İl müdürlüklerinin mülakat listeleri ve peşi peşine haberler gündeme düşmeye başlayınca mülakat konusunda illerin objektif davranamadığı ortaya çıkıyor...

Mülakatla ilgili ülke genelinde birkaç örnek verelim ve yine mülakat soruları üzerinden değerlendirmemizi yapalım...

* Bakanlık tarafından sendika referansıyla görevlendirilen şube müdürü , mülakat sorularını hazırlıyor,  mülakat komisyonunu oluşturuyor ve kendiside aday olarak bu mülakata giriyor ve 100 alıyor... Buna il müdürü bile ses çıkartamıyor.

* Hatay ilinde sınavda en yüksek puanı alan Türkeğitimsen üyesi mülakattan 42 puanla saf dışı bırakılırken , komisyon üyesinin akrabası 99,20 puan alıyor.

* 10 yıl Türkeğitimsen üyesi olan bir müdür yardımcısı , mülakat öncesinde istifa ederek Eğitimbirsen'e geçiyor. Bu kişinin mülakat puanı ilde en yüksek puan oluyor. 

* Bir ilde görevlendirme çalışan şube müdürlerinin ( Yönetici atamaya bakan şube müdürü de dahil ) tamamı 100 puan alıyor.

Bu örnekler hemen hemen her ilde yaşanıyor...

Birde mülakat komisyonlarının , Eğitimbirsen referansıyla görevlendirilen şube müdürlerinden oluşturulduğunu ve okul müdürlüğü bile yapmayan birçok kişinin okul müdürü seçmeye çalıştığını düşününce işin içinden çıkılmaz bir durum oluşuyor...

Mülakat komisyonu ve atamalardan birinci derecede sorumlu 50 üzerinde il müdürünün vekaleten görev yaptığı ve bu il müdürlerinin Eğitimbirsen'in onayı olmadan asla atamalarının yapılamayacaklarını bildiği için psikolojik bir durum ortaya çıkıyor.

Mülakat soruları da ayrı bir dert...

Ajda Pekkan'ın  Eurovision şarkı yarışmasında söylediği şarkıyla siz kişinin kabiliyet ve temsil yeteneğini belirliyebiliyorsanız helal olsun sizlere...

Mülakat sorularını iller bazında incelediğimiz zaman , çoğu ilimizde bu soruları hazırlayanların IQ numaralarının ayakkabı numarasından küçük olduğunu görüyoruz...

Bu şekilde yapılacak mülakatla müdür olabiilirisiniz ama asla iyi bir yönetici ve adam olamazsınız...

Mülakatta haksızlık yapan komisyon üyeleri ve il müdürleri , hakkını yediğiniz öğretmenlerle ; müdürlüğünüz bittiği zamanda karşı karşıya gelebileceğinizi asla unutmayın...

Eğer ki birazcık inancınız ve Allah korkunuz varsa , hakkını yediğiniz kişilerle bu Dünya'da olmasa bile ahirette karşılaşacağınızı asla unutmayınız...

Yada bir gün toplum içerisinde bir öğretmenin çıkıp , bu adam benim hakkımı yedi bu kişiye hakkımı hela etmiyorum diyerek suratınıza tükürülme ihtimali olduğunuda unutmayınız...

Şu anda il müdürü yada şube müdürü olduğunuz için, koltuğunuzun verdiği güçten ötürü sizlere çok fazla itiraz gelmese bile ebediyeten o koltuklar sizlere baki kalmayacaktır...

Ülke genelinde yapılan mülakatlarda , kapalı kapılar ardından yapılan pazarlıklarla öğretmenlerin alın teri ve bilek gücüyle almış olduğu sınav puanları ; mülakat notlarıyla geçersiz hale getiriliyor...

Sendikalar iller bazında çalışmalar yaparak hem bireysel davalar hemde Anayasa mahkemesine bireysel bazda dava açmaya hazırlanıyor.

Yine sendikalar aracılığıyla iller bazında norm kadro fazlası idarecilere bireysel davalar hazırlanıyor.

Bu şekilde yapılan atamalar bir şekilde yargı engeline takılacaktır. Bunu tarihe not olarak düşelim .

28 Şubat sürecinde İnançlı insanlarımıza yapılan ötekeliştirme politikasının aynısını şu anda sizler yapıyorsunuz...

Sizin onlardan ne farkınız kaldı ki !

Faruk ÇİL

Eğitim Yöneticisi