Eğitim Bir Sen Van Şubesi ''Öğretmene Şiddete'' büyük bir kalabalıkla ''Dur'' dedi

Eğitim Bir Sen Van Şubesi ''Öğretmene Şiddete'' büyük bir kalabalıkla ''Dur'' dedi

Eğitim Bir Sen Van Şubesi ''Öğretmene Şiddete'' büyük bir kalabalıkla ''Dur'' dedi

İstanbul'da Eyüpsultan'da yaşanan menfur saldırı sonrası hayatını kaybeden okul müdürü eğitim camiasında ciddi tepkilere sebep oldu.

Bir yandan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunuyla birlikte öğretmene şiddete yönelik maddelerin geleceğini, olaylarla ilgili tedbirler aldıklarını, alacaklarını ve öğretmene şiddete karşı kararlılıkla mücadele edeceklerini açıkladı.

Diğer yandan sendikalar da tek tek eylem kararları aldı.

Eğitim Bir Sen, iş bırakma eyleminin yanı sıra 81 ilde basın açıklaması düzenledi.

Eğitim Bir Sen Van Şubesi, Valilik önünde yoğun katılımla ''öğretmene şiddete dur'' diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında konuşan Eğitim Bir Sen Van Şube Başkanı Mehmet Ali Uca: ''Son zamanlarda eğitimin dinamiklerine yönelik giderek artan şiddet olaylarını protesto etmek amacı ve şiddeti önleyecek, failleri cezalandıracak, mağdurlara hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması talebiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız.'' ifadelerini kullanarak konuşmasına şöyle devam etti:

''Yakın zamanda İstanbul/Eyüpsultan’da okul müdürümüz İbrahim Oktugan’a bir öğrenci tarafından silahlı saldırıda bulunulmuş, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan okul müdürümüz maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Meslektaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.

''Eğitime şiddet olayları ilimizde de bir çok kez yaşanmış''

Kanayan bir yara hâline gelen şiddet olayları ilimizde de bir çok kez yaşanmış; sadece yakın zamanda İpekyolu ilçesi Türk Eczacılar birliği ilkokulunda müdür yardımcısı Burhan Arslan'a ve İpekyolu ilçesi İlknur Ilıcalı ilkokulu müdür yardımcısı Hüseyin Yardım'a yapılan fiziki saldırılar oluşan vehameti gün yüzüne çıkarmaktadır. Eğitim-Bir-Sen olarak yıllardır şiddet olaylarına dikkat çekiyor, tedbir alınması için yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Sesimize kulak verilseydi, gereken önlemler zamanında alınmış olsaydı belki de bugün başka şeyler konuşuyor olacaktık. Ancak ne yazık ki birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalınmış ve tedbirler alınmamıştır.''

Son birkaç yılda yaşanan hadiselere bakıldığında görülecektir ki, şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, ne yazık ki yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş; eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesini sekteye uğratacak boyuta ulaşmıştır. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının neticesidir. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır.

whatsapp-image-2024-05-10-at-13-31-18-1.jpeg

''Köklü çözüm bulmak zaruri hale geldi''

Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta varması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir.

Devlet, kasıtlı şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemekle mükelleftir. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde, suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu bugün burada bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.

''Öğretmene şiddet yasasının hayata geçmesi için takipçisi olacağız.''

Bu anlamda bir adım olarak değerlendirilebilecek Meb ve Sendika diyaloğu kapsamında Millî Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, sendika Genel Başkanlarıyla görüşmek istemiş ve Sayın Bakanın daveti üzerine Genel Başkanımız Sayın Ali Yalçın'la, bakanlıkta bir görüşme gerçekleştirilmiş, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yapılmıştır. Sayın bakanın davetini ve eğitimcilere şiddeti önlemek üzere yapılacağı ifade edilen çalışmalar ile Sayın Bakanın meslek kanununa ilişkin yeni düzenleme konusunda kullandığı ‘şiddete karşı yasal düzenleme’ ifadelerini son derece önemli ve kıymetli buluyoruz. Bunun bir an evvel hayata geçmesinin takipçisi olacağız.


Bakanlıkta yapılan ortak basın açıklamasının ardından, genel başkanımızın katılımıyla TBMM önünde gerçekleştirdiğimiz geniş katılımlı eylem, eğitimcilere şiddeti önlemeye dönük kararlılığımızın ve şiddet olaylarının oluşturduğu büyük üzüntünün bir tezahürüdür.


Dün Ankara’da TBMM önünde yaptığımız çağrıyı bugün burada bizler de yapıyoruz: Ölümle sonuçlanmaya başlayan saldırıların son bulması için gereken adımlar ivedilikle atılmalı; eğitimcilere yönelik şiddeti önleme yasası artık çıkarılmalıdır.

''Tüm kamu çalışanlarına yönelen şiddeti lanetliyoruz''

Öğretmen, memur, hizmetli, şef, şube müdürü demeden tüm eğitim çalışanlarına, kamu görevlilerine yönelen şiddeti bir defa daha lanetliyoruz.

Bugüne kadar kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirilen tüm şiddet olaylarında tepkimizi en sert şekilde ortaya koyduk. Sendika olarak, geçen yıl hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmalarında şiddete yönelik düzenlemeyi talep edip son ana kadar sergilediğimiz ısrarın gereği maalesef yapılmadı. Son olarak şahit olduğumuz vahim olay bizlere gösterdi ki; eğitim çalışanlarına karşı eğitim ve öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları olarak, şiddete karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin acilen yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.

Gerekli yasal çalışmaların hızlandırılması amacıyla bizler, Eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını önleyecek, caydırıcı olacak, failleri cezalandıracak ve mağdur eğitim çalışanlarına hukuki koruma sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılmasının sağlanması için bugün (10 Mayıs) iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, ülke genelinde basın açıklamaları yapıyoruz. İş bırakma eylemiyle eş zamanlı olarak, 1 hafta sürecek (10-17 Mayıs tarihleri arasında) dilekçe kampanyamızı da başlatmış bulunuyoruz.

''Artık kınama değil, yasal güvence istiyoruz.''

Sonuç olarak, Eğitimci şiddeti önleyendir, Şiddete maruz kalan olmamalıdır. Eğitimci yol gösterendir, kendisine yol gösterilmemelidir. Eğitimci güvenilirdir, kendisine güvence verilmelidir. Artık kınama değil, Yasal Güvence İstiyoruz!..''