Üç yüz öğrenciye bir rehber öğretmen

Üç yüz öğrenciye bir rehber öğretmen

Üç yüz öğrenciye bir rehber öğretmen

ARİF AYDIN KAPLAN

Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında norm düzenlemesi isteyen PDR’ciler sosyal medyada kampanya başlattı. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde yapılan atamaların yeterli olmadığını söyleyen rehber öğretmen adayları, öğrencilerin danışmanlık hizmetinden mahrum bırakıldıklarını belirtti. Trabzon Üniversitesi Psikolojik Danışman ve Rehberlik Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Fatih Koca ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Başkanı Mesut Yıldırım ile atama bekleyen öğretmenler Aydınlık’a konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri alanı için ilkokullarda 300, anaokullarında, ortaokullarda ve liselerde 150 öğrenciye 1 psikolojik danışman atıyor. Bu okullarda 500 ve katlarına ikinci, bin 500 ve üzeri öğrenciye 4 psikolojik danışman ataması yapılıyor. Özel eğitim okullarında ise her 25 öğrenciye 1 rehber öğretmen ataması olurken, 50 ve katlarına ikinci rehber öğretmen atanıyor.

ÖZELLİKLE KIRSALDA MAĞDURİYET VAR

PDR Derneği Başkanı Mesut Yıldırım, norm sayılarının eski mevzuatlara göre düzenlendiğini, kalabalık şehirlerde az çok danışmanlık ihtiyacının karşılandığını fakat anaokullarında ve nüfusu düşük yerlerde bu hizmetin sağlanmadığını bildirdi. Yıldırım “Anaokullarında ve bağımsız anaokullarında 150 öğrenciye 1 psikolojik danışman ataması demek aslında buraya atama yapmıyorum demektir. Çünkü bağımsız anaokullarının mevcutlarına baktığımızda 150 öğrenci sayısını geçen çok nadir sayıda kurum var. 149 öğrenci olduğu zaman atama yapmıyor.” dedi.

PDR Derneği, rehberlik hizmetinin öğrenciye ulaşması için bakanlıklara, siyasi partilere giderek atama talebinde bulunuyor. Mesut Yıldırım, norm kadro düzenlemesi ile ilgili somut taleplerini anlattı:

“Bu, zorunlu bir hizmettir. Eğitimde fırsat eşitliği ilkesi gözetilerek, tüm öğrencilere bu hizmetin ulaştırılabilmesi için birinci psikolojik danışman atamasında adı geçen norm sayısı sınırları kaldırılsın. Eğer okul varsa psikolojik danışman da olmalı. Şuan MEB’in okul öncesi açılımı var. 3 bin yeni anaokul yapılacağı ifade ediliyor. Bunların birçoğunda 150 ve üzeri öğrenci olmayacağı için danışma hizmetleri verilemeyecek. Bizim talebimiz de okul açıyorsanız sayı sınırı gözetmeksizin her okula psikolojik danışmanlık normu tanımlayalım. Sonrasında öğrenci kalabalığına göre de hizmeti etkin ve verimli hale getirebilmek için sayı sınırını yine koyalım. Öğrenci sayısı arttığı takdirde bir görüştüğünüz öğrenciyle en erken 1 ay sonra belki görüşebileceksiniz. Bu hizmetin nitelikli sunulabilmesi adına 500 ve katları rakamını çok uygun bulmuyoruz.”

SAĞLIKLI TOPLUM İÇİN REHBER ÖĞRETMEN ŞART

Rehberlik hizmeti, hem akademik hem sosyal olarak öğrenci, veli ve öğretmenlere yol gösteriyor. Trabzon Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Fatih Koca, bu hizmetin önemini şu sözlerle aktardı: “Türkiye tüm dünyada bilgisayar, internet bağımlığında bir numara. Bu çok büyük bir risk faktörü. Çocukların internete maruz kaldıkları içerikler çok tehlikeli. Madde bağımlılığı gibi bir risk var. Okul danışmanı olmadan bunun önüne geçemezsin. Ailelerin bilinçlendirilmesi lazım, öğretmenlerin bilinçlendirilmesi lazım. Kendi sistemimizin altına dinamit koyuyoruz.

“Bazı rahatsızlıklarda önden tespit ve etkili yönlendirme yapabilmek için okul danışmanına mutlaka ihtiyaç var. Zamanında çocukta önlem alamadığınızda kişilik bozuklukları oluşuyor. Bu kişiler topluma karıştığı zaman suç oranı artıyor. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, istismar bu olaylar o kadar toplumda yaygın hale geldi ki, bunları önleyebilmek için erken teşhis çok önemli. Aile içinde ya da yakınlarından istismara uğrayan çocuklar var. Bu durum, okuldaki psikolojik danışman sayesinde ortaya çıkartılıyor. Okulda danışman olmazsa çocuk bunu kime anlatacak? Bu, çok büyük bir travmadır.”

‘NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜNÜ MEB’E KAZANALIM’

PDR Derneği Başkanı Mesut Yıldırım, devlet okullarında 5 bin kadar rehber öğretmen açığı olduğunu söyledi. Yıldırım, “21 bin 758 kişinin girdiği bir KPSS sınavı var. Bu sınava giren arkadaşlar ilgili yönetmelik doğrultusunda belirtilen sayılara ilişkin bir alım olduğunda mağdur olacak. Sistem dışı bırakılmaları da ülkemizde nitelikli insan gücü açısında da bir kayıp. Biz bu gençlerin sisteme dahil edilmesini istiyoruz.” dedi.

‘MESLEĞİMİ YAPAMIYORUM’

İyi bir puan aldığı halde ataması yapılmayan bir aday, özel dershanede çalışmak zorunda kaldığını ve mesleğini yapmakta zorlandığını söyledi. Aday şöyle konuştu:

“KPSS sınavına 2020 yılından beri çalışıyorum. 2021 yılında atanmak için yeterli bir puan aldım. 804 atama ve karma bir şekilde alım yapıldı. Bu yüzden gerilere düştüm, ek atama umudum vardı onun için 2022’deki sınava çalışmadım. Beklediğim atama temmuz ayında gerçekleşti ve 467 kişi atandı. Zar zor özel bir dershanede çalışmaya başladım. Ama burada mesleğimi yapamıyorum sadece sınava odaklı çalıştırılıyoruz. Benim psikolojik danışmanlık yapmak için bir lisansım var ve bu niteliklere sahibim. Şuan asgari ücrete çalışıyorum ve bazı yerlerde bu ücreti bile vermiyorlar.“

‘PUANIMA RAĞMEN ATANMA KAYGISI YAŞIYORUM’

KPSS’ye giren ve atama bekleyen bir aday yaşadıklarını şu şekilde anlattı:

“Ben 2021 yılında mezunda oldum. 2021 ve 2022 yılında KPSS’ye girdim. Günde 8 saat sınava çalıştım ve iyi bir sıralama aldım. Ama norm düzenlemesi yüzünden atanabilecek miyim diye kaygılıyım. Son atama sayısı 467 olunca atanamama kaygısını fazlasıyla yaşadım, bu yüzden bu seneki sınava çalışmayı pek çok kez bırakmak istedim. Atamaların üç haneli sayılara düşmesi bizi endişelendiriyor.”

aydınlık

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.