''Aday Öğretmenlere Sözlü Sınav İptal Olsun'' Başvurusu

''Aday Öğretmenlere Sözlü Sınav İptal Olsun'' Başvurusu

EĞİTİM-SEN, ADAY ÖĞRETMENLİKTE SÖZLÜ SINAV İÇİN İPTAL BAŞVURUSUNDA BULUNDU.

 EĞİTİM-SEN: Aday öğretmenlerin sözlü sınava tabii tutulmaması için Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurduk.



Aday öğretmenlerin Buluşma Noktası için  tıklayınız

Sayı     : 2016/H800/

Konu  : Aday Öğretmen Sınavları                                                               19 Ocak 2016

 

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA

 

Prof. Dr. Nabi AVCI

Milli Eğitim Bakanı

 

Bakanlığınıza bağlı Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel müdürlüğü tarafından ortaklaşa hazırlanan ‘ADAY ÖĞRETMEN SINAV KILAVUZU’ 18 Ocak 2016 günü resmi internet sitenizde yayımlanmıştır.

18 Ocak 2016 günü yayımlanan Aday Öğretmen Sınav Kılavuzu uyarınca, performans değerlendirmesi sonucunda başarılı olan ve sınav tarihinde bir yıl fiilen çalışma şartlarını tamamlayabilecek durumda olan aday öğretmenler 19 Mart 2016 Cumartesi günü yazılı sınava, 21 Mart 2016 ile 15 Nisan 2016 günleri arasında da sözlü sınava alınacaktır. Oysa bundan yaklaşık beş ay önce (12 Ağustos 2015 günü) yayımlanan ‘ASLİ ÖĞRETMENLİĞE GEÇİŞ YAZILI SINAV BAŞVURU KILAVUZU’ uyarınca aday öğretmenler yalnızca 11 Ekim 2015 günü gerçekleştirilen yazılı sınava alınmış, yine aynı kılavuz uyarınca; “Sınav sonuçlarının Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel müdürlüğünce valiliklere bildirilmesinin ardından yazılı sınavda başarılı olan aday öğretmenler valiliklerce ‘öğretmen’ olarak” atanmıştır. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası ile Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde bu konuda hiçbir değişiklik yapılmadığı halde, aday öğretmenlerin bir dönem yalnızca yazılı, ardından gelen diğer dönemde ise hem yazılı hem de sözlü sınava tabi tutulması anlaşılır değildir. Uygulamanın, Bakanlığa duyulan sınırlı güveni yok etmek dışında, somut bir yararı da olmayacaktır.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasasının 43 üncü maddesine 1.3.2014 gün ve 6528 sayılı Yasanın 5 inci maddesiyle eklenen fıkra uyarınca;  

“Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla,  yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanırlar. Uygulanacak olan sözlü sınavda aday öğretmenler;

… yönlerinden Bakanlıkça oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilir

Yine 17 Nisan 2015 gün ve 29329 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin ‘Adaylık işlemleri’ başlıklı 15/1 maddesinde; “Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanır” hükmüne yer verilmiştir.

Görüldüğü gibi 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasası ile Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği uyarınca aday öğretmenler yalnızca yazılı sınava alınarak ve bu sınav sonucuna göre “öğretmen” olarak atanabilir. Dolayısıyla Bakanlık öğretmenleri ayrıca ve bir de sözlü sınava tabi tutmak zorunda değildir.

Sözlü sınav özü itibarıyla ve genel olarak kuşkulara yol açmaktadır. Ülkemizde politik tercihlerin, objektif değerlendirmelerin önüne geçtiği bilinmektedir. Bu da sözlü sınavlarda çok daha olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Yazılı sınavda Türkiye çapında dereceye girmiş adayların sözlü sınavlarda elenmesi, ender karşılaşılan örnekler değildir. Farklı sınav merkezlerinde farklı kişiler tarafından uygulanan veya aynı merkezde farklı uygulayıcılar tarafından uygulanan bir sözlü sınav bile tek başına kuşkulara yol açacak, Anayasanın 10 uncu maddesi ile kurula bağlanan eşitlik ilkesini de ihlal edecektir.

Sözlü sınavın öteden beri bilinen ve bilimsel makalelere konu edilmiş çok sayıda sakıncası olduğu bilinmektedir. Kuşkusuz bu yazıda uzun uzadıya bu sakıncaları anlatmayacağız. Bir akademisyen ve öğretim üyesi olarak bunların tamamı hakkında bilgi sahibi olduğunuzdan kuşku duymuyoruz.

EĞİTİM SEN üniversite sınavlarında başarılı olarak öğretmen yetiştiren yüksek öğretim kurumlarına yerleşmiş, yüksek öğrenimini başarı ile tamamlamış, ardından Kamu Personeli Seçme Sınavı ile Öğretmenlik Alan Bilgisi Sınavlarında başarılı olmuş bir adayın öğretmen olarak kabul edilmesi gerektiğine inanmaktadır; bu kişileri (atanmamış olsa da) öğretmen olarak görmektedir. Dolayısıyla Bakanlıkça ayrıca önemli oranda mevzuat bilgisini ölçen bir yazılı sınav veya değerlendirme yeterliliği kuşkulu olan kişilerce yapılacak sözlü sınavlara tabi tutulmasını doğru bulmamaktadır. Aday öğretmenlerin, ‘öğretmen’ olarak atanabilmeleri için yazılı sınava tabi tutulmaları yasal zorunluluk olduğu ve bu yasa hükmü Anayasa Mahkemesince iptal edilmediğinden, aday öğretmenlerin yazılı sınava tabi tutulmalarını anlayışla karşılamaktadır. Ancak ve yasal olarak zorunlu olmadığı ve üstelik geçen yıl uygulanmadığı halde bu dönem aday öğretmenlerin yazılı sınavla birlikte sözlü sınava da tabi tutulmalarına, takdir edersiniz ki karşı çıkmaktadır.

Bakanlığın bu uygulamadan bir an önce vazgeçmesi ve 21 Mart 2016 – 15 Nisan 2016 günleri arasında yapılmasını duyurduğu sözlü sınavları iptal etmesini umar,

 

Gereğini bilgilerinize sunarım.

 

                                                                                              Kamuran Karaca

                                                                                                 Genel Başkan


HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.