Sınıf Öğretmenleri Felaket Tellallarına İtibar Etmeyecektir

Sınıf Öğretmenleri Felaket Tellallarına İtibar Etmeyecektir

Sınıf Öğretmenleri Felaket Tellallarına İtibar Etmeyecektir

 Sendikamız, 18. Milli Eğitim Şurası’nda eğitimin 1+4+4+4 şeklinde kesintili ve toplam 13 yıl olmasını teklif etmiş ve Şura Genel Kurulu, oy çokluğu ile karar alarak teklifimizi benimsemiştir. Malum sendika tarafından, 8 yıllık zorunlu eğitimin 4+4 şeklinde kesintili olması durumunda 5. sınıfların ilköğretim ikinci kademeye dâhil edileceğinden hareketle mevcut sınıf öğretmenlerinden 1/5’inin norm fazlası olacağı ve mağdur edilecekleri şeklinde kirli propaganda yapılmaktadır. Öncelikle mevcut veriler ve ihtiyaçlar dikkate alındığında bunun söz konusu olmayacağını, hatta öğretmen ihtiyacının olacağını belirtmemiz gerekir. 


Şu an mevcut durum dikkate alındığında 13 bin 800 ücretli sınıf öğretmeni çalışmaktadır. Ülkemizde sınıf mevcutları ise OECD ortalamalarının çok üzerindedir. İlköğretimler baz alındığında İstanbul’da derslik başına ortalama 45, Gaziantep 45, Van 45, Ağrı 43, Adana 38 ve Ankara’da 35 öğrenci düşerken, diğer illerde ortalama 31 öğrenci düşmektedir.   Şu an derslik başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalaması 21’dir. Kırsalda öğrenci sayısındaki azlık ve şehir merkezlerindeki yoğunluk dikkatlerden kaçmamalıdır. Kırsalda ülke geneli derslik başına düşen öğrenci sayısı 21’dir. Şehir merkezlerinde ise derslik başına ortalama 38 öğrenci düşmektedir. Türkiye’de sınıf mevcutları OECD ortalaması olan 21’e çekildiğinde, mevcut sınıf öğretmenlerinin haricinde 75 bin 410 sınıf öğretmeni ihtiyacı ortaya çıkacaktır. 8 yıllık kesintisiz zorunluluk, 4+4 şekline dönüştürüldüğünde, sınıf okutan toplam 216 bin kadrolu sınıf öğretmeninden norm fazlası olacağı iddia edilen öğretmen sayısı, bırakın fazlaya çıkmayı, çıkacak olan ihtiyacı bile karşılayamayacaktır. Hal böyleyken malum sendikanın felaket tellallığı yapması art niyetten başka bir şey değildir.

Eğitim-Bir-Sen olarak Meclis Milli Eğitim Alt Komisyonu’na ilettiğimiz raporda “İlköğretim sisteminde gerçekleştirilecek değişikliğe ve ilköğretim birinci kademede görev yapacak sınıf öğretmeni ihtiyacının esasını teşkil edecek sınıf sayısının azalmasına bağlı olarak, oluşacak norm kadro sayısı değişiklikleri dikkate alınmamış; özellikle ilköğretim birinci kademede verimlilik esası da göz önüne alınarak, sınıf mevcutlarının OECD ortalamalarına çekilmesi öngörülmemiştir” diyerek duruma dikkat çekmiş bulunmaktayız. Aynı raporumuzda ‘ Kanun Teklifine İlişkin Önerilerimiz’   başlığı altında ise, “ İlköğretim sisteminde gerçekleştirilecek değişikliğe bağlı olarak ilköğretim birinci kademede görev yapacak sınıf öğretmeni ihtiyacı, sınıf mevcutları OECD ortalamalarına çekilerek, yeniden belirlenmelidir” diyerek, olması gerekeni ortaya koymuş bulunmaktayız.

http://yeni.egitimbirsen.org.tr/HaberDetay.aspx?MansetID=1398&Baslik=Kesintili Zorunlu Eğitime İlişkin Önerilerimizi Meclis’e Sunduk

Ayrıca, Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu tarafından 28.02.2012 tarihinde Başbakan ile yapılan görüşmede konuya dikkat çekilmiş, “yeni yapılanma dolayısıyla mevcut öğretmenlerin norm kadro fazlası konuma düşmemesi için yasal ve idari bütün tedbirlerin alınması” istenmiştir.

http://yeni.egitimbirsen.org.tr/HaberDetay.aspx?MansetID=1399

Neden 5+3 Değil de 4+4?  

İlk dört sınıfta akademik bir eğitim verilmesi yerine daha çok beceri odaklı bir eğitime ihtiyaç duyulmaktadır. Beceri eğitimi için öğretmenlerin, öğrencilerle daha yakından ilgilenmesi ve her bir öğrenciye ayrı ayrı destek sağlaması zorunludur. Bu durumda sınıf mevcudu yüksek olan sınıflarda bunun yapılabilmesi imkânsızlaşmaktadır. Özellikle şehir merkezlerinde öğretmenlerin öğrencilerine bu tür bir destek sunabilme imkânı oldukça kısıtlıdır. Öğrenciler dershaneler veya farklı kaynaklardan eğitim desteği almak zorunda kalmaktadır. Oysa sınıf mevcutlarının gereken seviyelere düşürülmesi ile bu destek okulda sınıf öğretmeni marifetiyle verilebilecektir. Bu nedenle söz konusu düzenleme, ilk dört sınıfta eğitim kalitesini artırmaya dönük çabalar için önemli bir fırsat potansiyeli taşımaktadır. Öğretmenlerimizi işsizlikle korkutmak yerine, bu fırsata dikkat çekmek yerinde olacaktır.

5. sınıfa devam eden 12 yaşındaki öğrenci ile 6. sınıfa devam eden 13 yaşındaki öğrenci arasında fizyolojik açıdan paralellik söz konusudur. 07-11 yaş grubu ise bilimsel açıdan farklı bir grup olarak değerlendirilmektedir. 12 yaş ve sonrası çocuklar ise akademik eğilim içerisindedir. 5. sınıflarda ekseriyetle, mevcut uygulamada da bu öğrencilerin akademik eğilimleri gereği, dersler branş öğretmenleri tarafından verilmektedir. Halen 4. ve 5. sınıflarda "Beden Eğitimi, Görsel Sanatlar, Müzik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Yabacı Dil” derslerine branş öğretmenleri girmekte olup sınıf öğretmenleri, "Fen ve Teknoloji, Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler" derslerine girmektedir. Bu dersler haftalık toplam 16 saat etmektedir. Bu tartışmalarda özellikle beşinci sınıf düzeyinde derslerin akademik ağırlığının arttığı ve münhasıran bu alanlar için yetişmiş öğretmenler eliyle bu derslerin verilmesi gerektiği savunulmaktadır. Bu tartışmalar ışığında, 4. sınıf öğrencilerinin 1-2 ve 3. sınıf öğrencilerine daha yakın özelliklere sahip olduğu gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. 5. sınıftan itibaren akademik ağırlığın belirli bir düzeyde tanzim edilerek, bu derslerin branş öğretmenlerince verilmesi daha akılcıdır. İlk dört sınıfın, gelişim seviyeleri itibariyle birbirlerine daha yakın olmaları nedeniyle akademik bir eğitim yerine daha çok temel beceri odaklı bir eğitim alması gerekmektedir. İlk dört yılın beceri odaklı bir eğitim dönemi olarak kabul edilmesi pedagojik ve gelişimsel açıdan da uygundur. 5. sınıftan itibaren eğitim programlarında yapılacak bazı düzenlemelerle öğrencilerin akademik bir eğitim için hazırlanmaları, onların gelişim seviyeleri itibariyle ihtiyaçlarını karşılayacağı gibi, üst öğrenim kurumuna hazırlanma için de önemli fırsatlar oluşturacaktır. Bu düzeyde esnek program modelleri ile öğrencilerin farklı alanlarda kazanacakları edinimlerle daha nitelikli bir eğitim alma şansı bulabileceklerdir.


HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.