Niğde Milli Eğitim Müdürlüğünün camide veli bilgilendirmesi yapması ve bu bilgilendirme öncesi şube müdürünün Kur'an-ı Kerim okuması basında geniş olarak yer aldı.

Bazı kaynaklar velilere ulaşmak için camilere gidilmesini olumlu bulduklarını ifade ettiler.

Bize ulaşan birçok eğitimci ise bu konuda farklı düşünüyor.

Öne çıkan görüşler şu şekilde:

1- Cami; ortak, tarafsız, her kesime hitap eden, tüm tartışmalardan uzak tutulması gereken kutsal mekandır. Cami Allah'ın evidir. Dolayısıyla her türlü konu camide konuşulmaya başlarsa camilerin uhrevi ortamı bozulabilir.

2- Velilere ulaşmak için camilere gidilmesi zorlama bir yoldur. Velilere ulaşmak artık çok mümkündür. Veli toplantıları, SMS bilgilendirmeleri, konferanslar, aile ziyaretleri (Birçok Milli Eğitim Müdürlükleri aileleri bizzat evlerinde ziyaret ederek veliye en etkili şekilde ulaşabilmektedir.) gibi yöntemlerle ailelere ulaşmak hem daha etkili hem de tartışmalardan uzaktır.

3- Camilerde imamlar ve müezzinler yetkin olarak görev almaktadırlar ve şube müdürünün Kur'an okumasına gerek yoktur. Şube müdürünün Kur'an okuması bazı çevrelerce (Birtakım görevlere gelmek için siyasilere mesaj mı veriyorlar?) sorusunu akla getirmiştir.

4- Din bu milletin ortak kutsalıdır. Bu toprağın çocukları ekmeği üç kere öpüp yüksek yere koyarak büyümüşlerdir. Kurban bayramlarında alınlarına sürülen kanla mühürlenen bu ahlak, Kur'an-ı Kerim'in tek bir harfi için canını vermeye hazırdır.

Dolayısıyla bu ortak kutsalı kullanarak 'Bakın ben sizden daha müslümanım' çağrışımı yapan üslup ve yaklaşımlar son derece rahatsız edicidir.