Mülakatlı-Sözleşmeli Atama Üzerine

Mülakatlı-Sözleşmeli Atama Üzerine

Sayın Bakanımız İsmet YILMAZ, mülakatlı atamalara devam edileceğini her gittiği yerde ısrarla ifade ediyor.

Hatta, son açıklamasında ‘alfabeyi bilmek değil, anlatmak da önemli’ diyerek öğretmen atamasında kullanılan mülakatların işlevinin ne olduğunu  göstermeye çalışıyor. Yapılan mülakatların işlevinin,  Sayın bakanımızın ifade ettiği gibi olup olmadığı ile ilgili yorumu,  yakın zamanda, belirlenen mülakat merkezlerine, yürüyerek, otobüsle, uçakla, özel araçla gidecek olan öğretmen adaylarına bırakmak istiyorum. Bu arada, söz açılmış iken, ifade etmeliyim ki, mülakatlara yürüyerek gidecek olanları şansı sayıyorum, çünkü diğer yollarla gidecek olanların cepleri biraz yanacak.

Her neyse, biz konumuza dönelim. Öğretmen atama sürecinde mülakat ‘olmazsa olmazlardan’ olacak ise, o zaman, bakanlığımızdan taleplerimiz şunlardır:

  1. Atamaya esas puan, salt mülakat puanı olmamalıdır. Mülakat puanının,  belirlenecek oranda atamaya esas puana etki etmesi için bir formül bulunulabilinir.
  2. Atamaya esas puan; üniversite mezuniyet puanı ortalamasından tutun, KPSS-alan sınavı puanlarını, son olarak da mülakat puanını belirlenmiş oranlarda kapsayarak tespit edilebilinir.
  3. Öğretmen adayının, lisan eğitimi (üniversitelere bu iş yüklenebilir)-atama süreci içindeki harcadığı emeklerinin zerresinin heba olmamasına mahal verilmemelidir  ve sürecin zerresi önemsizleştirilmemelidir. Halihazırda kullanılan salt mülakat puanı ile öğretmen ataması, KPSS-alan sınavı puanlarını devre dışı bırakıp pasivize ediyor ve değersizleştiriyor. Örneğin; ilgili KPSS puanı, halihazırda salt mülakata çağrılmak için kullanılıyor, sonraki süreçte işi bitmiş oluyor.  Böylece, atamaya esas puan ise salt mülakat puanı ile yapılarak,  birtakım haksızlıklara ve adaletsizliklere kapı aralanmış olunuyor. Ve, değerlendirmeler,  bir süreci kapsamamış oluyor,  bölük pörçük edilerek, birbirinden ayrılarak koparılarak dağıtılıyor, böylece bütüncüllüğünü yitirmiş oluyor. Bu düzen içinde ise yapılan değerlendirmeler, yanılgı payını daha da artırıyor ve hak edene nokta atışı yapılamıyor.
  4. En önemlisi, liyakat esası  ile yapılanan merkezi-taşra bürokratik düzeni içinde, mülakatlar,  hakkaniyet ve adalet gözetir şekilde, özellikle bu konuda hiç esnek davranılmadan yapılmalıdır.
  5. Mülakatlar, bir kısım idari yargı içtihatları gözetilerek, görüntülü ve sesli kayıt altına alınmalıdır. Böylece, olası itirazlara,  şeffaf ve somut veriler ışığında hukuki bir  teminat verilmelidir.
  6. Özellikle hak-adalet-hukuk noktalarında, çok katı ve keskin olunmalıdır. O derece ki, mülakatın neticesine boynumuz kıldan ince olmalıdır. Hiçbir kuşkuya barındırmamalıdır.

Eğer ki, MEB bu sorumlulukları harfiyen yerine getirecekse, değerlendirmelerde mülakatın da yer aldığı sürece itirazımız yoktur. Elbette,  önce ortamı ve düzeni  mülakata uygun ve hazır hale getirmek gerekir.

Diğer bir mesele ise ilk atama ile atanan öğretmenlerin, artık sözleşmeli olarak atanması ve atanacak olmasıdır. Sözleşme statüde istihdamı yapılan öğretmenin karşılaştığı en büyük sıkıntı ve güçlük ise, eski deneyimler bağlamında,  anayasal bir hak olan aile bütünlüğünün isteğine göre sağlanamayacak olmasından kaynaklanmaktadır. Şöyle ki;

Sözleşmeli öğretmen, atandığı yerde sözleşmeli olarak en az 4 yıl kalmak zorunda. Kadroya geçiş için bir önkoşul bu. İşte bu nedenle, sözleşmeli öğretmenin,  bu süre zarfında eş mazeretine dayalı yer değiştirme hakkı  elinden alınmış olunuyor. Bakanlığın, buna yönelik çözümü ise kamu görevlisi olan eşin,  sözleşmeli öğretmenin yanına getirilmesi için imkan yaratmaktır. Sayın İsmet YILMAZ;  sözleşmeli öğretmen istihdamına da,  tıpkı mülakat uygulamasında olduğu üzere öğretmenin özellikle  ihtiyaç olan yerlerde uzun süre tutulması ve sirkülasyonu azaltmak için devam edileceği yönünde açıklamada bulunmuştur. Bu uygulamadan da ufukta vazgeçileceği yönünde bir işaret olmadığı için o zaman bununla ilgili şu sorularımız olacak:

  1. Sözleşmeli öğretmenin eşi, kamu görevlisi değil de, başka yerde  esnaf ise, özel sektörde çalışıyor ise,  bu durumda aile bütünlüğü nasıl sağlanacak?  Bunun için bir kavuşum yolu var mıdır?
  2. Sözleşmeli öğretmenin eşi de,  kendisi de  ayrı yerlerde sözleşmeli öğretmen ise  bu durumda  aile bütünlüğü nasıl sağlanacak? Bunun için de bir kavuşum yolu var mıdır?
  3. Sözleşmeli öğretmen olan eşin yanına görev yaptığı yerde mutlu olduğu ve bir daha öyle bir yeri bulamayacağı için  gitmek istemeyen bir kamu görevlisi için aile bütünlüğünü sağlayacak bir kavuşum yolu var mıdır?
  4. Neredeyse tamamı doğu illerine atanan sözleşmeli öğretmenlere ve Batı’dan yanlarına gelen kamu görevlisi eşlerine,  kanuni olarak bu fedakarlıkları karşılığında  hangi pozitif ayrıcalıklar ve fırsatlar tanınacaktır?

Bilinmelidir ki, sirkülasyon, Sayın Yılmaz’ın dediği istikamette (sözleşmeli öğretmenin yanına)  olmazsa, o zaman sözleşmeli öğretmenin yanına,  hayatın  doğal akışı ve Türk aile yapısının ananeleri gereği eşi değil, babası-annesi yer değiştirmek zorunda kalacaktır...

Biliyoruz ki, bir ailenin huzuru ve mutluluğu için eşlerin ve çocukların birarada olması şarttır. Yukarıdaki durumlarla ilgili çözüm sunulmazsa, ancak eşlerden birinin işini bırakması ile eşine kavuşması gerçekleşebilir. Ya da 4 yıl boyunca, tatiller haricinde,  çiftler,  ayrı gayrı bir şekilde yaşayarak ailelerini korumak için türlü çetin fedakarlıklar yapma mecburiyetinde kalacaklar. Eğer ki, bunlara dönük çözüm olmazsa, çok sert bir biçimde, esnekleştirilmeden bu uygulama ifa edilirse, o zaman tüm sözleşmeli atanamış olan öğretmenlere tavsiyem şudur ki:

‘SİZ, SİZ OLUN, SAKIN YUVA KURMA GİBİ ZORLU BİR SÜRECİN İÇİNE GİRİP DE ‘BİZ (AİLE)’ OLMAYI DENEMEYİN... SIKIN DİŞİNİZİ, KADROYA GEÇİNCE, YUVANIZI KURUN...  YAŞLI  ANNENİZİ VE BABANIZI DA PEŞİNİZE TAKIP YERİNDEN YURDUNDAN ETMEYİNİZ... ’

NOT: NE YAZIK Kİ, EN BÜYÜK YANLIŞIMIZ, HAZIR OLMADAN GİRİŞTİĞİMİZ İŞLERİN BAŞIMIZA ÖRDÜĞÜ ÇORAPLAR OLUYOR HEP... SONRA ÇÖZ BABAM ÇÖZ... ZAMAN İSRAFI OLMUYOR MU SİZCE?

Saygı ile...

Yusuf SEVİNGEN

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.