Bu sese, MEB'de birileri, mutlaka kulak vermeli !

Bu sese, MEB'de birileri, mutlaka kulak vermeli !

Yüz binlerce öğretmen var. Pek çoğu da evli. Ve her birinin çok önemli sorunları bulunuyor.Milli Eğitim Bakanlığı ise en çok personele sahip kurumların başında geliyor.Nüfusumuzun üçte ikisi ile direk temas halinde. Yani onların işleri de hiç kolay değil.

 Ne yaparsa yapsınlar, herkesi sevindirmeleri çok zor. Ama bir öncelik sıraları mutlaka olmalı.

Hakkaniyet ve liyakat en önemli yol haritaları olmalı.
Bunu gerçekleştirdiklerinde, mağdur olanın da zaten sözü olmaz. Bilirler ki günün birinde kendi hakkı da korunacaktır.
İşte bu çerçeveden baktığımızda, canla başla çalışan öğretmenlerimize sahip çıkılması gerektiğine inanıyoruz.
Ve, Ankara'da hala öğretmenleri seven, saygı duyan ve onlar için mücadele eden siyasetçi ve bürokratların olduğuna inanıyoruz.
Ve aşağıda bir örneği görülen öğretmenlerimizin sorunlarına en kısa zaman kulak verileceğini umuyoruz:
 
   " Çok değerli Abbas Güçlü(Abbas Abi),
Öncelikle yazımı okuyacağını umut etmek istiyorum.
Size kolaylıklar diliyor,eğitim konularını gündemde tuttugunuz için,değer verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Aslında bir ülkenin en önemli konusudur eğitim..
33 yaşında bir sınıf öğretmeniyim.
Sizi hep takip ettim öğrencilik dönemimde de(Lise,Üniversite)..
2005 yılında Doğu Anadolu'nun bir köyüne 4-C sözleşmeli öğretmen olarak atandım.
Hem de iyi bir puanla.
Mevsimlik işçi gibi çalıştırıldık o dönem 300-400 tl'ye.Siz de anımsıyorsunuzdur.
Çok zor koşullar altında 1 yıl çalıştım orada.
Daha sonra yeniden KPSS'ye girip orta Anadolu'da bir başka köye atandım.
4 yıl köyde tek öğretmen olarak çalıştım ki orada yaşadığım sorunları anlatsam sayfalar yetmez.
Okulum kapandı norm düştüğü için daha sonra ilçe merkezine geldim 4 yıldır da bu okulda çalışıyorum.
Yani aynı ilçede 8 yıl.
Benim burada çalıştığım süre içerisinde kimler geldi kimler geçti.
Kaç kaymakam değiştirdim,kaç öğretmen geldi gitti.
Kaç ev arkadaşı.
Herkes gitti ama her atama döneminde sınıf öğretmeni olanlar kaldı.
Evlilik olayım da yoktu ki eş durumu isteyeyim.
Ve bu 8 yıl benden bir ömür aldı.
Yaşlandım resmen.
Evlendim 8 ay oldu.
Eş durumuna başvurdum çıkmadı.
Şimdi ağustosu bekliyorum.
Branş öğretmenleri 2 yıllık öğretmen olsalar bile gidebiliyorlar.
Ama bizler...Biz sınıf öğretmenleri.. 4+4+4 bizi yok etti!!!.
Çaresiz sınıf öğretmenleri.!!!!!
Her günüm ağlayarak geçiyor.
Öğretmen kendini geliştirsin diyorlar ama bir sınıf öğretmenini(eğitimin yapı taşı,temeli) bir yerde yıllarca hapsediyorlar.
Tüm haklarını,yaşama sevincini elinden alıyorlar.
Hiç bir zaman tayinim çıkacak diyemiyorum.
9 yılım doldu dünya kadar puanım var aslında ama sınıf öğretmeni için yetmez diyorlar.
Değişen tüm sistemler beni,bizi vurdu.
Sınıf öğretmeni bu ülkenin hamalı.
Ve, daha güzelini hak ettiğimizi düşünüyorum.
Tayinim çıkmadığında intiharı bile düşünmüştüm.
Bakanlık bu konuyla ilgilenmeli,ciddi çalışmalar yapmalı.
9 yıldır doğu görevi yapıyorum.
Benimle birlikte Batı'ya atanan arkadaşlarım hep Batı'da öğretmenlik yapacaklar çünkü doğu görevi de kalktı.
Biz boşuna yapmış olduk yani.
Her yerde haksızlık !
Lütfen sınıf öğretmenlerinin il dışı yer değiştirme haklarını gündeme getirin.Sınıf öğretmenlerinin bu mağduriyeti giderilsin artık.
Lütfen!.."


Abbas GÜÇLÜ / egitimajansi.com

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.