Yönetici Görevlendirmede Neler Oluyor?

Yönetici Görevlendirmede Neler Oluyor?

Lider Eğitimci Yazarlar Derneğinden uyarı... 2014 yılında 652 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle okul/kurum müdür ve müdür yardımcılığı kazanılmış hak kavramından çıkarılmış binlerce eğitim kurumu idarecisi görevden alınmış kimisinin yeri değiştirilmişti. Son günlerde başvurusu dahi yapılıp sonucu beklenen yönetici görevlendirme işlemlerinin iptal edilip 4 yıllık idarecilerin kurumlarının tercihe açılmayacağı “şüyuu vukuundan beter” şeklinde kamuoyuna dikte edilmeye çalışılmaktadır.

Binlerce MEB yöneticisi başvuruda bulundukları okul/kurum yönetici görevlendirme işlemlerinin sonuçlarını beklerken işlemlerin sonuçlandırılması 27-28 Haziran 2019 tarihine ertelenmiştir. Bu durumdan sonra maalesef yönetmeliğin değiştirileceği, 4 yılını dolduran idarecilerin okul/kurumlarının tercihe açılmayacağı kamuoyuna yansıtılmaya çalışılmaktadır. Bu yazımızda bu söylentinin sakıncaları üzerinde durulmaya çalışılacaktır.

1) Bu söylenti 652 sayılı KHK’ya aykırıdır: 652 sayılı KHK’da

Atama

MADDE 37 – (8) (Değişik: 1/3/2014-6528/22 md.) Okul ve Kurum Müdürleri, İl Millî Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve Yardımcıları ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl Millî Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir.

demektedir. Görüldüğü gibi yönetici görevlendirmelerin dayanağı olan 652 sayılı KHK’da 4 yıllık görevlendirmeyi emretmektedir. 4 yıllıkların okul/kurumların tercihe açılmaması KHK’da sözü geçen 4 yıl anlayışına terstir ve otomatikman süreyi 8 yıla çıkarmaktadır ki bu durum KHK’ya aykırıdır. Yönetmeliğe aykırı olmasa bile KHK’ya aykırı olan bu sonuçlar iptal edilebilecektir. Çünkü kişilerin yer değişikliği hakları elinden alınmış olmaktadır. Bu durumda olan idarecilerin belki de binlercesi dava açacaktır. 

2) Bu durum İdare Hukukunun ve Anayasamızın kaynağını teşkil eden Belirlilik İlkesine aykırıdır. Bakınız belirlilik ilkesi; yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine imkân verecek düzeyde olmalıdır. Dolayısıyla, uygulanması öncesinde kanunun, muhtemel etki ve sonuçlarının yeterli derecede öngörülebilir olması gereklidir (AYM, E.2012/116, K.2013/32, K.T. 28/2/2013). Yine; 'Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri 'belirliliktir. Belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği de ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir gibi niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla, mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Aslolan muhtemel muhataplarının mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini öngörmelerini mümkün kılacak bir normun varlığıdır. (AYM 14.01.2015 tarih 2014/100 esas 2015/ 6)

demektedir. Kısacası yer değişikliği talep edenlerin görevlendirme sonuçlarını bekledikleri süreçte düzenlemenin değiştirilerek yer değiştirme taleplerinin etkisiz kılınması “belirlilik ilkesine” aykırı olacaktır.

3) Şuan ki başvurular tüm elektronik sistemlerde kayıt altında olduğundan ve buradaki puanlamalarda belli olacağından daha fazla puanlı birisi idareye başvurarak buraya atanmasını isteyebilir ve red edilen bu başvurusuna dava açabilir. Çünkü 657 sayılı kanunun en önemli ilkelerinden birisi kariyer ve liyakatken söylentiye göre yapılacak değişiklikle daha düşük puanlı birinin yüksek puanlı birinin önüne geçmesi/geçirilmesi düşünülemez.

4) Bu söylentiler güveni azaltabilecektir. Her kesim şuanda Sayın Ziya Selçuk’a güvenmektedir. Derenin içine girilmişken kural değiştirilirse bu durum haksızlık olarak nitelendirilip kamuoyunda tepkiyle karşılanabilir. Kaldı ki bu söylentilerin içine toplumun hemen her kesiminin güven duyduğu Sayın Cumhurbaşkanımızın katılması çok yanlıştır. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız toplumun güvenine ve sevgisine mazhar olmuştur. 

Milli Eğitim Bakanlığının, derenin içine girilmişken kural değiştirmemesi ve toplanan başvuruları ivedilikle sonuçlandırması dostça önerimizdir.

Kaynak: Lider Eğitimci Yazarlar Derneği  

 

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.