İlk olarak mebpersonel.com sitemizde haber yapılan"BAKAN ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERİ GÜVERCİNE BENZETTİ" haberinden sonra Bakanlık bu haberi  yaptığı basın açıklamasıyla yalanlamıştı

Meb tarafından yapılan yalanamadan sonra  "atanamayan Öğretmenler Güvercin gibi yem bekliyorlar" haberini Manşetten veren taraf gazetesine Bakanlığın Yolladığı Tekzip Metni Adete Atama Bekleyen öğretmenlere hakaret içeriyor.


Bakanlığın Tekzip Metnine Atama Bekleyen Öğretmenleri Cevabı  Biz de İKTİSAD mezununu Eğitim Bakanı olarak görmek istemiyoruz
 

Bakanlığın Açıklaması

Milli Eğitim Bakanlığı

Basın ve Halkla ilişkiler Müşavirliği

Taraf logosu ile yayınlanan gazetenin 2 Ekim 2012 günlü nüshasında manşetten “Bakan Dinçer’in öğretmen tarifi- Güvercin gibi yem bekliyorlar” başlıklı habere devamında 4. sayfada Öğretmenleri Aşağılama Bakanlığı” başlıklı habere yer verilmiştir.

Dicle Baştürk ve Serkan Ayazoğlu tarafından haberin içeriğinde iddia edilen olayların, 1 Ekim 2012 günü iki köşe yazarı tarafından kaleme alınması üzerine Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğimiz tarafından aynı gün basın açıklaması yapılmıştır. Basın açıklaması üzerine basın-yayın organları ve eğitim camiası 26 Eylül 2012 günü yapılan görüşme ile ilgili olarak doğru bilgiye ulaştıklarını iddiayı gündemden çıkardıklarını ifade etmişlerdir. Ancak Taraf gazetesi 2 Ekim 2012 günlü nüshasında tekzibe konu haberinde yaşanan olayı çarpıtmaya devam etmiş, tek taraflı bilgiye yer vermiş, Bakanlığımızın basın açıklamasını görmezden gelmiştir.

sayın bakan kendilerini “atanamayan öğretmen” olarak niteleyerek, aynı durumda olan kişileri temsil ettikleri iddiasında olan kişilerle 26 Eylül 2012 günü Bakanlık Yetkilileri ve Milletvekillerinin bulunduğu bir ortamda görüşmüştür. Habere konu olan tek kısım görüşme yapıldığı ifadesi olup, görüşmenin içeriğine ilişkin tüm bilgiler çarpıtılarak verilmiştir. Sayın Bakan, yalnızca kamu ve özel sektörün rekabet etme biçimleri açısından genel bir değerlendirme yapmış, bunu da öğretmenlerle ilgili olarak değil, uzmanı olduğu organizasyon konsepti içinde anlatmıştır. bu konuşmayı görüşmeye katılanlardan biri ya da birileri kendi algıladığı veya algılamak istediği biçimde çarpıtmıştır. Eğer görüşmeye katılanlar bu ifadelerden bu kadar rahatsız oldularsa niye görüşmeden hemen sonra yaptıkları basın açıklamasında hemen değinmediler de bir hafta sonra farklı kişiler üzerinden kamuoyuna taşıma gayreti içine girdiler, doğrusu anlamakta güçlük çekilmiştir.

Sayın Bakan’ın 26 Eylül 2012 günü yaptığı görüşme sorunları dinlemeye ve çözüm üretmeye yönelik iyi niyetli yapılan samimi bir görüşmedir. Bu görüşmede, görüşmenin muhataplarını “yem bekleyen güvercinlere benzetme”  “öğretmenleri aşağılama” kesinlikle söz konusu değildir. Haber, kendi içerisinde de hataları içermektedir. Öğretmenlerle yapılan bir görüşme olmadığı halde “öğretmenleri aşağılama bakanlığı” ifadesine yer verilerek sanki fiilen öğretmenlik yapanlarla görüşülmüş, gerçeğe aykırı olan ifadeler öğretmenlere söylenmiş izlenimi verilmiştir. Bu husus dahi haberin yapılış amacını ortaya koymaktadır.

Tartışılması gereken husus şudur: Hukuk Fakültesini bitiren bir öğrenci “atanamayan hâkim”, “atanamayan savcı”, “atanamayan avukat” değildir. Bu kişi Hukuk Fakültesi mezunu olup, her mesleğin gerektirdiği sınav ve şartları yerine getirerek meslek sahibi olmaktadır. Hattı zatında kendilerini “atanamayan öğretmenler” eğitimini gördükleri fakültelerden mezun olup Bakanlığımızın atama şartlarını taşımadıkları için öğretmen olamayan kişilerdir. Yapılan atama ile fakülte mezunu olan bu kişiler öğretmen statüsünü kazanan kişiler memur olarak göreve başlamaktadırlar. Hukuki ve fiili durum bu iken “atanamayan öğretmen” ifadesinin arkasına sığınarak bazı gerçekleri görmezden gelmek, kamuoyundan gizlemek doğru değildir.