Okul Müdürüne sırtını döndüren bu çevreler gücünü nereden alıyor

Okul Müdürüne sırtını döndüren bu çevreler gücünü nereden alıyor

Okul Müdürüne sırtını döndüren bu çevreler gücünü nereden alıyor

OKULLAR KİMSENİN KURTARILMIŞ BÖLGESİ DEĞİLDİR

Yaşı uygun olanlar bilir. 12 Eylül öncesinde sokaklar, mahalleler, okullar parsellenmiş; o günlerin jargonuyla "kurtarılmış bölge" ler olurdu. Okuduğum lisenin kıdemce benden büyük olanlarının anlatımıyla "eğer sokak falanca örgütün elindeyse oradan geçemezdik.." mealinde sözler işiterek büyüdük.

Yıllar geçti, nesiller değişti ; ancak dünün "kurtarılmış bölge" mantığı ile başkalarına yaşam hakkı tanımayan kesimlerin alışkanlıkları değişmedi. Devletin kurumları oldu, yönetici atadı fakat atanan yöneticiler ehliyet ve liyakat bakımından ne kadar evsaflı olursa olsun eğer sadakati malûm anlayışın temsilcilerine değilse ve onların dümen suyuna girmemiş ise asla memnun edemezsiniz bu zevatı. Çünkü bunlar, iktidarda kim olursa olsun bazı kurumların sahiplerinin hep kendileri olmasını ister.

Vesayetçi yapıları deşifre etmek ve hak etmedikleri itibarı tartışmaya açmak hepimizin bu ülkeye borcudur. Devletin bir çok kurumunda görmekle birlikte özellikle adalet ve eğitimde bu vesayetçi yapılara daha fazla rastlıyoruz ne yazık ki. Boğaziçi Üniversitesi'ni hatırlayalım. Yeni rektör atanınca nasılda ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Sırf kendilerinden olmadığı için ne hakaretlere maruz kalmıştı dönemin rektörü. Onlara öykünmeyi bir çare olarak gördüyse de sonuç değişmedi.

Ya etrafını nereden beslendikleri meçhul (!) dernek ve vakıfların kuşattığı kimi devlet okullarına ne demeli?

Okul müdürüne sırtını döndüren, fırsatını bulduğunda sizi de yönetmeye kalkan bu çevreler hâlâ bu gücü nereden alıyor acaba?
Bir dönem devletin okuluna "Diren Gezi" pankartı asan, sosyal medyada Cumhurbaşkanı'na her türlü hakareti eden bu "Beyaz Türk" lerin devlet kademelerindeki -hâlâ devam eden- itibarı ne kadar doğrudur?

Okul yöneticisine ayar telefonla arayarak ayar vermeye çalışan, aba altından sopa gösteren bu azgın güruha devleti yönetenlerin eyvallah etmeyeceği günleri ne zaman göreceğiz?

Kimse kusura bakmasın! Varlık nedeni vesayetçi odaklar ile mücadele etmek olan, milletin çocuklarını ideolojik emellerine alet etme çabası içerisinde olan bu yapılara eyvallah edecek değiliz. Hiç kimse, hiç kimseden ayrıcalıklı değildir. Devletin kapıları bu "ayrıcalıklı zümre " ye kapatılmadığı ve masum görünümlü maksatlı talepleri yöneticiler tarafından geri çevrilmediği sürece bu azgın azınlık çoğunluğa tasallutuna devam edecektir.

Vesselam!..

İdris Şekerci
EBS İstanbul 6 No.lu Şube Başkanı

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.