Dersane Öğretmenlerinin Atanması

Dersane Öğretmenlerinin Atanması

Ülkemizde İş bulamayan öğretmenlerin olmaması gerektiğini söyleyen Eğitimci Yazar Saadet ÖKTEN dersane öğretmenlerinin atanmasına değindi

  Saadet ÖKTEN/Eğitimci Yazar

       
Son günlerde kimsenin tartışmadığı ya da gündeme gelmeyen bir konunun altını çizmek istiyorum.
 
            Dershanelerin kapatılması kararıyla birlikte bu kurumlarda çalışmakta olan çoğu genç meslektaşlarımızın durumu belirsizliğe sürüklendi. Zaman zaman alevlenen tartışmaların ardından 2-3 aydan beri bu kurumlarda çalışan meslektaşlarımızın belirli bir süredir (6 yıl) çalışanlarının sınavsız olarak atanması tartışılmaya başladı. Gelinen son noktada bir değişiklik olmazsa boş kontenjana göre de olsa atanacak denilmekte.
 
             Elbette hiçbir meslektaşımızın işsiz kalmasını istemeyiz, istemiyorum. Tüm eğitim camiasının istediği gibi ben de Eğitim Fakültelerinden mezun olan tüm meslektaşlarımızın hiçbir sınava girmek zorunda kalmadan mesleğine atanmasını istiyorum. Fakat ülke gerçekleri, plansız yetiştirilen gençler, her an değişen milli eğitim politikaları ve ders sayıları nedeniyle bugün ki şartlarda hemen atanmaları maalesef mümkün değil. Dershanelerin kapatılmasıyla bu meslektaşlarımıza 40000 civarında öğretmenin de ekleneceği konuşuluyor.
 
            Eğitim Fakültelerinden mezun olan meslektaşlarımız sözde hakkaniyetli bir şekilde atanmak üzere KPSS denen bir sınava tabi tutuluyor. İşte benim itirazım tamda buna. Bu meslektaşlarım kusura bakmasınlar, pek çoğu KPSS’ye giriyor; ya kazanamıyor ya da istedikleri illere atanabilecekleri kadar yüksek puan alamıyorlar ve atanamıyorlar. İşsiz kalmamak için de dershanelerde mesleklerini icra ediyorlar. O zaman sınav kazanamayan ya da puanını beğenmeyip atanamayan bu arkadaşlarımızı sınavsız atamak ne kadar doğru, ne kadar adil. Onlarda tüm meslektaşlarımız gibi KPSS ye girmeli, yeterli puanı alırlarsa atanmalıdırlar. Ancak o zaman adaletten bahsedebiliriz. Burada önerim atanacak öğretmen sayısının en az bu arkadaşlarımızı da kapsayacak sayıda artırılmasıdır. Yani 47000 öğretmen ataması yapılması planlanan 2015 yılı Ağustos ayında bu sayının en az 90000 e çıkarılmasıdır. Buna rağmen atanacak puanı alamayan meslektaşlarım hiç kusura bakmayacaklar. Sana göre bana göre adalet olmaz. KPSS bu ülkenin gerçeği ise bununla herkes yüzleşmek durumundadır.
 
             Bu konuda ki diğer itirazımda eğer sınavsız atama uygulanacaksa; neden bunun sadece dershanede çalışan meslektaşlarımızla sınırlandırıldığınadır. Ülkemizde dershaneler dışında yine devlette bizimle beraber çalışan bakanlığın kendisinin görevlendirdiği ücretli öğretmenler ve özel okullarda çalışan öğretmenlerle ilgili niçin bir ayrım yapılmıştır. Bu 3 grubun arasında en mağduru ücret karşılığı devlet okullarında çalışan meslektaşlarımız değil midir? Sigortaları bile girdikleri ders kadar yatan, özel okul ve dershanelerdeki meslektaşları kadar hakları bulunmayan ve hatta devlet kurumlarında çalışmalarına rağmen hiçbir iş güvenceleri bulunmayan bu arkadaşlarımızın ne kabahati vardır. Üstelik 1 öğretim yılında 3-5 okul değiştirmek zorunda kalan, nerde boşluk olursa oraya gönderilen, hiçbir kadrolu öğretmenin çalışmak istemediği, yolunu bulup ya da süresini tamamlayıp terk ettiği en ücra köylerde çalışan bu arkadaşlarımız neden kaderine terkedilmektedir?Madem dershanede çalışan meslektaşlarımıza böyle bir hak verilecektir, ücretli çalışan ve özel okullarda sömürülen arkadaşlarımıza da bu hak verilmelidir.
 
            Sözün özü; ülkemizde iş bulamayan öğretmen istemiyoruz. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumunun biran önce gerçekçi bir plan yaparak Eğitim Fakültelerini ihtiyaca göre düzenlemeleri ve kontenjanları ona göre belirlemeleri gerekmektedir. Bir adalet ve hak duygusu oluşturulacaksa da çıkarılacak kanun, yönetmelik vb. ve sınavlar herkesi kapsayacak şekilde olmalıdır. Bu planlamayı ve organizasyonu yapmak o kadar da zor değildir. İstatistik biliminden faydalanılarak atanamayan öğretmenler problemi 1-2 yılda olmasa da 3-5 yılda çözülebilecek bir problemdir.
 
            Öğretmenlerimizin toplumumuzda ki saygın yerini tekrar kazandığı, sömürülmediği, hayat kaygısı yaşamadığı günlerin umuduyla….
 

  Saadet ÖKTEN
   Eğitimci Yazar
Memurburda.com özel haber

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.