelidir.

Memur ve Yardımcı Hizmetler Sınıfına Hazırlık Ödeneği Yok
Her toplu sözleşme döneminde pas geçilen, devletin de ötelediği, memur, VHKİ ve yardımcı hizmetliler sınıfında sorunlar bu yıl da sürmektedir. Öğretim yılında hizmet verecek, maddi anlamda desteklenmesi gereken yalnızca öğretmenlerdir algısı yetkili sendikalarda da sürmektedir. Eğitim yılına hazırlık için bir ödenek almayan ama eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolunda çalışan kamu personeli yeni öğretim yılını yine mutsuz ve sıkıntılı olarak karşılamaktadır.

***
Sonuç olarak; eğitimi eğitimcilere bırakmak yerine alan dışı kadroların siyasi, günlük kararlarına teslim ettiğimiz günlerden geçiyoruz. En küçük değişikliğin yıllar süren araştırma ve çalışmayla yapılması gereken eğitim sistemimiz tüm bileşenleriyle bir bütündür, tamamı enkaz altında kalmıştır. Bu enkaz görüntüsü artan terör olaylarıyla daha da kararmasın diliyoruz.
Yeni öğretim yılını tek bir eğitim neferini bile kaybetmeden, sağlık ve esenlikle bitirmek en büyük dileğimizdir. Eski-yeni sorunlarla başladığımız takvim içinde atılacak her adımda; akılcılık, bilimsellik, hakkaniyet ve işbirliği diliyoruz. Her şeye rağmen sağlıklı, mutlu, umutlu, başarılı bir öğretim yılı olsun…

Cansel GÜVEN
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.