SÖZLEŞMELİLİK BELASI TÜM MEMURLARI ETKİLEYECEK

SÖZLEŞMELİLİK BELASI TÜM MEMURLARI ETKİLEYECEK

TALİP GEYLAN: “SURDA AÇILAN GEDİĞİ KAPATMAZSAK, SÖZLEŞMELİLİK BELASI TÜM MEMURLARI ETKİLEYECEK.”

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 03.05.2018 tarihinde Ankara 6 No’lu Şube’nin istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Ankara 6 No’lu Şube Başkanı Aytaç Çoşan, şube yönetim kurulu üyeleri, ilçe ve işyeri temsilcileri de hazır bulundu.

12 milyon emeklimize bayram ikramiyesi verilebiliyorsa, 2 milyon 600 bin kamu çalışanına da verilebilir.

Toplantı Ankara 6 No’lu Şube Başkanı Aytaç Çoşan’ın açılış konuşmasıyla başladı. Daha sonra kürsüye Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan geldi. 24 Haziran’da yapılacak genel seçimlere dikkat çeken Geylan, “Seçimlerin ülkemize hayırlar getirmesini, milli birlik ve beraberliğimize katma değer sağlayacak düzlemde gerçekleşmesini arzu ediyoruz. İnşallah bu seçim sürecinde siyasi partilerimiz birbirine düşman gibi değil, siyasi rakip gibi davranır ve milletimizin huzuruna halel getirecek gelişmelere izin vermezler” dedi.

Başbakan’ın açıkladığı pakete değinen Geylan, emeklilerimize dini bayramlarda 1000’er TL ikramiye verilmesini kapsamı ve miktarı yetersiz olsa da olumlu karşıladıklarını ifade ederek, “Bu talep, Türkiye Kamu-Sen’in hem toplu görüşmelerde hem de toplu sözleşme görüşmelerinde masaya taşıdığı bir konuydu. Bu anlamda miktarı ve kapsamı dar olsa da emeklilere bayram ikramiyesi verilmesini önemsiyoruz ve Hükümete teşekkür ediyoruz. Ancak bir talebimiz var. 12 milyon emeklimize bayram ikramiyesi verilebiliyorsa, 2 milyon 600 bin kamu çalışanına da verilebilir” diye konuştu.

Bakanlık, tüm ikazlarımıza rağmen performans değerlendirme sistemini uygulamakta ısrar ederse, buna geçit vermeyeceğiz; her türlü hukuki ve demokratik hakkımızı kullanacağız.

Öğretmenlere getirilmek istenen performans değerlendirme sistemi hakkında açıklama yapan Geylan, bu uygulamaya geçit vermeyeceklerinin altını çizdi. Geylan şunları kaydetti: “26 Şubat’ta Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Sayın Semih Aktekin sendikamızı ziyaret etti ve taslak çalışmayı sundu. O ziyarette öğretmenlere performans ile ilgili görüşlerimizi ifade ettik ardından da MEB’e hazırladığımız kapsamlı raporu sunduk. En sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyelim: Türk Eğitim-Sen olarak öğretmenin itibarını daha da rencide edecek bu uygulamaya şiddetle karşıyız. Bakanlık, tüm ikazlarımıza rağmen bu sistemi uygulamakta ısrar ederse, buna geçit vermeyeceğiz; her türlü hukuki ve demokratik hakkımızı kullanacağız.”

Seçimler öncesinde performans uygulamasından vazgeçildiğinin ilan edilmesini bekliyoruz.

Performans sisteminde 4 yılda bir mesleki yeterlilik sınavı getirilmesini de eleştiren Geylan, “Bir tıp fakültesi öğrencisi 6 yılın sonunda TUS’a girer. Mesela nöroloji alanında ihtisas yapar aradan yıllar geçer, dünya çapında bir doktor olur ve tıp literatürüne girer. Alanında uzman, tıp literatürüne girmiş bu doktorun, 30 yıllık kariyerinin ardından TUS’a girmesini istersek, ayrı başarıyı elde edeceğini düşünebilir miyiz? 20 yıllık bir öğretmen şu an KPSS’ye girse, ayrı başarıyı elde edebilir mi? Dolayısıyla öğretmenlerin mesleki yeterliliği bir yazılı sınav ile ölçülemez. Milli Eğitim Bakanlığını bu hususta da uyarıyoruz: Öğretmenlerimizin mesleki yeterliliğini bir yazılı sınav ile ölçme aymazlığından vazgeçin. Seçimler öncesinde performans uygulamasından vazgeçildiğinin ilan edilmesini bekliyoruz” dedi.

Ya İstanbul’daki en becerikli, en zeki, en akıllı, en kabiliyetli yöneticiler bu sendikada toplanmış ya da bu mülakat komisyonunda görev alan arkadaşlarımız çekirdek çitler gibi kul hakkı yemişler.

Yönetici atama mülakatları ile ilgili açıklama yapan Geylan, 2016 yılında yaşanan usulsüzlüklere dikkat çekti. Geylan, “Milli Eğitim Bakanlığı yönetici atama mülakatları konusunda çok kötü bir karneye sahip. İstanbul örneğini vermek istiyorum . Geçtiğimiz yıl İstanbul’da yapılan yönetici atama mülakatlarında, mülakat komisyonları marifeti ile tam 86 adaya 100 tam puan verildi. Ne tesadüftür ki, 100 tam puan alan 86 kişiden 81’i tanesi malum sendikanın üyesi idi. Yine bu komisyonların  90 ve üzeri puan verdiği aday sayısı 214 idi. 214 kişiden 199 da yine aynı sendikanın üyesi idi. Bunun iki anlamı vardır: Ya İstanbul’daki en becerikli, en zeki, en akıllı, en kabiliyetli yöneticiler bu sendikada toplanmış ya da bu mülakat komisyonunda görev alan arkadaşlarımız çekirdek çitler gibi kul hakkı yemişler. Onları vicdanları ile baş başa bırakıyorum” diye konuştu.

Yüce Allah, kul hakkını affetme yetkisini kendine dahi görmemişken, bu Müslümanlar bu kadar rahat kul hakkı yiyebiliyorlar, inanın anlayamıyorum. Sanırım bunlar kendilerini imtiyazlı Müslüman görüyorlar. 

Geylan, kul hakkı yemenin büyük günah olduğunu kaydederek, kul hakkı yiyenleri imtiyazlı Müslümanlar olarak niteledi. Geylan şöyle konuştu: “Sanırım bunlar kendilerini imtiyazlı  Müslüman olarak görüyor. Hesabını diğer tarafta verecekler. Ama bu dünyada da akşam başlarını yastığa koyduklarında, vicdanları ile baş başa kaldıklarında ne düşünürler bilemiyorum.

Bizim inancımızda kul hakkı çok önemlidir. Yüce Rabbim, “Ey kulum, tövbe kapısı açık. Ne günah işlersen işle, tövbe et kabul ederim. Tek bir şey hariç: Kul hakkı. Kul hakkı ile karşıma gelmeyin.” şeklinde emretmiştir. Yüce Allah, kul hakkını affetme yetkisini kendine dahi görmemişken, bu Müslümanlar bu kadar rahat kul hakkı yiyebiliyorlar, inanın anlayamıyorum. Sanırım bunlar kendilerini imtiyazlı Müslüman görüyorlar.  Sizin, benim gibi Müslümanlara haram olan tutum ve davranışlar bu imtiyazlı Müslümanlara mubah.  Allah bunları ıslah etsin.”

Yönetici atama takvimi ilan edildiği tarihten bu yana konuyu gündemde tuttuklarının altını çizen Geylan, “İkaz ediyoruz; geçen yıl yaşanan rezilliklerin, ahlaksızlıkların bu yıl yaşanmaması için Milli Eğitim Bakanlığını uyarıyoruz” dedi.

Yönetici mülakatlarının açıklanmasının 26 Haziran’a ertelenmesinin gerekçesi açıklanmalıdır. Aksi taktirde, bu sessizliğin, ortalıkta dolaşan bir takım iddiaları güçlendireceği unutulmamalıdır.

Yönetici atama sonuçlarının 26 Haziran tarihine ertelenmesini de eleştiren Geylan, “Sonuçlar, 7 Mayıs tarihinde açıklanacaktı. Ancak sonuçların açıklanması seçimler sonrasına ertelendi. Yönetici mülakatlarının açıklanmasının 26 Haziran’a ertelenmesinin gerekçesi açıklanmalıdır. Aksi taktirde, bu sessizliğin, ortalıkta dolaşan bir takım iddiaları güçlendireceği unutulmamalıdır” dedi.

Milli birlik ve beraberliğimizin ruhuna halel getirecek davranışlar ortaya koyan her kim ise, bu ülkenin selametini sabote eden kripto Fetöcüdür.

Ülkemizin 15 Temmuz tecrübesi olduğuna dikkat çeken Geylan şöyle konuştu: “15 Temmuz’da ülkemizin nasıl uçurumun eşiğinden döndüğünü hatırlayın. Milli birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, devletimizin yanında saf tutarak Fetö terör örgütünün hain darbe girişimini atlattık. O günden bugüne kadar siyasilerimiz, ülkeyi yönetenler sık sık milli birlik ve beraberliğe vurgu yapıyor.

Buradan ilan ediyoruz: Sonuçlar açıklandığında önceki yıllarda yaşanan ahlaksızların hala devam ettiğini görürsek, bunun altından imzası olanları, bu ülkenin milli birlik ve beraberliğini sabote eden kripto Fetöcüler olarak ilan edeceğiz ve Hükümete, ‘Kripto Fetöcüleri Milli Eğitim Bakanlığından temizleyin’ diyeceğiz.  Artık bu ülkenin ötekileştirilmeye, ayrıştırılmaya tahammülü yoktur.  Kamu çalışanlarının benden olan-olmayan, biat eden-etmeyen şeklinde ayrıştırılmasının akabinde ülkemiz 15 Temmuz belasını yaşadı. Arık yeter! Milli birlik ve beraberliğimizin ruhuna halel getirecek davranışlar ortaya koyan her kim ise, bu ülkenin selametini sabote eden kripto Fetöcüdür.”

Kamu çalışanları olarak surda açılan bu gediği kapatamazsak, emin olun, sözleşmeli çalışma modeli hepimizin üzerine kara bulut gibi çökecektir.

Türk Eğitim-Sen’in, 4/B’lilere kadro verilmesi için girişimlerde bulunduğu, imza kampanyası başlattığını hatırlatan Geylan, “Tüm kamu çalışanları imza kampanyamıza destek vermelidir. Kamu çalışanları olarak surda açılan bu gediği kapatamazsak, emin olun, sözleşmeli çalışma modeli hepimizin üzerine kara bulut gibi çökecektir. Çünkü iktidarın 2002 yılından bu tarafa devlet memurlarının iş güvencesine alerjisi var. Herkesten rica ediyorum:  20 Mayıs’a kadar bu imza kampanyasına arkadaşlarımızın destek vermesini sağlayalım.”

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.