Türkiye Kamu-Sen O Masada Olmasın Demek, Ali Yalçın Dahil Kimsenin Haddi Değil

Türkiye Kamu-Sen O Masada Olmasın Demek, Ali Yalçın Dahil Kimsenin Haddi Değil

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Kocakaplan ile birlikte Nevşehir’de ziyaretlerde bulundu. Genel Başkan Geylan, Nevşehir Şube Başkanı Tayfur Urgenç ve şube yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi.

Nevşehir Valisi Sayın İlhami Aktaş, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Demir ve Kapadokya Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hasan Ali Karasar’ı makamında ziyaret eden Geylan, görüş alışverişinde bulundu.

Genel Başkan Talip Geylan daha sonra Nevşehir Şube Başkanlığı’nın düzenlediği istişare toplantısına katıldı. Toplantı da Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi, Türkiye Kamu-Sen’ bağlı sendikaların Nevşehir Şube Başkanları ve Şube Yönetim Kurulu üyeleri, Üniversite Temsilcileri, İlçe Temsilcileri, İş Yeri Temsilcileri ve şube kadın komisyonları da hazır bulundu.

İleride Türk memur sendikacılığın tarihini yazanlar sizden övgüyle bahsedecekler. 

Genel Başkan Geylan katıldığı istişare toplantısında yaptığı konuşmada: Tüm kamu çalışanlarının Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen'i imrenerek takip ettiğini söyleyerek, "İleride Türk memur sendikacılığının tarihini yazanlar sizden övgüyle bahsedecekler. Biz sadece başarılı bir sendika değil, aynı zamanda milli bir sivil toplum kuruluşuyuz. Hiçbir denge hesabı gütmeden her durumda ve koşulda ihtiyaç duyulan her anda devletimizin yanında saf tutuyoruz. ‘Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız’ sloganımız. Bizim temel anlayışımızdır. Ekmek kavgamızı adam gibi yapıyoruz  ekmek kavgamızın önüne de Türkiye sevdasını koyuyoruz" dedi.

Türkiye Kamu-Sen O Masada Olmasın Demek, Ali Yalçın Dahil Kimsenin Haddi Değil

Türkiye Kamu-Sen o masada olmasın' demek, Ali Yalçın dahil kimsenin haddi değil.

Hükümet ile yapılacak olan toplu sözleşmenin 1 Ağustos-31 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirileceğini ifade eden Geylan, bu süreçte Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın yetkili olmayan sendikaların bağlı olduğu konfederasyonların toplu sözleşme masasına oturmasından duyduğu rahatsızlığa sert tepki gösterdi. "Sen kim adına konuşuyorsun?" diye soran Geylan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Toplu sözleşme masasına çalışanların daha az sayıda temsil edilmesini işveren tarafı yani Hükümet ister. Buna rağmen Hükümet'ten ses çıkmıyor, bu konfederasyon genel başkanı rahatsızlığını ifade ediyor. Türkiye Kamu-Sen şu anda adeta o masada gözlemci sıfatıyla oturuyor. İmza yetkimiz yok, karar alma sürecine resmi olarak müdahil olamıyoruz, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na dahi başvuramıyoruz, yani itiraz hakkımız da yok. O halde masada oturmamızdan Memur-Sen Genel Başkanı neden rahatsız? İşte bu sorunun cevabı geçtiğimiz üç toplu sözleşmede yatıyor. Biz o masada olmasak, ellerindeki medya gücüyle propaganda  yapacaklar ve kamu çalışanlarını yanlış yönlendirerek yaşanan rezaletleri başarı diye yutturacaklar. Şunu herkes bilmelidir ki, “Türkiye Kamu-Sen o masaya 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun 29. maddesinden aldığı yetki ve 400 bin üyesinin gücüyle oturuyor. Dolayısıyla 'Türkiye Kamu-Sen o masada olmasın' demek, Ali Yalçın dahil kimsenin haddi değil."  

Türkiye Kamu-Sen olarak toplu sözleşmede, çalışanların insanca yaşayabileceği bir ücret istiyoruz.

Geylan ayrıca Türkiye Kamu Sen olarak yüzde 26 zam oranının altında bir zam oranını kabul etmeyeceklerini belirtti. Geylan, "Toplu sözleşme dönemi yaklaşıyor. 1 Ağustos ile 31 Ağustos tarihleri arasında bir aylık sürede kamu çalışanlarını temsil eden sendikalarımız Hükümet ile masaya oturacak ve önümüzdeki iki yılın özlük ve mali haklarını masaya yatıracaklar. Şu anda 2019 yılı içerisinde kamu çalışanlarının almış olduğu maaş zammı yüzde 9. Geçtiğimiz hafta Mart ayı enflasyon rakamları yüzde 19.31 açıklandı. 2019 yılı sonu itibarıyla Merkez Bankası'nın enflasyon beklentisi yüzde 14 buçuktur. Yani yıl sonunda hedeflenen enflasyon tutmuş olsa dahi kamu çalışanları 2019 yılında yüzde 5,5 cepten yiyecek. Dolayısıyla Türkiye Kamu Sen olarak yetkili olduğumuz dönemlerde uygulandığı gibi enflasyon artı 2 puan refah puanını talep ederek  memurlarımızın ve emeklilerin enflasyon karşısında ezilmelerini önlemek istiyoruz. Beklentimiz ortaya çıkan ekonomik koşulların altında ezilen kamu çalışanlarının bu toplu sözleşme bittiğinde önümüzdeki 2 yıl için insanca yaşayabilecekleri ücrete kavuşmalarıdır. Şimdi yüzde kaç zammı bekliyorsunuz sorusuna ise şunu ifade etmek istiyorum. Biliyorsunuz Hükümet bu yılbaşında asgari ücrete yüzde 26 zam yaptı. Aynı dönemde memurlarımızın maaş zammını da %9 olarak belirlemişti. Bu kabul edilebilir mi? Dolayısıyla kamu çalışanları için de bu baz alınmalıdır diye düşünüyorum. Bunun altında bir zam oranının söz konusu olmaması gerekir. Biz ekonomik değerleri masaya yatıracağız, ekonomik ön görüleri masaya yatıracağız ve Hükümete diyeceği ki değerler bunlar, öngörülerimiz bunlar ve talebimiz budur" şeklinde konuştu.

Geylan, Cumhurbaşkanı'nın ek gösterge konusunun Meclis açıldığında gündeme geleceğini söylediğini belirterek, "Bu söze itibar ediyoruz" dedi. Geylan,  4 meslek grubunun yanı sıra tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin yükseltilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının da ek göstergeden yararlandırılması şeklindeki talebini de bir kez daha yineledi. 

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda 657 sayılı DMK'dan doğan haklarımızın korunması temel talebimizdir. 

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkartılacak olan öğretmen meslek taslağına destek verdiklerini ifade eden Genel Başkan Geylan, "Şu an Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmen meslek kanunu taslağı hazırlanıp Maliye Bakanlığı’na gönderildiğini biliyoruz. Seçimlerden yaklaşık 1 ay önce Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin ifadesine göre kanunla alakalı çalışmalar bitmiş durumda. Öncelikle şunu belirtmeliyim, biz Türk Eğitim Sen olarak öğretmenlik mesleğinin statüsünü sağlam bir zemine kavuşturan ve öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran bir meslek kanunu talebini yıllardır ortaya koyuyoruz. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu kanun çalışmasını olumlu bulduğumuzu, desteklediğimizi söylüyoruz. Ancak dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım. 657 sayılı DMK'dan doğan haklarımızın korunması temel talebimizdir. 

Geylan meslek kanununda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi konusunun da yer almasını isteyerek, "Bakın artık gün geçmiyor ki öğretmenlerimize yönelik, eğitim çalışanlarımıza yönelik bir şiddet hadisesi haber bültenlerine yansımamış olsun. Daha iki hafta önce Gebze ilçesinde Necmettin Kuyucu arkadaşımız bir öğrencisinin bıçaklı saldırısı neticesinde hayatını kaybetti. Birkaç gün taziye mesajları yayınlandı unutuldu gitti. Artık bunların son bulmasını istiyoruz. Bundan dolayı öğretmenlerimize, eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddeti önleyici tedbirlerin, caydırıcı muayedelerin bu kanunda mutlaka yer almasını ısrarla talep ediyoruz" dedi.

Memur-Sen'e sesleniyorum:  Ektiğinizi biçeceksiniz.

Bazı belediyelerde yönetimin el değiştirmesinin ardından bazı çalışanların sendika değiştirmesi hakkında Memur-Sen Genel Başkanı'nın sözlerini değerlendiren Geylan, "Biliyorsunuz bazı belediye çalışanları sendika değiştirmişler. Memur-Sen Genel Başkanı da 'sendikal baskı var' diyerek feveran etmeye başladı. 17 yıldır kamu çalışanları üzerinde tehdit ve gayrı ahlaki tekliflerle baskı kuranların bugün bunu söylüyor olması ayrı bir anlam taşıyor" dedi. 

Cumhurbaşkanı'nın çalışanlara, yönelik 'Seni memurluktan atabilir mi? Atamaz. Çünkü 657 denilen bu yasa bir defa sizi güçlü bir şekilde koruma altına almıştır' şeklindeki sözlerini de değerlendiren Geylan, "Biz bu açıklamadan memnuniyet duyduk. Çünkü Hükümet yetkilileri yıllardır sürekli 'işçi memur ayrımını kaldıralım' , '657 Sayılı Kanun köhne bir kanundur' diyorlardı. Hatta sözleşmeli istihdamın tüm kamu çalışanlarına şamil hale getirilmesini istediler. O noktadan bizim durduğumuz noktaya gelinmesi sevindiricidir. Artık  bu ülkede hiçbir yetkili, ‘Memur işçi ayrımını ortadan kaldıralım, memurların iş güvencesini tartışalım, herkes sözleşmeli olsun’ gibi ucube yaklaşımlar içerisine girmemelidir. Çünkü Cumhurbaşkanı son noktayı koymuştur. Memur-Sen'e diyorum ki ektiğinizi biçeceksiniz. Yıllardır kamu çalışanlarını tehdit stratejisi üzerinden esir aldınız. Türkiye artık yeni bir döneme girmiştir. Esaretten kurtulan her kamu çalışanı koşar adım sizden kaçacak" diye konuştu.

YÖK'e Görevde Yükselme Sınavı ile ilgili yazılı sınavı kazanan adaylara güvenlik soruşturması temiz ise yazılı sınav puanının verilmesini talep ettik.

YÖK'ün Görevde Yükselme Sınavı yaptığını hatırlatan Geylan, " Türk Eğitim-Sen olarak liyakati ve ehliyeti esas alan, adil bir zeminde merkezi olarak yapılan bu sınavları destekliyoruz. Ancak  mülakat süreçlerinde de yazılı sınavda başarılı olanların haklarının gasp edilmemesi önemlidir. Bu noktada YÖK'e yazı yazarak, aynen MEB'de olduğu gibi, yazılı sınavı kazanan adaylara güvenlik soruşturması temiz ise yazılı sınav puanının verilmesini talep ettik. Süreci yakından takip edeceğiz" dedi.

Türkiye Kamu-Sen de 1 Mayıs 2019'da Samsun’a çıkarak, kamu çalışanlarını sendikal esaretten kurtaracak yeni bir dönemi başlatacak
1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününü Kamu Sen olarak Samsun'da kutlayacaklarını söyleyen Geylan, "Biliyorsunuz 1 Mayıs tarihi yaklaşıyor. 1 Mayıs resmi olarak emek ve dayanışma günü olarak bir süredir kutlanıyor. Biz Türkiye Kamu Sen olarak bu sene 1 Mayıs etkinliğimizi Samsun'da yapacağız. Biliyorsunuz 2019 Türk milli mücadelesinin başlangıcının yüzüncü yıl dönümü. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan kurtaran ecdadımız Türk milletini esaretten kurtaran süreci başlattı. Türkiye Kamu-Sen de 1 Mayıs 2019'da Samsun’a çıkarak, kamu çalışanlarını sendikal esaretten kurtaracak yeni bir dönemi başlatacak" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonel.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.