BU MÜDÜRLERİ KİM KORUYOR?

BU MÜDÜRLERİ KİM KORUYOR?

Haklarında ciddi ve somut iddialar olması hasebiyle idarenin görevlendirmesiyle müfettişler soruşturma başlatır, soruşturma sürecinde iddiaların sübut ettiği ortaya çıkar ve soruşturma neticesinde mesuller hakkında idari teklifler getirilir… Sonrası mı? Sonrası yılan hikayesi!

Aşağıda adı yazılı olan okulların müdürleri soruşturma sonucunda görevinden alındığı halde nedense bir türlü ilişkileri kesilip öğretmen olarak kararnameleri çıkmadı. 
İşte bu okullar ve ilçeleri:
Arnavutköy- Şehit Selçuk Gürdal Anadolu Lisesi, 
Avcılar- Gümüşpala İlkokulu, 
Avcılar -M.Emin Horoz MTAL, 
Bakırköy- Atatürk Orta Okulu (Görevden alınıp başka yere müdür olarak gönderiliyor),
Bakırköy- Bakırköy Kız Meslek Lisesi, 
Beylikdüzü -İbrahim Feridun Tınaztepe İlkokulu, 
Büyükçekmece- Rostiva Timur İmrağ MTAL, 
Çekmeköy- Alemdağ İlkokulu Müdürü, 
Esenyurt- Beykoop Ali Çebi Ortaokulu, 
Kadıköy- Erenköy Kız Anadolu Lisesi,
 Sarıyer- Ali Akkanat Lisesi, 
Kağıthane -Şehit Hamza Ece İlkokulu, 
Bağcılar- 60. Yıl Uçan Evler Okulu, 
Küçükçekmece- Fevzi Çakmak Okulu
Kimi dört, kimi beş hatta bazısı daha uzun dönemden beri karara bağlanan soruşturma sonuçları bir türlü tebliğ edilmiyor.
Tebliğlerin yapılmaması hem ciddi bir mağduriyet doğuruyor hem de vicdanları yaralıyor. 
Çünkü ilk defa müdür atama takvimi başladı ve bu okulların isimleri açık olan okullar arasında yoktur. Atama isteyecek yönetici adayları bu okulları istemeyecek bu anlamda bir mağduriyet yaşayacaklar.
Peki; bu müdürler ne yapmışlardı? 
Size bir iki örnek vermek istiyorum: 
Bir okul müdürü düşünün. Yolsuzluğu belgelenmiş ve kendisine kırk bin lira zimmet çıkartılmış. Ancak bir el bu adamı koruyor ve hala müdürlüğüne devam ediyor. 
Bir başka okul müdürü ise kendi makamını adeta kırtasiye dükkânına çevirmiş hatta makamda post cihazı bile kullanmış. Soruşturma sonucunda suçlu bulunmuş, hem o hem de müdür yardımcılarının üzerinde görev alınmış ancak ne hikmetse hala müdür olarak görevine devam ediyor. Yine görünmez bir el devreye girmiş ve onu da koruma zırhına bürümüş.
Bir başka okulumuzda okul müdürü sosyal medya hesabı üzerinde “Yarın 10 Kasım. Dolayısıyla! Allah tez vakitte sevenleri kavuştursun. İnşallah” Bir başka paylaşımda “Mustafa Kemal’i koruma kanunu 5816 kaldırılsın” diye kampanya yürütüyor ve Mustafa Armağan’dan birçok paylaşımıyla Atatürk’ü hedef alıyor. Bu kişi hakkında da soruşturma sonucu yöneticilik görevi üzerinden alındığı halde hala görevinin başındadır. 
Bir başka müdür iki yıl önce soruşturma sonucu müdürlük yapamaz deniliyor müdürlükten alınıyor. Aynı müdür vakit kaybetmeden bir başka okula müdür oluyor. Burada da soruşturma geçiriyor ve yine  üzerinden yöneticilik görevinin alma teklifi yapılıyor ne hikmetse bu müdür de halen görevinin başındadır.
Elbette Buna benzer daha pek çok örnek verebiliriz. 
Bu uygulamalar, her şeyden önce toplum vicdanında derin yaralar açar. Kamu çalışanlarının ve kamuoyunu kurumlarımıza ve dolayısıyla devletimize olan güvenini rencide ediyor. Hataları, yanlışları soruşturma sonucunda ispatlanan bu kişileri kim hangi gerekçeyle koruyor. Kime söylüyorsak görevimi yaptım diyor. Sen görevini yaptıysan sonuç nedir? Arkadaş bir görünmez el mi var, kimdir bu usulsüzlüklerin ardında olan yoksa usulsüz atadığınız müdürlerinize bir de dokunulmazlık zırhı mı giydirdiniz?  
Remzi Özmen
Türkiye Kamu Sen İstanbul İl Temsilcisi
Türk Eğitim-Sen İstanbul 8 No’lu Şube Başkanı

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.