Yalanla, İftirayla Sendikacılık Olmaz

Yalanla, İftirayla Sendikacılık Olmaz

Yalanla, İftirayla Sendikacılık Olmaz


Eğitim-Bir-Sen Mardin Şube Başkanı Eyyüp Değer, sendikacılığı yalan üzerine bina edenlere tepki göstererek, “Sendikacılığı o derece yalan üzerine bina etmişler ki, bütün Türkiye’nin gözü önünde yaşanan ve Eğitim-Bir-Sen’in başlatmış olduğu Sivil İtaatsizlik eylemine, sadece sayım zamanı okulları gezmeyi sendikacılık sanan sözde sendikacılar, okullarda ‘bu eylemi biz başlattık, Eğitim-Bir-Sen sadece başörtüsüyle ilgilendi ve başörtüsü yasallaştıktan sonra bu eylemi bıraktı’ diyerek konuyu çarpıtmakta ve bizim bu eylemimize sahip çıkmaktadırlar” dedi.

Konuya ilişkin bir basın açıklaması yapan Değer, Eğitim-Bir-Sen’in kurulduğu 1992 yılından bugüne kadar dürüst, ilkeli, daima dik duran bir sivil toplum örgütü olarak yoluna devam ettiğini ve bu şekilde sendikal yolculuğunu sürdüreceğini ifade ederek, “Biz de merhum Mehmet Akif İnan’ın çizdiği yolda ilerliyoruz. Bu sebepledir ki, eğitim çalışanları teveccüh göstermiş ve sendikamız bugün 270 bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük sendikası olmuştur” şeklinde konuştu.

Sendikacılığın en başta dürüst olmayı gerektirdiğini vurgulayan Değer, şöyle devam etti: “Çünkü dürüst olmazsanız, söylemleriniz doğru değilse, insanlar yanınızda durmayacaktır. Bugünlerde her ne hikmetse sadece sayım zamanı eğitim çalışanlarını ziyaret eden sağımızdaki ve solumuzdaki sendikalar, ne yazık ki, sendikacılığın en temel ilkelerinden sapmaktadırlar. Sendikacılığı o derece yalan üzerine bina etmişler ki, bütün Türkiye’nin gözü önünde yaşanan ve Eğitim-Bir-Sen’in başlatmış olduğu Sivil İtaatsizlik eylemine, sadece sayım zamanı okulları gezmeyi sendikacılık sanan bu zevat, okullarda ‘bu eylemi biz başlattık, Eğitim-Bir-Sen sadece başörtüsüyle ilgilendi ve başörtüsü yasallaştıktan sonra bu eylemi bıraktı’ diyerek ülkemizin geleceğini inşa eden eğitim çalışanlarını kandırmaya çalışmaktadırlar. Herkesin bildiği üzere, sendikamız Aralık 2012’de bu eylemin sinyallerini vermiş, 2 Ocak 2013’te bir günlüğüne üyelerimiz okullara, serbest kıyafet giyerek, gitmişler. Ardından başlattığımız ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ kampanyası sonucunda toplanan 12 milyon 300 bin imza Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e teslim edilmiş ve hükûmetten kılık kıyafet yönetmeliğinin değişmesi konusunda adım atılması istenmişti. 18 Mart 2013’te eylem kararı alınmış ve o tarihten bu yana sadece başörtüsü için değil, kamuda çalışan tüm memurlar için, açık-kapalı ya da kadın-erkek ayırt etmeksizin, sivil itaatsizlik eylemimiz devam etmektedir. Eylemimiz hükûmet nezdinde kısmen karşılık bulmuş, başörtüsü kamuda serbest hale gelmiştir. Biz Eğitim-Bir-Sen olarak kamuda başörtüsü yasağı zulmünün son bulmasını takdire şayan bir adım olarak karşılıyor, ancak bununla da yetinmiyoruz. Kamuda çalışan erkek-kadın herkes için sivil itaatsizlik eylemimizin devam ettiğini ve bu süre zarfında asla ara vermediğimizi eğitim çalışanlarının bilmesini istiyoruz.”

Başka bir sendikanın toplu sözleşme sürecinde sendikamızın kazanımlarını yalan yanlış bilgilerle anlatmaya, eğitim çalışanlarını bu yönde ikna etmeye çalıştığını belirten Değer, “Güya ‘enflasyon yüzde 5,1’i geçtiği takdirde eğitim çalışanları zarar edecektir’ demektedirler. Oysa matematik insanlık tarihinin en eski bilimlerinden olup asla yanılmaz ve ülkeden ülkeye ya da yöreden yöreye değişmez bir bilimidir. Eğitim çalışanları herkesin aslında en çok önem verdiği taban aylık üzerinde 175 TL brüt, 123 TL net bir kazanım elde etmişler, bununla birlikte 75+75 olmak üzere toplamda 150 TL ek ödemeyle 2014 yılında net 273 TL bir kazanım elde etmişlerdir. Bu kazanımlar, öğretmen maaşında yüzde 14’lük bir artış sağlamıştır. Merkez Bankası ve IMF’in 2014 yılı enflasyon öngörülerinin yüzde 7 düzeyinde olduğuna baktığımızda, sendikamızın kazanmış olduğu yüzde 14 rakamı küçümsenmeyecek düzeydedir. Tabii ki eğitim çalışanlarının daha fazlasını hak ettiklerini, mevcut ücretlerin onlara yakışan bir seviyede olmadığını biliyoruz. Ancak son üç yıldır yetkili sendikayız. Bunun 9 yılını diğer sendikalar yetkili olarak hükûmetle masaya oturmuşlardır ve 12 yıllık süreçte hiçbir sendikanın kazanımı bu düzeyde olmayıp yüzde 2’lere imza atan sendikalara önerimiz şudur: Bir aynaya bakın ve şapkanızı önünüze koyun, ‘söylediklerinize kendiniz de inanıyor musunuz?” şeklinde konuştu. 


HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.