76.Madde Atamalarına Övgü

76.Madde Atamalarına Övgü

Bu liseler daha çok yeni. İlk kurulanı ise İstanbul Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi ve bu okul diğer okulları da koordine eden lokomotif görevini yapıyor.

 
 
Sosyal Bilimler Liselerinin inanılmaz başarısı!  
Bu liseler daha çok yeni. İlk kurulanı ise İstanbul Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi ve bu okul diğer okulları da koordine eden lokomotif görevini yapıyor.

Türkiye'de yıllarca sosyal bilimler görmezden gelinip ikinci sınıf muameleye tabii tutuldu.



Bunun elbette değişik sebepleri vardı lakin iyi yetişmiş bir avukat, hâkim, mülkiyeli, savcı, gazeteci, yazar istenmedi belki de... Okullarda Türkçe sosyal adı altında kurulan bölümlere en başarısız, haylaz öğrenciler yönlendirilip edebiyat, tarih, felsefe grubu dersleri yüzeysel anlatılıp bu iş yapıldı sanıldı...
Ve sanırım hükümetin eğitim alanında en prestijli projesi Sosyal Bilimler Liselerinin kurulmasıdır. MEB eski bakanlarından Doç. Dr. Hüseyin Çelik ve zamanın Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci'nin bu altın projesi bugün verdiği mezunlarla diğer lise türleri arasında ışıldıyor adeta. Türk Edebiyatının efsane hocalarından Prof. Dr. Mehmet Kaplan'nın da en büyük ideali olan bu projeyi kadere bakınız ki kendi öğrencileri hayata geçirdi.
İşte Kocaeli Ali Fuat Başgil Sosyal Bilimler Lisesi'nin öyküsü. Bundan tam beş yıl önce kuruluyor. Kurucu müdür Mürsel Gündoğdu atıl durumda bekleyen bu okulun demir kapılarını açtığında örümceklerle kaplı okul binası metruk bir görüntü vermektedir.
Müstahdemi, öğretmeni, memuru bile olmayan bu okulu kurma görevi kendisine bizzat verilmiştir. İlahiyat Fakültesi mezunu ve Yüksek lisans yapmış, edebi çalışmaları olan, felsefe ile yakından ilgili entelektüel kişiliğiyle bu okula aşkla sarılır.
İlk etapta okul yeni olduğundan sadece iki sınıf yani toplamda kırk sekiz öğrenci alınması öngörülmüştür.  İlk öğrenciler Kocaeli genelinde 23. sıradaki puanlarıyla okula giriş yaparlar.
Okul yatılıdır ve okulda yatakhane yoktur! Beş katlı binanın üst katları yurda dönüştürülür, Fen lisesinden ödünç yataklar alınır. Görevlendirme gelen müdür yardımcısı arkadaşıyla bu yatakları sırtlarında taşırlar, kendileri monte ederler, okulu boyarlar, sıraları eşleri bodrumdan sınıflara taşır ve sınıfları paspaslayıp camları silerler. Hatta sekiz yaşlarında olan oğlan çocukları bile bu etkinliğin içindedir!
Ancak bütün bu olumsuzluklar okul müdürünü yıldırmaz zira o bu yola baş koymuştur.  İlginçtir ki Doç. Dr. Hüseyin Çelik'in özellikle 76. madde ile atadığı bütün sosyal bilimler lisesi müdürleri en az yüksek lisanslı, kitapları olan, sanat ve bilimle ilgili, genç ve entelektüel adamlardır. Bu hakikaten insanın aklına şunu getiriyor. Müdürlük öyle sınavla atanacak ve yapılacak bir makam değildir olmamalıdır. Çünkü üç tane testi çözüp müdürlük yapan kimselerin ne denli verimsiz ve başarısız olduğu tescil edilmiştir.
Ve bu lisemiz bu yıl ilk mezunlarını verdi.
Dudak uçuklatan bir başarı ortaya konulmuştu. Öğrencilerin neredeyse üçte birisi Hukuk Fakültelerine, özellikle istenilen bir iki iletişim, gazetecilik, mütercimlik dışında geriye kalan büyük çoğunluk Siyasal Bilgiler Fakültelerine yerleştirildi. Bir öğrenci Polis Akademisi sınavını kazanıp mülakatta elenince yerleşmedi, üç öğrenci de tercih yapmadı.
Yani bu lise, puana göre 23. sıradan öğrenci alıp onu her anlamda yetiştirip 4. sıradan mezun etti! 19 Puanlık bir çıkış bu. Burada ilginç olan diğer okulların daha başarılı öğrencileri bünyelerine aldıkları halde böyle bir başarı ve çıkış yakalayamamış olmasıdır.
Yani okul var, gümüşü altın eder, okul var altını gümüşe dönüştürür. Ali Fuat Başgil Sosyal Bilimler Lisesi gümüşü alıp tamamen altına dönüştürmüş büyük yekûnunu, geleceğin en donanımlı adalet dağıtıcılarını ve yöneticilerini Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültelerine armağan etmiştir.
Yüzde doksan beş başarısı olan bir Liseden söz ediyoruz. Hem de Kocaeli Kartepe'de...
Özel okullar da dâhil bütün okul türlerini geride bırakan bu liseler peki neden başarılı? Bunun sırrı ne?
Bu liselerin müfredatı da tıpkı müdürleri gibi özeldir.
Diğer lise türlerinde olmayan Osmanlı Türkçesi, Diksiyon ve Hitabet, Uluslararası İlişkiler,  Sosyal Yönetim, İngilizce, Fransızca gibi artı dersler vardır.
Bu okullarda daha hazırlık sınıflarında kendilerine avukat, hâkim, kaymakam ve vali muamelesi yapılır. Öğretmen seçimi bugüne kadar sınavla ve mülakatla yapılıyordu son zamanlarda mülakat kaldırıldı. Bu liselerde görev yapan öğretmenlerin eğitim ve nitelik olarak çıtası çok yüksektir.
İnanmak çok önemli sonra başarı için.
Bu çocuklara her şeyden önce inanç,  hedefe kilitlenme gösteriliyor. Ufukları açılıyor. Bu okulların üniversitelerle, yazarlarla, tanınmış kimselerle sohbet toplantıları yapmaları diğer okulların çok çok üzerinde! Felsefe, edebiyat, tarih, uluslararası ilişkiler alanında düzenli olarak sohbet toplantıları tertip ediliyor.
Demek ki eğitim sadece defter kalemle, kara tahta başında öğretmenle olmuyormuş! Başarının birçok kriteri var. Başta insan kaynakları olmak üzere hedefe kilitlenmek sanırım en önemlisi.
Türkiye'de sayısı otuzu aşkın bu güzide kurumların başarı ve şevklerini yitirmemelerini diliyorum. Ve gelecek sosyal bilimlerin olacaktır diyorum.
Muhabbetle kalınız.
Meryem Aybike Sinan/ Haber7
[email protected]
 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.