
Meb İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Bu Komediye Son Vermelidir
Meb İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü Bu Komediye Son Vermelidir
Alan değişikliğindeki sorunlar saymakla bitmiyor. Ancak bu sorunlardan biri var ki tam bir komedi. Alan değişikliğine başvuran idarecilerin kendi okullarında olması halinde idareciliklerinin devam edeceği aksi halde düşeceği hususu. Buna kimsenin itirazı olamaz. Doğru bir uygulama. Ama uygulamada ki durum kelimenin tam anlamıyla komedi.
Bilindiği gibi kesintili eğitime geçişle birlikte birçok ilköğretim okulu, ilkokul ve ortaokul olarak iki ayrı okul şeklinde hizmet vermeye başladı. Bu iki ayrı okulun resmiyeti de oluşturulup, ayrı kurum kodları verildi. Okullar sistem üzerinde ayrışmasına rağmen, idari kadroları tek olarak devam etmektedir. Uygulamanın bu şekilde olacağını da bakanlık kararlaştırmıştır. Buraya kadar her şey normal. Anormal olan ise; bu idarecilerin alan değişikliğine başvurmaları halinde idareciliklerinin devam edip etmeyeceği. Hem ortaokulu hem ilkokulu bünyesinde bulunduran okulların, idarecilerinden sınıf öğretmeni olanlar doğal olarak mebbis’de ilkokulun personeli oldular. Bunlar hem ilkokulun hem de ortaokulun yazışmalarına müdür ve müdür yardımcısı olarak imza attılar. Ortaokulun tüm iş ve işlemlerini takip edip, olası bir sorunda sorumlu idareci olarak soruşturmaya bile muhatap oldular. Kısaca ortaokulun yönetimini, bakanlık kararı doğrultusunda bu arkadaşlar yürüttüler, yürütmeye devam ediyorlar. Hal böyle iken, iş alan değişikliğine geldiğinde bu idarecilere “DUR! Sen ortaokulun yönetici kadrosunda görünmediğin için hadi bakalım sen artık öğretmen olarak devam edeceksin” deniliyor.
Sistem olarak işi değerlendirdiğinizde uygulama doğru. Ama durum ne adalete, ne akla, ne de mantığa uygun.
Sorunu iki bakış açısıyla değerlendirelim. Önce yönetici atama yönetmeliğine göre ele alalım; bilindiği üzere bir okula yönetici olarak atanabilmek için sınav puanı veya ek 2’ye göre puanlama esas alınmaktadır. Oysa alan değişikliğinde hizmet puanı esas alınmıştır. Dolayısıyla alan değişikliğinde kendi okulu dışına yönetici olarak atanamamak gayet doğru bir karar. Zira atama kriterleri birbirinden farklı. Fakat burada öyle bir durum söz konusu değil. Okul aynı okul sadece kurum kodu ayrıştığı için uygulamada farklı okul görünüyor. Yani idareci kendi bünyesindeki ortaokula alan değişikliği ile geçtiğinde hukuka, adalete, mantığa aykırı bir durum söz konusu değil. Sadece monolog, muttarit, kısır düşünmeye aykırı bir durumdur. İkinci bakış açısı; uyanık olacaksın ki işini yapabilesin mantığı (burada uygulayanları tenzih ederim, zira sistem bunu öngörmüştür, bizde sistemi eleştiriyoruz). Evet, acı ama gerçek. Sınıf öğretmeni idareci arkadaşımız, alan değiştirmeden önce kendisini ortaokul mebbisine atmışsa, bu arkadaşlar kendi okullarında alan değiştirmiş oldu ve kararnameleri idareci olarak çıktı. Bunda ne var? Bunda sınıf öğretmeninin alan öğretmeni olarak zorlama ile ortaokul mebbisine aktarımı gibi anlamsız bir durum var. Yani idareci arkadaşımız sisteme aykırı bir şekilde ortaokul mebbisine geçmek durumunda kalmıştır. Eğitimcilerin bu duruma düşürülmesinin anlamı olamaz.
Şimdi yapılması gereken; farklı kurum kodu olsa dahi, kendi idareci olduğu okulda alan değişikliğine gitmiş olan, tüm idarecilerin bu haklarının iade edilmesidir. Elektronik ortam çalışmalarında mantık aranmaz, ama yönetici sıfatıyla bürokrat olarak hizmet verenler eşitlik ve adalet adına akıl yürütmek zorundadırlar.
Emrullah AYDIN
Eğitim-Bir-Sen
İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı
Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.