OKULLARIMIZ, AKP’NİN PROPAGANDA ALANI OLMAMALIDIR

OKULLARIMIZ, AKP’NİN PROPAGANDA ALANI OLMAMALIDIR

EĞİTİM-İŞ'TEN YAPILAN AÇIKLAMA:

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu ve TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan’ın il il dolaşıp imam hatip okulları müdürlerini toplayarak seçime yönelik toplantılar yapmasının ardından, okulların yandaş kadrolaşmanın da etkisiyle AKP’nin seçim bürosu gibi kullanıldığı ortaya çıkmıştır.

Bilindiği üzere 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak genel seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan alan konuşmalarında AKP’nin propagandasını yapmakta ve oy istemektedir. Alana katılan kitle tarafından AKP bayrakları sallandığı bu mitinglere mahallin yöneticilerince memur, öğretmen ve öğrencilerin katılmaya zorlandıkları hususunda sendikamıza şikayetler iletilmektedir. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çorlu’da 5 Mayıs 2015 tarihinde yaptığı mitinge İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yazısı ile tüm Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanlarının çağrıldığı, ilçe kaymakamlığı tarafından da miting alanına gitmek için araç kaldırılarak katılım konusunda memurlara psikolojik baskı yapıldığı; AKP’li milletvekili adaylarının okullarda öğretmen ve öğrencilere yönelik tanıtım toplantıları yaptığı ve bu toplantıların giderlerinin okul-aile birlikleri bütçesinden karşılandığı bilinmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 7. Maddesi’ne göre “Devlet memurları, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar” yine 10. Maddesi’ne göre de “Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez”

Bu maddeler dikkate alındığında bir siyasi partinin faaliyetleri doğrultusunda hareket eden kamu görevi yürüten yöneticiler açıkça suç işlemektedir.

Eğitim-İş olarak Bilgi Edinme Kanunu kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı’na “Kamu göreviyle bağdaşmayan tamamen bir siyasi parti faaliyetleriyle ilgili ve bağlantılı bu uygulamaları yapan, bu faaliyetlere aktif olarak katılan kamu görevlileri ve yöneticileri hakkında kanuna açıkça ve bilerek karşı gelmekten dolayı adli veya idari bir soruşturma var mıdır? Herhangi bir yasal işlem yapılmış mıdır?” diye sorduk.

Eğitim-İş yıllardır siyasette niteliğin yükselmesi için kamu görevlilerinin siyaset yapma özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini savunmaktadır. Ancak bilim yuvası olması gereken okullarımızın gündelik siyasete alet edilmesine ve bir siyasi partinin seçim bürosu haline getirilmesine, öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizin siyasi dolgu malzemesi olarak kullanılmasına sonuna kadar karşıyız. AKP bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hükümeti olarak görev yapmanın ötesinde, devletin imkanlarını sonuna kadar kullanmak amacıyla ülkeyi parti devleti gibi yönetmeye çalışmaktadır.  YSK kararlarına aykırılık teşkil eden söz konusu uygulamalar seçim suçu niteliği de taşımaktadır. Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümet döneminde yaşanmamış olan bu uygulamalarla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nı uyarıyor, YSK’yı göreve çağırıyoruz.

                     EĞİTİM-İŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU

MEB’e yazdığımız yazı için tıklayınız


HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.